29

516 53 49
                                    

"Biliyorum yaptığım en cesurca şey koşmaktı, aslında kaçmaktı

Büyüdükçe geçecek sandım bu acı ve beni zehirlemesine izin verdim küçükken

Bütün bunlardan uzaklaşmak New York metrosunda bir sokak şarkıcısı olmak istedim.

Yalın ayak yağmurun altında dans etmek

Özgürlüğü başka bir gökyüzü altında bulmak

Yaralarımı sarmak ve iyileşmek istedim.

Ama kabuk yaraya sadık değildi elveda demek binlerce kesikle ölüm demekti.

O kristal avize düştü ve ben altında kaldım.

Kör karanlıkta yapayalnızdım

Kaçıyordum çünkü varış yerini bilmiyordum"

Sahnenin tam ortasına geçtiğimde spot ışığı düştü üzerime. Işığın düştüğü küçük alan dışında bütün sahne karanlığa gömülüydü. Önümdeki mikrofon standını kavradım çevik bir hareketle ,yönetmen geriye sayıp back track başladığı anda.

"Kalabalığın içinde buluştuğunda gözlerimiz,

Kulağıma fısıldadığında ve

Yaralarımın etrafına yıldızlar çizdiğinde

Bana kara bulutlardan kurtulmak için daha hızlı koşmamı değil onlarla savaşmamı söylediğinde

Kuşun kendine güveninin konduğu daldan gelmediğini gösterdiğinde

Açtım tekrar kanatlarımı

Gözlerinin içine baktım

Orada buldum ne arıyorsam

Etrafımdaki bu karanlık gittikçe büyüyor
Benimle birlikte

Ama sorun değil çünkü sen varsın

Benim en büyük ışığımsın "

Yönetmenim "kestik" dediğinde sahnenin bitiriş pozundan çıktım ve sahne tekrarı yapıp yapmayacağımızı görmek için çekimin bitmesiyle tekrar aydınlatılan merdivenlerden aşağıya indim.

Yönetmenin yanına yürürken Sunny oppanın basamakların başında beklerken kapağını açıp uzattığı sudan birkaç yudum aldım.

"Nasıldı?" diye sormamın ardından sesinde hiçbir şüphenin kırıntısını bırakmadığı "mükemmeldi" cevabı içimi rahatlatmış ve gülümsemiştim.

Tamamen yeni ekip arkadaşlarıyla bu işi yapıyor olmak başta çok gericiydi ama kendimi rahatlatmak için işime odaklanıyor kendimi tamamen verirsem hataya yer bırakmadan profesyonelce halledebileceğimi hatırlatıp duruyordum.

"bu sahnenin aralarına yerleştireceğimiz kesitler için yeni sahne hazırlıklarına geçmeden bir yemek molası verelim" dediğinde bu ara için minnettar olabilecek kadar acıktığımı fark ettim.

Seoul mate / RoséKook Where stories live. Discover now