My Stepbrother/HyunLix

Aşıkların Hikayesi

Hyunjin

Bazen verdiğimiz kararlar için önceden plan yapmamız gerekir.

Üstümü giyinmiş aşağı kata inmiştim.

"Anne."

"Efendim oğlum."

"Ben dışarı çıkıyorum geç gelebilirim."

"Tamam oğlum."

Evden çıkmıştım. Kulaklıklarımı takmış sahile yürüyordum. Yaklaşık yarım saatlik bir yol vardı. Aklımda dönen tek düşünce vardı, ya bu durumu Felix'e anlatacaktım ya da sonsuza kadar susacaktım. Ama iki cesaret de bende yoktu.

Sahilin renkleri gözüme ulaştığında gülümsemiştim. Sahil hep aşıkların kavuştuğu kutsal yerdi benim için, umarım bir gün Felix'ime bende kavuşurdum.

"Nasılsın Hyunjin?"

"İyiyim çocuklar."

"Ne olduğunu bana anlatıcak mısınız?"

Minho, Changbin'e dönmüştü.

"Anlacağız"

___

"İnanmıyorum!"

Changbin transtan çıkmış gibi bağırdığında irkilmiştim.

"Hyunjin, şaka mı yapıyorsunuz yoksa?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Ama ben demiştim!"

"Haklısın.."

Mırıldandığımda duyup duymadığından emin bile değildim.

"Dedim sana pişman olucaksın diye."

"Her neyse, Hyunjin.''

"Efendim?"

"Senin bu duyguların ne zaman başladı?"

"Bilmiyorum, hiç bir şey bilmiyorum!"

"Sakin ol. O zaman şöyle sorayım ne zaman fark ettin?"

"Yaklaşık 1 ay önce."

İkisi birbirine bakıp gülmüştü. Ne? Neden güldüler şimdi?

"Ne oluyor ya?"

"Yoksa şu fotoğraf mevzusun da mı fark ettin."

"Yani, öyle sanırım, hatırlamıyorum."

Bana bakıp beni süzmüşlerdi. Cidden bir şey yapmayacaklar ise neden çağırdılar beni?

"Öyle bakmaktan vaz geçin ve ne yapmam gerektiğini söyleyin bana cidden dayanamayacağım!"

"Bize ne bağırıyorsun be! Git yapış dudağına mı diyeyim? Ne anlarım ben aşktan?"

Changbin'in dediği şey ile gözlerimi devirmiştim. Aslında.. mantıklı da geldi.

"Dur ya! Çocuğun aklını bulandırma bu salak şimdi gider yapar falan."

"Bence mantıklı yapılabilir."

Diyerek ayağa kalkmıştım ki Minho tişörtümden tutmuştu.

"Ya salak salak konuşma otur tamam akıl vercez."

Geri yerime oturup ikiliye baktım.

"Öncelikle, evde ikiniz falan varken bir dürtü gelse bile gidip dudağına yapışmıyorsun anladın mı?"

"Anladım da ne alaka?"

"Hmm, bir düşüneyim.. buldum sanırım! Sen gerizekalı önceden hoşlandığın kişiye bunu yapıp çocuğu korkutmuştun!"