Bölüm 21

603 340 866
                                    

Ceylan;

Hastane çıkışı eve geldikten sonra aile boyu geçmiş olsun dilekleri,sıkı samimi sarılmalar sonrasında bahçede Seray ile sorguya çekilmiştik;

"Önce ben anlatıyorum sonra siz anlatıyorsunuz."Diyerek herkesi ikna etmeyi başarmıştım...

"O gün  nezarete gelmeden önce Seray ile Özcan'ın evine gittik ve yaklaşık 20 suç dosyasının fotokopisini bastırdık. Sonra Eymen geldi bizi yakaladı kameralardan görüntüleri falan sildi. Beni Berk'e götürdü."Diyerek soluklandım.

"Berk ile vedalaştıktan sonra plan seyrimiz tamamen akıbete uğradı. Sizin gibi yaptığımız plan boşa gitti Eymen beni taksiye bindirdi yolda ilerledikçe içimi sıkıntı kapladı... nasıl oldu net kestiremiyorum ama gözüm bir anda karardı sonra da kendimi dağın başında buldum. Adamın derdi mal,mülk ve can... zamanında ne yaşandı bilmiyorum ama,Özcan ve Haşim bunların köpeği gibime geliyor. Haşim ve Özcan'dan kurtulduk tamam çok iyi. Ama ya o adamlar? Verelim şu hisseleri bitsin bu iş,dertleri belli bunların. Yok olup giderler."deyip hepsine tek tek baktım.

"Hayatta vermem!"diyen son derece öfkeli olan Berk'e karşı hayretle "Vermiyorsun?"dedim.

"Evet vermiyorum! Babanın emeği var o şirkette!"dediği anda hayretimi gizleyemedim "Ya sen manyak mısın? Adama ver şu hisseleri bitsin gitsin! Hadi ben ölmedim! Başkasına zarar verirlerse!?"diye bağırdım, sertçe baktım.

Kıpkırmızı olmuştu,öfkeyle nefes alıp veriyordu "Sakin olalım, Berk haklı her şeyi kayıp ederiz."dedi Hüseyin abi.

"Oyle tabi. Hisse veremeyuz."diyen abim Mehmet'e de hayretle baktım. "İlla biri Ölecek yani?!"diye bağırdım bu sefer.

"Ölüm falan yok!"dedi Berk gözlerini gözlerime sabitlemişti "Tabi ölüm yok! 2 kurşun yiyen kimdi? Ya elin adamı beni tokat atarak dövdü! Bu ne rahatlık?"Diyip ayağa kalktım.

"Sen ilacını al geç yat. Beni delirtme kes sesini."diyen Berk'e hayretle baktım. "Kes sesini mi? Ben mi kesmeliyim sesimi? Adamlar sesimi kesti zaten benim! İlla birisi mi ölecek diyorum size! Neyin kafası bu ya? Herkesin canı tehlikede belli!"Diye öfkeyle bağırdım.

"CEYLAN! yürü odana kocanı dinle."diyen abim Mehmet'e kırgınlıkla baktım. Seray koluma girerek odaya çıkmama yardımcı oldu.

"Şurada çanta var versene onu bana."Diyerek dolabın köşesinde duran çantayı işaret ettim. "Al bakalım da. Ne yapıyorsun?" eşyalarımı çantaya atmama şaştı kaldı.

"Doruk geliyor, hem bunlar bize her türlü yalan söyleyecek demedin mi sen? Kaçış fırsatı işte bana."deyip sırıttım.

"Sende iyice bana ayak uydurur oldun ha."diyip çantanın fermuarını kapatınca "Bir sürü bilgi edinmemiz lazım. Doruk halleder,bizde inceleme yaparız. Bu işi biraz uzatmam lazım."diye söylendim.

"Berk'e ne diyeceksin ki?"Diye merakla bana baktı "Korku içinde olduğumu işleri yoluna sokmadan ne evinde ne yanında kalacağımı söyleyeceğim. Hatta bağırdığı için ayrı kızgınım ona. Öküz!"dedim dişlerimi sıkarak.

"Kız sabah kocişkom diyordun."diye gülünce "Akşam ayrı sabah ayrı. Öküzgillere belli olmuyor ani huy değişimi."Diyip bende güldüm.

Aşağıya indiğimizde ev halkı gitmeme itiraz etse bile ısrarlı olduğumu fark ettikleri için ses çıkaramadılar. Kapıya çıktığımız da Berk hayretle bakıyordu.

"Hayurdur?"dedi kolumdan tutarak.

"Sana dedim ben demi. Korku ile yaşayamam ben. Kusura bak yada bakma umurumda değil ben gidiyorum."dedim gözlerine sert şekilde bakarak.

SEVDAM KARADENİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin