29

44.3K 3.7K 3.7K
                                    

"Ne kadar kaldı ki?"

Yoongi, Jimin ve Jungkook üçlüsü yaklaşık yarım saattir aynı araba içerisindeyken arkada tek başına oturan Jungkook'un aynı soruyu onuncu kez sormasıyla öndeki ikili gözlerini devirmişti.

"On dakika kaldı sakin ol artık."

Yoongi mırıldanıp biraz daha gaza yüklendiğinde kimsenin olmadığı yollarda son hızla gidiyorlardı neredeyse. Yoongi önce omegasını sonra Jungkook'u almış ve yola çıkmışlardı.

Hesaba katmadıkları birkaç bir şey vardı ama.

Jungkook kızgınlıktaydı. Feromonları yoğundu ve Yoongi kendisininki dışında omegasının başka alfa feromonu almasını dert eder olmuştu. Bu kişi yakın arkadaşı ve pasif alfa olduğundan kokusu ağır olmasa bile dertti işte.

Bundan ki koku dağılsın diye camları açmıştı ama aniden 'soğuk kapat şunu' diye bağıran ikiliyle gergin bir şekilde kapatmıştı. Jungkook ise durumu anlamış ve yerinde kıvranırken gözlerini devirmişti.

"Çok meraklıyım sanki senin omegana! Getirmeseydin lan omeganı! Sen yokken ben vardım!"

Bunlar gibi beş dakika boyunca Yoongi'nin kafasını şişirip canını sıkarken Jimin ikili arasında kalmış gibi Jungkook'u sakinleştiriyor sonra yüz ifadeleri için Yoongi'ye bakıyordu. Yoongi'nin aklındaysa on üç kere Jungkook'u arabadan atmak geçmişti.

Çok garip bir ortamdaydılar.

"Dokuz dakika mı kaldı şimdi?"

İstemsizce kalçasını koltuğa daha da bastırarak dayanamaz gibi konuştuğunda Yoongi dudaklarını birbirine bastırmış, direksiyona diğer eliyle sertçe vurarak tutmuştu. Jimin ise derin bir nefesle sus dercesine arkasını döndüğünde Jungkook'un hiçbir şey anladığı yoktu.

"Havuç."

Yoongi konuştuğunda Jimin şaşkınlıkla ona dönerken Jungkook anlamsızlıkla bakmıştı. Yoongi yoldan bakışlarını saniyelik olarak omegasına döndürdüğünde gördüğü ifadeyle gülmemek için kendisini zor tuttu.

"Ne havucu? Dokuz dakika mı kaldı diyorum ben havuç ne alaka ya?" Jungkook boynunu kaşıyarak huysuzlukla konuştuğunda beklemediği bir şey oldu. 

Jimin bir an da Yoongi'nin üzerine eğildiği gibi yanağına öpücük kondurdu.

Gözleri geri yerine oturup elini dudaklarına götüren ve kafasına dışarıya çeviren arkadaşı, onun da sırıtan alfasıyla kocaman olurken dudakları aralanmıştı. "Yuh! Yuh size yuh!"

Jimin kızaran yanaklarıyla kafasını daha çok dışarıya çevirip alt dudağını sertçe ısırırken gözleri kapalı olsa bile alfasının keyifli bakışlarının arkadaşının bağırışları arasında arada üzerine döndüğünü hissediyordu.

Yapmıştı çünkü Jungkook konuştukça Yoongi geriliyordu. Nedensiz bir şekilde bu durum da Jimin'i geriyordu. Bu gerginlikten kurtulmak içinse dolgun dudaklarını alfasının yanağına bastırmaktan geri durmamıştı.

"Jungkook sus!"

Dayanamayıp araba içinde bağırdığındaysa Jungkook kınayıcı birkaç cık'lama sonucu susmuş ve arkasına yaslanmıştı. Gittikçe artan heyecanıyla yaklaştıklarını hissediyordu. Aradan geçen sessiz bir beş dakika sonrasında araba ağaçlar arasına kalan bir evin önünde durduğundaysa kalbi yerinden çıkacak gibiydi.

"Jungkook, en ufak bir tereddütün varsa geri dönebiliriz sıkıntı yok. Delta kızgınlığı ağır geçer, gerçekten ağır geçer. Okuduklarından daha fazla. Bunları kaldıramayabilirsin ve dönersek gerçekten sıkıntı olmaz. İstersen gör Taehyung'u beş dakika sonra gidelim bekleriz biz."

delta? oh shit. |bangtan ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin