17

4.8K 419 101
                                    


17. Bölüm
Kader Hep Bir Denge İçindedir

"Beni hiç kimse beklemedi biliyor musun? Ömrüm boyunca bunun sancısını çektim. Hep geride kalan, unutulan oldum. Kendimi çok yalnız hissediyordum bu yüzden." Hamza hâlâ kızın dizine başı yaslı halde yatarken içindeki her şeyi tek tek döktü.

"Kardeşimle aramda üç yaş var." Esma içinden benden büyük yani diye geçirdi. Hamza'yı bölmemek için sessizliğini korudu. "Hani diyor ya insanlar erkek çocuk daha kıymetli daha önemli daha çok sevilir diye. Tamamen yalan. Yok öyle bir şey. Doğru olsaydı ailem beni de severdi. Şu yaşıma kadar hiç hissedemedim sevildiğimi. Kendimi hep geride kalmış hissettim. Sanki evde sadece annem, babam ve Selin yaşıyordu ben de bir hayalettim." Esma'nın eli genç adamın saçlarını sevmeyi bırakınca Hamza kendini hatırlatmak için başını kızın dizine sürttü. Esma gülümseyip kaldığı yerden devam etti her bir saç telini, tüm zerresini aşkla, şefkatle ve ilgiyle okşamaya. Hamza'nın annesi bunu görse ilgi arsızı oldun iyice diye azarlardı belki oğlanı.

"Daha çocukken yatılı okula gittim. Üstelik eve çok uzaktı. O yıllarda evden kibarca kovulduğumu düşünüyordum. Gerçi hâlâ aynı şeyi düşünüyorum. Tatilleri bile okulda geçirirdim. Annem çok sevgisiz, katı bir insandı. Babam iyi huyluydu ama tek kötü yanı annemin sözünden çıkmazdı. Sanırım ölene kadar da hiç çıkmadı."

"Baban öldü mü?"

"Evet. İki sene önce vefat etti. Ah Esma, sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki." Hamza yanağını Esma'nın dizlerine sürtüp iç çekti yorgunlukla. Burada uyuyup kalmak istiyordu. Kimse bakıp görmesin kimse elleşmesin istiyordu. Çocukluğunda olduğu gibi görünmez olmak istiyordu. Tek bir farkla, bu sefer iki kişilik bir görünmezlik diliyordu. Esma'yla ikisi kaybolsun hiç kimseler fark etmesin bunu.

"Şimdi nasıl peki ailenle aran?" Esma sessizliğe boğulan oğlanı konuşturmak için hem de açıkçası merakını gidermek için sordu bunu. Sevdiği adamın ailesini de tanımak istiyordu muhakkak.

"Selin senelerdir Amerika'da. Üniversite için gitti, bir daha da gelmedi. Babamın cenazesine bile dört günlüğüne gelip gitti. Annem babamı kaybettikten sonra daha da çekildi iç dünyasına. Benimle neredeyse hiç iletişime geçmiyor. Zaten bir bağımız yoktu. Değişen pek bir şey olmadı. Ama bir yanım çocukça üzülüyor hâlâ biliyor musun?" Başını kaldırıp Esma'nın yüzüne baktı. "Başta kızmıştım benimle gelmemene ancak bir yandan için için hak veriyorum sana. Bir kere aile olduysan daima aile oluyorsun. Ne bırakabiliyorsun ne vazgeçebiliyorsun." Yeniden koymak istese de başını biliyordu ki bu sefer kaldıramazdı onu hiçbir güç. Esma'ya olan bu müthiş yakınlık onu hapsediyordu kızın dizlerine. Bağımlı olacağından korkmuyor değildi. Eğer bir kere içinden kopup gelen bu uyuma isteğine boyun eğerse bir daha Esma'nın dizine başını yaslamadan uyuyamayacağından korkuyordu. Bu yüzden dizlerinin üzerinde doğruldu. Hâlâ salıncakta oturan kızla karşı karşıyaydı şimdi. Diğer elini de tutup vedalaşmadan önceki son sözlerini söyledi. "Ben senin içinde sakladığın o cevheri toprağın altından çıkarmak istiyorum. Sana bu yolculukta eşlik etmek istiyorum. Ancak şunu da biliyorum ki ben olmasam dahi bunu başaracak kadar güçlü bir kızsın. Bunu sende defalarca gördüm. Sadece artık senin de görmen gerekiyor."

Gece yatağa yattığında uzunca süre düşündü bunları Esma. Hamza'nın söyledikleri kendisi için değil başka biri içindi sanki. Esma bile bunları düşünmemişti kendisi için. Gerçekten Hamza'nın söylediği o güzel sözleri hak edecek kadar özel biri miydi Esma? Yattığı yerden doğruldu. Ellerine, kollarına, saçlarıma baktı. Yüzüne dokundu. Senelerce layık olmadığını düşünmüştü sevilmeye. Güzel bir kız değildi doğrusu. Aynalara bakmaktan çekinir, yansımasını dâhi görmeye imtina ederdi. Ama şimdi kendini farklı hissediyordu. Hiç hissetmediği şekilde güzel hissediyordu. Birinin kendini beğenmesi hatta daha fazlasını yapıp sevmesi kendisini de sevmesine sebebiyet vermişti. Boşuna denmemiş kitapta bir çiçeği büyüten sevgi insanı değiştirmez mi sanıyorsun? Esma da değişmiş hissediyordu. Hamza kendisine sarıldığı, saçlarını okşayıp yanaklarını öptüğünden beri daha mutlu, daha güzel hissediyordu kendini.

Elma Ağacının AltındaWhere stories live. Discover now