10

647 50 14
                                    

Jimin

Birinin saçlarımla oynamasıyla gözlerimi açtım. Jungkook uyanmamla ellerini saçımdan çekmiş bana mahcup bir şekilde bakıyordu. "Kusura bakma uyandırdım."

"Sorun değil." diyip gülümsedim.

Koğuşun açılan kapısıyla ikimiz de oraya döndük. Diğerleri de kapının sesiyle uykularından uyanmış söyleniyorlardı.

İçeriye eşyalarıyla birlikte giren kişiyle gözlerimi büyüttüm. "Changkyun?"

Bunu dememle herkes kapıya bakmış,Kihyun hyung bağırarak ayağa kalkmıştı. "Changkyun!?"

"Yürü." Gardiyan Changkyun'u içeri sokmuş kapıyı kapatmıştı.

"Ne yapıyorsun sen burada?" Kihyun hyung sinirle içeride gidip geliyordu.

"Anlatacağım hyung ama önce sakin olsan. Korkutucusun."

Kihyun hyung yerine oturmuş Changkyun'un da oturmasını beklemişti. "Ne bekliyon otursana!"

Yanına oturmuş olanları anlatmaya başlamıştı.

Flashback Changkyun

Jin hyung'a yardım etmemin ardından Kihyun hyung Namjoon'un planlarımızı öğrendiğini söylemişti.

Namjoon Kihyun hyung'u cezaevine attırdıktan sonra tabi ki sıra bana gelecekti.

Hemen Jin hyung'u saklayacak bir yer bulmuştum. Jin hyung korkakça koltuğa oturmuş halının desenlerini izliyordu.

Jin hyung'un yanına oturup elimdeki zarfı ona uzattım. "Bu ne?"

"Kanıtlar."

"Ne kanıtı?"

"Namjoon'un işlediği bir kaç cinayetin kanıtları. Beni de içeri attırıp seni bulmaya çalışacaktır. Şu an da benim yanımda olduğunu biliyor."

"Seni nasıl içeri attıracak?"

"Onun da elinde kanıtlar var. Hyung... Ben içeri girersem bu kanıtları polise götür. O zaman onu da içeri atarlar."

Derin nefes alıp kafasını salladı."Tamam."

Flashback End

"Yani Namjoon da buraya gelecek." diyip sırıttı Yoongi hyung.

"Evet."

"İyi yapmışsın Changkyun." dedi Kihyun hyung sırıtarak.

•••

Avluda boş boş oturup spor yapan adamlara bakıyordum. Taehyung yanıma oturup kolunu omzuma attığında bakışlarımı ona yöneltmiştim.

Beomgyu'nun yanımızda olmadığını farketmemle Taehyung'a tekrar döndüm. "Beomgyu nerede?"

"Bilmem. Bakalım istersen."

"Olur. Kang Taehyun geldiğinden beri iyi değildi."

Yerimizden kalktığımızda Soobin bize döndü. "Nereye?"

"Beomgyu'ya bakmaya."

"Ben de geleyim. Yalnız kalmak istemişti ama merak ediyorum."

Onu onaylayıp üçümüz kaldığımız koğuşa doğru gittik.

İçeri girdiğimizde Beomgyu'nun kendini asmasını beklemiyorduk. Hareket etmeyen bedenini gördüğümüzde hemen yanına gidip boynundaki ipi çıkardık. "Taehyung çabuk gardiyana haber ver."

Soobin ağlayarak Beomgyu'yu sarsıyordu. "H-hayır. B-bunu yapmış olamazsın Beomgyu."

Gelen gardiyanlar hemen Beomgyu'yu götürdüğünde biz yere şok olmuş bir şekilde çökmüştük.

Jungkook

İçeriden sedyeyle çıkan kişinin Beomgyu olduğunu görünce hepimiz ayaklandık.

"Beomgyu mu o?" dedi Kihyun hyung.

"Evet."

Jimin'in içeride olduğu aklıma gelince endişelenip hemen koğuşa doğru gittim.

Yerdeki Jimin'in yanına çöküp onu sarstım. "Jimin...İyi misin?"

"O k-kendini-"

"Tamam bir şey yok. Sakin ol." Kendime çekip sarıldım.

Kihyun hyung ağlayan Soobin'in yanına gidip elini omzuna koymuştu. "Sakin ol bir şey olmayacak."

"Hyung... Ya ö-ölürse." Hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Ölmeyecek Soobin. Sakin ol,bir şey olmayacak."

Beomgyu'nun ölmemesini umarak Jimin'in saçlarını okşamaya devam ettim.

——————————

Get Me Out of Here -JİKOOK-Where stories live. Discover now