Get Me Out of Here -JİKOOK-

6

Jimin

Koğuşa geçmiş yine oturuyorduk. Bu sefer Taehyung'dan da ses çıkmıyordu. Soobin ve Beomgyu uyuyordu. Yoongi hyung boş boş duvarı izliyordu. Taehyung dudaklarını büzmüş elleriyle oynuyordu. Jungkook ise... Sahi Jungkook ne yapıyordu?

Kafamı kaldırıp ona baktığımda göz göze geldik. O gözlerini kaçırmamakta inat ederken ben tekrar kafamı eğdim.

Taehyung'a döndüğümde hâlâ aynıydı. "İyi misin?" Kafasını iki yana salladı.

Flashback

Taehyung

Yoongi hyung beni kolumdan tuttuğu gibi koğuşa getirmişti.

"Aptal mısın sen!?"

Kafam eğik onun azarlamalarını dinliyordum.

"Dayak yiyeceğini bildiğin halde neden gittin oraya Taehyung!?"

"Ne yapsaydım? Bıraksaydım Jimin mi dayak yeseydi!?"

"Bizene ondan!"

"Neden Jimin'i hiç sevmiyorsun? O sana bir şey yapmadı! Neden bencilsin? Gücün varken güçsüzlere neden yardım etmiyorsun!?"

"Ben mi bencilim!? Lan ben seni kurtarmadım mı!? Bıraksam o adamlar ikinizi de öldürürdü!"

"Bıraksaydın da öldürseydi keşke! Ben artık buradan da buradaki herkesten de bıktım." Sesim sonlara doğru kısılmıştı.

"Öldür kendini o zaman! Bu zamana kadar niye yaşadın!?"

Diğerlerinin içeri girmesiyle Yoongi hyung yerine geçip oturdu. Ben de gözyaşlarımı silip yerime oturdum.

"Neyin kavgasını ediyorsunuz?"

"Yok bir şey."

Flashback End

•••

Yemekhaneye gitmiş yemek almak için sırada bekliyorduk. Önümde sırada duran Taehyung da yemeğini aldığında önüme iri yarı biri geçmişti. "P-pardon sıra bende."

"Geri dur küçük."

Adamın arkasından gelen Jungkook Taehyung'un omzunu patpatlayıp göndermişti. Adam arkasına döndüğünde Jungkook'u görmeyi beklemiyor olmalı ki şaşkın bir şekilde konuştu. "Çekil önümden."

"Sıra sende değil."

"Umrumda değil. Çekil."

Jungkook kollarını birbirine bağlayıp adamın önümden çekilmesini bekledi. Adam çekilmeyince beni kolumdan tutup yanına çekti. "Bir daha hakkın olmayan yerlere girme."

Elindeki yemek kabını doldurup bana uzattı. Teşekkür edip elinden aldım.

Arkama döndüğümde Taehyung dışında diğerleri aynı yerde oturuyordu.

"İstersen Taehyung'un yanında yiyebilirsin. İyi gibi durmuyor." dedi Jungkook.

"Tamam." dedim.

Taehyung'un karşısına oturup ona baktım. Yemiyordu. Sadece oturmuş yemeğini seyrediyordu. "Yemeyecek misin?" Kafasını iki yana salladı.

"Yoongi hyungla hâlâ küs müsünüz?"

Cevap vermedi. O hâlâ yemeğini izlerken ben yemeğimi yemeye başladım.

•••

Yemekhaneden çıkmış koğuşlarımıza dönmüştük. Taehyung yanıma oturmuş ellerini kafasına koyup eğmişti. Yanımdaki Yoongi hyung'a baktığımda umursamıyor gibiydi.

Beomgyu neşeli bir şekilde konuştu. "Neden herkes surat asıyor? Neşelenin biraz."

Yoongi hyung ona sert bir bakış atıp önüne döndü. Jungkook'a baktığımda ise yine bana bakıyordu. Bu niye bana bakıyor ya? Bir şey mi yaptım acaba.
Bakışlarımı kaçırıp önüme döndüm.

Bir süre sonra ortam yine sessizken Soobin hyung konuştu. "Yoongi hyung Taehyung hyungla kavga mı ettiniz?"

"Buna kavga denmez. Sadece hatalarını yüzüne söyledim."

Taehyung sert bakışlarını Yoongi hyung'a yöneltirken hızla ayağa kalktı. "Ne hata yapmışım?"

"Say say bitmez." Yoongi hyung Taehyung'un aksine çok rahattı. O da ayağa kalkıp karşısına dikildi.

"Bana diyene bak. Yıllardır buradasın ve yemediğin bok kalmadı."

"Benimle düzgün konuş." Artık Yoongi hyung da sinirliydi.

"Konuşmazsam nolur? Öldürür müsün beni?"

"Kaşınıyorsun Taehyung."

Taehyung neşeden uzak bir şekilde güldü. "Kendini ne sanıyorsun Min Yoongi? Burada herkes senden korkuyor diye bizimde mi korkmamızı bekliyorsun?"

"Sesini kes ve otur Taehyung. Seninle kavga edecek havamda değilim."

"Ah doğru. Bugünkü kotanı doldurdun değil mi?"

"Evet,senin yüzünden. Gerçi onları dövmeseydim kurtulamazdın. Eziğin tekisin Taehyung. Tek başına olsan çoktan cesedini buradan çıkarırlardı."

Taehyung'un çenesi sinirle kasılırken Yoongi hyung devam etti. "Biz olmadan hiç bir bok yapamazsın. Siker atarlar seni."

Taehyung'un Yoongi hyung'a tokat atmasıyla hepimiz yutkunduk. Jungkook'a baktığımda sessizce konuştu.

"Sanırım şimdi ölecek."

—————————