Yılın İlk Karı

1.7K 183 357
                                    

Hyunjin

İşte o gün gelmişti. Sonun da meleğimi görecektim. Bu gün 31 Aralık'tı. Yeni yılıma onunla girmek istediğim için gece gidecektim.

Onu çok özlemiştim..

Yataktan kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım ve kısa bir duş aldım. Bornozu giyerek banyodan çıktım. Odasını bozmamaya özen göstermiştim.

Üstüme krem renginde bir sweatshirt ve siyah bir pantolon giymiştim. Hava iyice soğmuştu ve daha hiç kar yağmamıştı. Umarım yakında yılın ilk karı yağardı.

Aşağı indim ve salona oturdum. Jeongin eve gelmeyi red ediyordu ben varım diye. Minho ve Jisung ise benimle kalıyordu.

Ben böyle otururken ikilinin kapısı açılmıştı. Uyku jisung adeta kendini odadan atmıştı. Minho ise peşinde koşuyordu.

"Bebeğim lütfen ya!"

"Minho bırak peşimi! Benim canım değerli."

"Of ama ya! Birazcık diyorum nolursun."

Ne konuştuklarını anlamamıştım.

"Evlenmeden olmaz."

Anlamıştım sanırım.. Minho şey istiyordu Jisung ise olmaz diyordu.

"Yah ama ya! Benim de isteklerim var!"

"Git duvara sürtün Minho! Hayatta olmaz!"

Minho kollarını bağlayarak koltuğa oturmuştu. Beni yeni fark eder gibi bana bakmıştı.

"Sen ne zaman geldin buraya?"

"Um, baya oldu."

O sırada uykudan yeni uyandığı belli olan Jisung kafasını kaşıyarak yanıma oturdu ve kafasını geri atarak bana baktı.

"Nolur Hyunjin.. kurtar bu abazadan!"

"Yah Jisung! Zorla yapmadığıma dua et sen!"

"Piç! Birde zorla yap istersen!"

"Yakında öyle olucak ama neyse.."

"Ney, hayatta vermem götümü sana."

"Offf! Susun be! Sizin sex hayatınızı mı dinlicem ben!?"

Minho göz devirmişti.

"Aç mısınız?"

"Ben açım."

"Bende."

"İyi kalkın yemek hazırlayın hadi."

"Niye biz ya?"

"Ben niye hazırlayım?"

"Ne bileyi-"

Kapı çaldığında bakışlarım oraya döndü.

"Birini mi bekliyordunuz?"

"Hayır."

Kalkıp kapıyı açtım. Yaklaşık 50 yaşın da bir kadın elinde poşetlerle duruyordu.

"Merhaba oğlum. Jisung, Han Jisung burada değil mi?"

Sıcak gülümsemesi ile bende gülümsedim.

"Evet efendim burada."

Arkadan gelen Jisung kadına yaklaşıp gülümsedi.

"Oh, anne.. hoş geldin gelsene içeriye."

"Yok oğlum. Rahatsız etmeyeyim sizi. Yemek getirdim size."

"Olsun anne ne rahatsızlığı gel zaten kimse yok."

Kadın kafa sallayarak içeri girince yanlışlıkla arkamdaki Minho'ya çarptım. Kısık sesle;

My Stepbrother/HyunLixWhere stories live. Discover now