7.BÖLÜM: DUYGU ENKAZI

69 10 2
                                    

İyi okumalar diliyorum ve bölüm şarkısını sizin seçmenizi istiyorum.(⁠^⁠^⁠)

7. Bölüm: Duygu Enkazı

Kuru gürültüyü bastıran bizim sesimiz miydi? Ya da kalabalığın sesini duyamayacak kadar kopmuşmuyudum dünyadan? Diye düşünürken yeşil gözlerin ağırlığını taşıyordum üstümde. Elimizde dondurmalarımız eşliğinde, çimlere oturabileceğimiz bir yerde kurulmuştuk. Sabah yediğim kakaolu dondurmanın akisen bu sefer çikolata parçacıklı vanilyalı dondurma almıştım.

Aras ve arkadaşlarıyla sohbet ederken baya eğleniyorduk açıkcası. Kalabalık olmakta ayrı bir güzeldi. Bende başlarda baya bir sohbete katılıyordum ama sonradan dondurma yemek daha ağır basınca ona odaklanmıştım. Çünkü konuşmakla daha fazla oyalanırsam eriyecekti. Dondurmamdan bir ısır alıp ağzımda eritirken. Yeşişl gözlerin sahibi konuştu. "Allah aşkına nasıl ısırıyorsun şu dondurmayı?" Ağzımda ertittiğim dondurmayı yuttum ve yanımda oturan Aras'a döndüm.

"Ne o öyle iki saat yalıyorsunuz. Tövbe estağfurullah şey gibi." dedim yüzümü buruştururken. Küçük bir kahkaha attı.

"Kafan biraz düzgün çalışsaydı dondurma yeme şekilnde değişik olmazdı," dedi yüzünde asılı kalan gülümsemeyle. Kendi dondurmasını bitirmişti. Şu kimsenin yemeği sevmediği küllahı, severek son lokmasını da ağzıma attım. "Ağzının etrafında küllahın kırıntıları kalmış."

Hiç umursamadan elimle ağzımın etrafını silkeledim. "Bu ikinci dondurmamdı. Üçüncüyü hatta daha fazlasını yiyebilirim." dedim yeşillerine bakarak.

"Çok seviyorsun herhalde?" diye sordu. Yüzünde anlamlandıramadığım muzip bir ifade oluşmuştu. Aldırmadan kafamı hızla aşağı yukarı salladım. "Yalamayı," diyerek devam etti. Kaşlarım çatıldı ve yumruk yaptığım elimi omuzuna sertçe indirdim.

"İğrençsin yaaa," dedim gözlerimi devirerek. "Senin zevklerinle benim zevklerim aynı mı sence?" Sinirli durmak yerine daha çok sırıttı.

"Ne iğrençliğimi gördün? Ha şeyi diyorsan yalamak yerine ısırmayı sevdiğini, o sırada aklımdan çıkmıştı." Muzip ifadesi kaybolmamıştı. Kocaman bir off çektim ve kafamı başka tarafa çevirdim. Kıkırdamaları kulağımı doldurdu ve kulağıma yaklaşıp "Sana dondurma alayım mı?" diye sordu.

Hızla kafamı ona çevirdim. Gülümsüyordu. "Yok, sağ ol. Almayayım ben." dedim sesimi sert çıkarmaya çalışarak. "Tipinden belli niye sorduğun."

"Merak etme, sevdiğini söylediğin için sormuştum." dedi. Dışarıdan baksanız kırk yıllık arkadaşlar sanırdız. Öyle bir samimiyet yayılıyordu aramızda.

"I-ıh" dedim kafamı iki yana sallarken. "Üçüncüyü de akşam yemeğinden sonra isterim." Kafasını usulca aşağı yukarı salladı.

"Başım gözüm üstüne," dedi. Yeşil gözleri adeta ışıldıyordu.

"Eee acıkmadık mı?" diye bir ses geldi sol taraftan. Deniz ile yan yana oturmuş olan Ceylin konuşmuştu.

"Senin gibi bir öküz doyuyor mu acıksın?" dedi Deniz. Ceylin hiç onu hiç umursamadan bizlere bakmaya devam etti. Tanıştıkarından beri ağzıları durmuyor, birbirlerine laf sokup duruyorlardı.

Buse ve Akın da Ceyline katılıp acıktımlarını ifade ettiler. Ben de acıkmıştım ve karnımın içindeki açlık hissini dudaklarım ile dışarı çıkardım. "Valla ben de çok açım." Çok dediğim sırada o'yu uzatmıştım.

"Hadi o zaman bir şeyler yemeye gidelim." diyerek ayağa kalktı aras. Ayaklanmış olan Anıl'a ellerimi uzattım beni kaldırması için. Anında ellerini uzattı ve beni kaldırdı. Ben kolunun altına alırken dikkatle Aras'ı izliyordum. Herkes ayaklanmıştı. Aras bir adım attığı gibi ayağı havada kaldı ve kocam gövdesi yeri boyladı. Kocaman bir kahkaha attığım sırada herkes benimle beraber gülüyordu.

MAVİ IŞIK ALTINDA|BXBWhere stories live. Discover now