10 | Mucize Güneş

275 44 74
                                    

Müzik, geleceği düşletebildiği zaman umut; geçmişi hatırlattığı zaman buruk bir tebessümdü.

Ve buruk tebessümler, gözyaşlarının taşıyamadığı acının dışavurumuydu.

- Hayalet Yazar

_________________________

Bölüm şarkısı: Ludovico Einauidi - Experience
_________________________

Yazardan:

Bugün günlerden pazardı. Yiğit mükemmel pazar uykusundan vazgeçmiş, Ayla uyanmadan yetişebilmek için sabah yediden beri dışardaydı. Çiçekçinin açılması için yirmi dakika kapıda beklemesi gerekmiş, bu süre zarfında kapının önünde uyuyakalmıştı. Kadın Yiğit'i dürterken onu serseri sanmış, Yiğit ne olduğunu ve nerede olduğunu anlayana kadar kadın ona çantayla vurmaya başlamıştı.

"Rezil seni! Git başka yerde sız! Benim dükkanımı mı buldun sızacak!"

"Aah! Hanımefendi ne yap-"

"Sus! Madem uyandın git!"

"İzin verirseniz açıkla-"

"Hadi kış kış!"

"Eee! Yeter artık be!"

Yiğit doğrularak kendine çekidüzen verirken böbreğine saplanmış olan çantanın acısı tazeydi. Yüzünü buruşturarak böbreğini tuttu.

"Ne yapıyorsunuz onu da anlamadım ki! Belki evsiz aç bir adamım! Ne biçim muamele bu rica ediyorum!"

Kadın, Yiğit'in yeni ve düzgün kıyafetlerini fark ederek müşteri olduğunu anlarken kocaman bir güleryüzlülükle "Hayırdır bu saatte kapımda uyuyacak kadar çiçeklik ne durum vardı?" Dedi.

Yiğit üzerini silkelerken "Beyaz lale istiyordum." Diye söylendi.

"Ne yapacaksın beyaz laleyi bakalım?"

Kadın az önce Yiğit'i eşek sudan gelinceye kadar dövmemiş gibi konuşurken Yiğit 'müsait bir yerime koyacağım' demek istemiş ama bunun yerine sakin kalmaya çalışmıştı.

"Bir özür mü dilesey-"

"Aaa! Özür çiçeği mi? Doğru, bu saatte başka neden burada olasın ki."

Yiğit gözlerini devirirken ruh sağlığı için yenilgiyi kabul etti. Zira sağ böbreği hala ağrıyordu. Kadının buketi hazırlamasını beklerken bu sefer de masada uyuyakalmıştı.

"Delikanlı! Uyan uyan! Koş götür çiçeklerini!"

Yiğit doğrularak ödemeyi yaparken esneye esneye çiçekçiden çıkmıştı. Eve döndüğünde Ayla'nın uyanmış olduğunu ve kahvaltı hazırladığını görerek küçük bir çocuk gibi yeri tekmeledi.

"Ya hayır ya off!"

Ayla, Yiğit'i görerek yanına gelirken "Ne oldu?" Diye mırıldanmıştı.

"Ayla, lütfen odana çıkıp uyku taklidi yapar mısın? Gerçekten çok uğraştım bunun için ya."

Ayla anlamayan bakışlarla bakarken Yiğit bayrak gibi tuttuğu lale buketini arkasına saklamaya henüz karar vermişti. Ayla anlamasa da başıyla onaylayarak yukarı çıkarken Yiğit mutfağa gitmiş, Ayla'nın hazırladığı kahvaltıyı tepsiye dizmişti. Buketten iki laleyi çıkararak yapraklarını kesmiş, ince uzun bir cam bardağa koymuşken onu da tepsiye yerleştirdi. Elinde tepsi ve kucağında buketle kapıyı açamadığını fark edince yere bırakmaya çalışsa da onu da beceremedi. Çaresizce Ayla'ya seslendi.

Dokunmak YasakWhere stories live. Discover now