8 | Çünkü ay bugün çok güzel

Start from the beginning
                                    

Az öncekine oranla çok daha kendinden emin bir tavırla konuşuyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmasına neden olmuş olmak bana kendimi iyi hissettirmişti. Yumruğumu sıkarak zafer edasıyla havaya kaldırırken o da aynı şekilde karşılık vermişti. Kıyafet seçmek üzere odama çıktığımda o da telefonunu kapatır kapatmaz peşimden gelmişti. Dolabımı açtığımda ona dönerek "Nasıl bir ortam oluyor?" Diye sordum. Ortama uygun giyinmek istiyordum. Dolabıma yaklaşmak için izin isterken onu başımla onayladım.

"Yani şık olsun ama çok abartılı bir gece kıyafeti olmasına gerek yok."

Ona göstermek üzere arkadan siyah, dizin bir karış altında biten bir elbise getirerek ona uzattım.

"Sence bu nasıl?"

Elbiseyi eline alırken "Güzel tabii ama... Siyah... Sana da çok yakışır eminim ama bence sana beyaz daha çok yakışıyor." Dediğinde bakışlarımı yere indirerek "Beyaz çok göz önünde duruyor." Diye mırıldandım. Gittikçe tuhaflaşan sessizliği kırmak adına bir elbise de o çıkarmıştı.

"Bu nasıl? Denersen çok sevinirim ama istemezsen de sorun değil, yine sevinirim çünkü gelmeyi kabul ettin."

Kıkırdayarak elbiseyi elime alırken boy aynasına dönerek üstüme tuttum.

"Bilemedim ki, fazla olur mu kolları falan?"

Diz altında, oturtmalı krem bir elbiseydi. Uzun transparan kollarında çiçek işlemeleri vardı. Kumaşına dokunurken duyduğum gürültüyle Yiğit'e döndüğümde dolabın içine düşmüş olduğunu görerek elimi istemsizce ağzıma götürdüm.

"Ayy! İyi misin?"

Çıkmaya çalışırken kafasına askıları astığım demir borunun düşmesiyle bir kez daha düşmüş, bu sefer acıyla inlemişti.

"Aah! Ayla üstümden biraz yük alır mısın? Sanırım kafamı kırdım."

Endişeyle kıyafetleri üzerinden alıp yatağa atarken eli boşluğa çıkabildiğinde bunca zamandır hedefi olan çantayı kaldırarak "Bu da üstüne çok yakışır." Demişti. Şaşkınlıkla "Sen bu çanta için mi bu hale geldin?" Derken son olarak onu sıkıştıran boruyu kaldırmıştım.

Doğrulduğunda ilk iş olarak vücudunu esnetmişti.

"Valla öleceğim sandım orda Ayla. Artık en azından denersen bu çektiğim çile boşa çıkmaz."

Başımla onaylayarak çantayı da elime aldığımda ayakkabı dolabına girmişti. Çantanın açık krem derisi üzerine işlenmiş çiçekler vardı. Elbisenin kol detayına benziyordu. Ayrıca çanta, kolu beyaz incilerden oluşan oldukça kibar bir çantaydı. Küçük altın detayları vardı.

"Yiğit dur ben seçerim. Kafanı çok eğme, nasıl darbe aldığını bilmiyoruz."

Krem, bilekten bağlamalı ince altın detaylı bir ayakkabı çıkardığında onun bu kombin yeteneğine hayran kalmıştım.

Elbise:

Elbise:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dokunmak YasakWhere stories live. Discover now