Bölüm 12

911 410 867
                                    

Berk;

Hastane odasında ellerini ellerimin içine almış başımı öne eğmiş bir şekilde serumun bitip uyanmasını bekliyordum. Hüseyinler kantin katında bekliyordu.

"Sana ilk defa sarıldığım günü hatırlıyorum hala dün gibi aklımda..."Diyerek konuşmaya başladım.

"Çay bahçesinde otururken sınav sonuçlarını öğrenmiştin istediğin yeri kazandığını bağırarak söylediğin zaman birbirimize sıkıca sarılmıştık. Belki ayrı kalacaktık o zamanlar ama en azından 10 sene değil 2 sene olacaktı. Koruyamadım ben seni...askerden dönerken evleneceğimiz için çok mutluydum sonunda eşim olacaktın bu inanılmaz bir duyguydu."

Derin bir nefes alarak hem ağlayıp hem gülümseyip devam ettim. Ellerini daha sıkı tuttum.

"Askerden geldiğim gün senin gittiğini öğrendim olaydan asla bahsetmediler bana tabii. Hüseyin'den zar zor öğrendim seni yolladığı şehri. Geldim İstanbula... deliler gibi etrafta aradım seni,biraz zaman geçtikten sonra bir amca geldi yanıma..."

10 sene önce; İstanbul

(Berk Ceylan'ı ararken.)

"Evladım hayırdır? Kimi arıyorsun söyle bana yardımcın olayım."

"Bu kızı arıyorum amca. Bu civarda gördün mü hiç?"Diyerek senin resmini gösterdim. "Haaaaa bu kız gördüm tabi yaaaa!"dedi bana o anda nasıl heyecanlandığımı sana tarif bile edemem.

Emin ol seni yanağından öptüğüm ilk an bu kadar heyecan basmamıştır bana her anımız özel tabi ki benim için ama seni kayıp ettim korkusuyla geldiğim bu şehirde seni gördüğünü söyleyen bir insana rastlamak büyük bir şeydi...

"Nerede?"Diye sordum merakla."Gel birer çay içelim benim dükkanda bende sana yerini söyleyeyim." Demesiyle "Olur amca."dedim. Dükkanına gittik küçük,sıcak bir dükkanda kaç saat konuştuğumuzu hatırlamıyorum.

"Benim akrabaların dostudur bu kız.Zavallım Trabzon'dan gelmiş. Artık ne yaşadıysa etkisinde kalmış burada benim yanımda çalıştı, sağ olsun pek hızlıdır elinden her iş gelirdi ben yaşlı bir adamım öyle her işi eskisi gibi yapamazdım ama Ceylan leb demeden leblebiyi anlardı. İyi kızdı iyi..."dedi sanki bir şey olmuş gibi.

"Sonra?" Diyip aldığım nefesi sıkıca tuttum. Ne duyacağımı bilemiyordum.

"Sonra hem benim yanımda çalıştı hemde okulunu okudu birde araba sürmeyi daha iyi öğrendi. Bana birinden bahsetmişti ismi neydi... Ha! Berkti adı. Ahhh deli çocuk nasıl aşık etmiş güzel Ceylanımı kendine. Ceylan kızımın anlattığına göre Berkte ona aşıkmış işte bu Berk dediğim oğlan bizim kıza öğretiyormuş araba sürmesini. Oda öğrendiği kadarını bana gösterdi. Aslında tamı tamına öğrenmişti hemen dedim ki ona git ehliyetini al. Oda bana dedi ki boş ver Aslan amca bu saatten sonra öğrensem ne olacak hiçbir şey eskisi gibi olmadıktan sonra dedi o an onu Seray ile ikna ettik ilk girişinde aldı ehliyetini okulunu da başarıyla tamamladı. Bir çocuk vardı bizim mahalleden evlenme teklifi etmiş bizim kıza bir akşam geldiler istemeye bende bizim kız kabul etti sanıyorum meğersem kabul etmemiş çocuk çok dik başlıydı istediğini elde etmek isterdi evin tek oğluydu. Ceylan o akşam dükkanı kapatıp eve geldiğinde onları görünce şok oldu. Güzel bir dille evlenmek istemediğini kalbinde Berk denen delikanlının olduğunu belirtti. O gün dedim ki bu kız sevdasına kavuşmalı. Ben sevdama kavuşamadım oğlum sevdiğim kız bi illet hastalık yüzünden öldü gitti. Bi başıma kaldım bu dünyada ondan sonra hayatıma kimseyi almadım Ceylan ona çok benzer gözleri,saçları özellikle de gülümsemesi bazen saçlarını tepeden toplardı Ceylan,gözümün önüne direk Sevda gelirdi... ah Sevdam ahhhh! Mekanı cennet olsun bizim kavuşmamız mahşere kaldı Rabbimden dilerim ki Ceylan kızımın kavuşması mahşere kalmasın."

SEVDAM KARADENİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin