5

804 60 21
                                    

Taehyung

Avluda boş boş otururken karşıda tek başına oturan Jimin'i gördüm. Hâlâ bize alışamamıştı. Tam kalkıp yanına gidecekken bir kaç kişinin onun yanına gittiğini gördüm.

Yeni gelenleri bir salmıyorlardı. Jimin'i omzundan tutup kaldırdıklarında kötü şeyler olacağını anlamıştım. Hemen bizimkilere döndüm. "Jimin'e yardım etmemiz gerekmez mi?"

Yoongi hyung umursamaz bir şekilde konuştu. "Kendini savunmayı bilmiyorsa biz ne yapalım?"

"Ama o daha yeni geldi."

"Banane. Bu onu kurtarmam için bir sebep değil Taehyung."

"Jungkook?"

"Hayır. Umrumda değil."

"Hadi ama ya"

Yoongi hyung araya girdi. "Git kendin kurtar Taehyung. Gerçi sen daha kendini savunamıyorsun. Bizim yanımızda olduğun için güvende olduğunu sanma. Kimseyi kurtarmaya niyetim yok."

Güldüm. Ama bu neşeden uzaktı. Sadece dolan gözlerimi saklamaya çalışıyordum. Yerimden kalkıp Jimin'in olduğu yere gittim.

Jimin

Korkuyordum. Bana bir şey yapmalarından çok korkuyordum. Beni kurtaracak kimsem de yoktu.

Taehyung gelip karşıma geçti ve eli omzumda olan adamın elini tutup çekti. Adam ona mal mal bakarken o gülümsedi.

"Ne yapıyorsun seni aptal."

"Arkadaşımı bırakmanızı rica etmeye geldim."

Adam kahkaha attı ve Taehyung'u göğsünden itip tellere çarpmasını sağladı. "Sen bizi böyle mi engelleyeceksin? Aptalsın. Ne o Yoongi'ye mi güveniyorsun?"

Yakasından tutup kendine çekti. Taehyung da elini tekrar tutup çekti. "Canına mı susadın lan sen!?"

Hiç bir şey yapamıyordum. Gücüm yetmiyordu. Onlar ben ve Taehyung'dan kat ve kat daha güçlüydü. Adam Taehyung'a yumruk attığında zorla da olsa konuştum.

"L-lütfen bırak onu." Saçımdan sertçe tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Sen dedin diye bırakacağımı mı sandın?" Beni yere fırlattığında düşmüştüm.

O sırada biri bana elini uzattı. Kafamı kaldırıp elin sahibine baktım. Beomgyuydu. Bana gülümseyerek elini uzatıyordu. Elini tutup kalktım. Soobin elini omzuma attığında diğerlerinin de yeni geldiğini farketmiştim.

"Ooo kurtarıcılarınız da geldi. Ne sanslı piçlersiniz."

Yoongi hyung adamın karşısına geçip ellerini cebine koydu. "Bırak onu."

"Neden? Biraz eğlenmek istiyorum."

Adam hâlâ Taehyung'u bırakmamıştı. Taehyung kafasını eğmiş yere bakıyordu. Adam Taehyung'un çenesini tutmuş,ona bakmasını sağlamıştı. Ağlıyordu.

"Şuna bak bir çocuk gibi ağlıyorsun."

Yoongi hyung adamın Taehyung'un çenesini tutan elini sertçe tutup yüzüne yumruğu geçirmişti. Jungkook ise elleri cebinde olanları izliyordu. Çok rahattı.

Gelen gardiyanla izleyenler kenara çekilmişti. "Ayrılın!"

Yoongi hyung adamı sertçe tellere itip ayağa kaltı ve üstünü silkeledi. Hiç bir şey olmamış gibi gardiyana bakıp ellerini iki yana kaldırdı. Ardından Taehyung'u kolundan tutup hızla avludan ayrıldı.

Kafam yere eğik bekliyordum. Neyi beklediğimi ben bile bilmiyordum. Herkesin bana baktığını hissediyordum. Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda düşüncelerimi doğrulamıştı. Jungkook bunu anlamış olacak ki bağırdı. "Ne bakıyorsunuz,dönün önünüze!"

"Kaldır kafanı sen de. Karşılarında ezik gibi mi görünmek istiyorsun?"

Kafamı kaldırıp ona baktım. Yüzü ifadesizdi. Kafamı tekrar indirdim. Ağlamak istiyordum. Jungkook'un ellerini çenemde hissettim. Ona bakmamı sağladı. "Ağlayabilirsin. Ama bu son ağlaman olsun."

Bunu demesiyle gözyaşlarım akmaya başladı. Bana sarıldığında bunu beklemesem de ona sığındım. Buraya geldiğimden beri ilk defa huzurlu hissetmiştim. Herkesi unutmuş Jungkook'un kokusuna odaklanmıştım. Kokusu beni rahatlatmıştı. Gözlerimi kapatıp bir kaç dakikalığına da olsa hiç bir şeyi umursamadım.

——————

Hızlı yazıyorum ve kontrol etmiyorum o yüzden yazım hatalarım varsa kusura bakmayın☺

Get Me Out of Here -JİKOOK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin