beş

1K 124 29
                                    



Fazla içmesinden dolayı  etrafın daha gürültülü olduğunu düşünürken restoranın önünde dikiliyordu Chan. Bütün kaosun ve iki konserin daha sonunda sona eren turlarını kutlamak ve biraz içmek için geldikleri mekanda alfanın eğlenceye odaklanabildiği söylenemezdi. Zaten son iki konserdir de düşük olan morali fanlar arasında konuşulan bir şeydi. 

Alkol toleransı düşük biri olmasada çokça içmesi ve zaten sarhoş olmak amacıyla buraya gelmesinin etkisi vardı. Hava almaktan çok sigara içmek için dışarıda olan insanların sigara dumanı arasında dururken biraz başı dönüyordu. Boğazında ne kadar yutkunursa yutkunsun geçmeyen bir yumru vardı ve kurdu ona hiç yardımcı olmuyordu. 

Seungmin'in takıntılı fanlar tarafından sıkıştırıldığını ve yuhalandığını gördüğünden beri kurdu endişeliydi. Yanına gidip iyi olduğundan emin olmak, omegayı kolları arasında güvende tutmak istiyordu. Fakat olayın hemen ardından aldığı mesaj onu engelliyordu, yani bir yere kadar... Çünkü Chan mesajlara cevap vermemiş olsada Seungmin'i sürekli aramıştı. Belki cevap alırım, iyi olup olmadığını öğrenirim umuduyla eline telefonu alabildiği her an omegayı aramıştı. Açan yoktu ama vazgeçmek istemedi. 

Bu yüzden akşamın geç saatlerinde oldukları için esen havaya rağmen unuttuğu ceketinin aksine artık Seungmin'i aramak aklına düşer diye sürekli yanında taşıdığı telefonuna uzandı. Son aramalar Jisung'un birkaç araması dışında omeganın numarası ile doluydu. Hepsi telefona cevap alamadığını ona tekrar hatırlatmak ister gibi kırmızı fontla yazılmıştı.

Yinede bu sefer cevap alacağını umarak tekrar numarayı tuşladı. Cevap alırsa Seungmin'e ne diyeceğini bile bilmiyordu. Sadece sesini duymak bile yeterliydi onun için. Fakat telefon her zamanki gibi dakikalarca çalıp durdu ve açan olmadı. Chan son birkaç gündür alıştığı bu hissi umursamamaya çalışıp telefonu tekrar cebine atarken etrafına baktı.

Biraz ilerisinde birileri çok fazla alkol aldığından olsa gerek kusuyordu, bazıları taksi arıyor, bazıları sadece hava almaya çıkmışken bazıları da sigara içiyordu. Etrafını öylece donuk gözlerle izleyip sürekli içine attığı gözyaşlarını bir kez daha dindirmek için art arda yutkundu. Sonucunun böyle olacağını önceden bilebilse şarkıyı asla konserde söylemeyeceğini düşündü, sözlerin yazılı olduğu kağıtları yakardı bile. Sadece yaşananları geri almak için. 

Restoranda içen ve eğlenen arkadaşlarına katılmak istediği söylenemezdi. Böylece dururkende kendini oyalanamak istedi. Yeterince içmişken şimdi tercihini sigaradan yana kullanmak istedi. Yıllardır sigara içmiyordu ve şu andada üstünde paket olmadığından hemen yanında sigara içen ve diğerlerine göre daha ayık gözüken bir çiftten bir dal rica etti. Sonunda sigara dalına ulaşmak ve kendince kafasını dağıtmak üzereyken ise elinden üçüncü bir kişi tarafından alınan dalla planları suya düşmüştü. 

Bu kişi Chan'ın ruh halinin git gide kötüleştiğini fark ettiğinden beri abi yerine koyduğu alfanın yanından ayrılmayan Jisung'dan başkası değildi. Sigarayı aldığı çifte geri vererek, baş sallaması ile özür diledikten sonra Chan'ı sessiz bir köşeye çekti. Çakırkeyif ve kötü bir ruh halinde olmasının etkisiyle boş bakışlarla ona bakan Chan'ın aksine "Ne yapıyorsun hyung? Herkes seni bekliyor" diyerek kaşlarını çatarak sinirli şekilde sordu. 

Chan ise sadece omzu silkmiş "Ortamın enerjini düşürüyordum" dedi ilk önce. Fakat tekrar konuşmak için hamle yapamadan Jisung "Ondan bahsetmiyorum Hyung,  sigara içecektin!"  alfaya sinirle çıkıştı. Jisung, Changbin ve Hyunjin Chan'ı lise yıllarından beri tanıyordu. Seungmin ile geçirdiği, yüzünü aydınlatan yıllar boyuncada, Seungmin'siz geçen berbat dönemindede alfanın yanında olmuşlardı. 

I Hate To Admit [Chanmin]Where stories live. Discover now