30

33.7K 3.1K 2.1K
                                    

"Şarkı açsam olur mu?"

Jimin'in sorusuyla yola odaklanan Yoongi irkilmiş, bakışlarını yan koltuğundaki omegasına çevirmişti. Kuruyan dudaklarını yalayarak başını onaylarcasına sallamış ve radyoya eli giden Jimin'le geri yoluna odaklanmıştı.

Belki normal bir soruydu ama bir an böyle bir soruyu sorması saçma geldi Yoongi'ye. Sonuçta biraz bile olsa tanıdığı inatçı ve hırçın omegası böyle bir şey sormadan açar, kendisi kapat dediği an ise carlayarak sesini daha da yükseltirdi. Bunlar aklını kurcaladığında ise aniden konuştu.

"Neden sordun da direkt açmadın?"

Jimin duyduğu soruyla beraber radyodaki bakışlarını arabayı süren alfasına çevirdiğinde yutkundu. Jungkook'u indirdiklerinden beri konuşmamışlardı. Jimin bir şeyler demek, bir şeyler sormak istemişti ama her seferinde bundan dudaklarını kemirerek vazgeçmişti. En sonundaysa kendisini boğan düşüncelere daha fazla dayanamamış ve bari bir ses olsun düşüncesiyle şarkı açmak istemişti.

Bunu elbette ki direkt yapabilirdi ama yalan yok alfanın da sesini duymak istemişti. Sessizlik gerçekten geriyordu çünkü kendisini. Kavga etseler daha iyiydi belki de. Hem Yoongi'nin sorduğu soru gerçekten bir merak sorusu muydu yoksa sohbet başlatma çabası mı?

Cevabına gelecek olursa ne diyecekti ki Jimin?

Ah, sanırım sana aşık olmaya başladım ve baştaki cazgır tavırlarımı bıraktım daha uysalım çünkü hoşuna gitmem diye aptal bir düşünce içerisindeyim.

Hayır, bunu söylemeyecekti. Kendisine de kızdı. Kendisini beğenen her haliyle beğenmeliydi. Jimin ona göre davranmamalıydı. Ama emindi, karşısındaki başka alfa olsa böyle düşünmezdi. Ruh eşi olmalarının da etkisi vardı tabi bu düşüncelerde. Kurdu böyle düşündürtüyor ve tüm uysallığını ruh eşinin yanında ortaya seriyordu işte.

"Bir sebebi yok, sen bunu neden sordun?"

Yoongi ufak bir sırıtma sonrası dudaklarını büzmüş ve yoluna bakmaya devam ederek omuz silkmişti. "Bir sebebi yok. Direkt yaparsın sanmıştım."

Jimin gözlerini kısarak alfasının yan profilini inceledi ve titrek bir iç çekmekten alamadı kendini. Neden bu kadar yakışıklı ve tipi olmak zorundaydı ki? Yoksa sonradan mı tipi olmuştu? Sonuç her ne olursa olsun kurdunun dışında istediği kişi Yoongi'ydi. Tam anlamıyla onun olsun herkese 'benim alfam' demekten çekinmesin. Kaç gündür olan bu düşünceleri ve istekleri atamıyordu kafasından.

Daha ne istekleri vardı da neyse.

"Jungkook ve Taehyung ne yapıyordur sence şu an? Ben çok gerildim hemen gitmese miydik acaba ya Jungkook'a bir şey olursa?"

Jimin kendisini yirmi dakikadır bir diğer düşünceyi ise sonunda söylediğinde gerginlikten olsa gerek koltukta yan oturur hale gelmiş alfasına hiç çekinmeden bakıyordu şimdi de.

"Sakin ol, Taehyung kızgınlıkta ama güçlü bir iradeye sahiptir. Özellikle de karşısında sevdiği biri varsa ona ne durumda olursa olsun zarar vermez. Hem, ne yaptıklarını duymak istediğine emin misin omega?"

Jimin rahatlasa bile sonlara doğru duyduğu imalı ve keyifli sesle dudaklarını birbirine bastırmış ve hafif kızaran yanaklarıyla homurdanarak alfasının koluna canını acıtmayacak bir yumruk geçirmişti. Yoongi bununla daha çok kıkırdarken sonunda başka insanların da olduğu işlek yollara girmişlerdi

"Çok açım gerçekten. Sen de acıktın mı?"

Jimin dudaklarını büzüp bir an aç olup olmadığını tarttı ve açtı. Yol acıktırmıştı en azından. Yoongi saniyelik bakışlarla yan tarafına bakarken kendisine dönük pozisyonda, elleri kucağında, büyük dudakları büzüldüğü için daha da büyük duran ve gözleri parlayan omegasını gördüğü gibi çenesini sıkarken sertçe yutkundu, elleri direksiyonu daha sıkı kavradı.

delta? oh shit. |bangtan ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin