Afrâ

Yine Yeni Yeniden (+18)

Yemek bittikten sonra şaraplarımızı içerek bir süre daha masada oturduk. Ortamın havasını değiştirmek için başka bir konu açtım.

"Okuldayken yüzme takımındaydım demiştin. Başka neler yapıyordun?"

"Yüzme dışında kayak, çünkü okulum İsviçre'deydi. Savunma sanatları, yelken ve binicilik hobilerim arasında."

"Etkileyici." Yapmadığı ne kalmıştı ki?

"Sen hayatında neler yapıyorsun? İş, spor salonu ve gece klüpleri hariç." Neredeyse tüm rutinimi saymıştı. Gerçekten bunlar dışında ne yapıyordum ki?

"Ben de dövüşebilirim, yüzebilirim ve kayak yapabilirim. Daha önce birkaç defa ata da binmiştim."

Onu tekrar gülümsetmeyi başarmıştım. "Hayır yani rutin olarak ne yapıyorsun?"

"Onun dışında arkadaşlarım var hani o gece tanışmıştın onlarla görüşüyorum."

"Yasemin ile aranda ne var?" Neredeyse ağzımdaki şarabı dışarı püskürtecektim. Bu nereden çıkmıştı ki şimdi? Böyle bir şeyi anlayabilmesi için süper güçleri falan olması gerekmiyor muydu?

"Nasıl aranda ne var?"

"O gece sanki diğerlerinden farklı bir enerjisi vardı. Hatta sanki seni başka biriyle görmeye katlanamıyor gibi geldi bana." Yüzünde şüpheci bir ifade vardı.

"Yok bence yanlış anlamışsın. Yemeğin bittiyse ortalığı toplayacağım."

Harika ilişkideki ilk yalanı söyledin. İlişki mi?

Birlikte kalkıp masadaki tabakları kaldırdık. Şarabın çoğunu benim içtiğimi farkettim. Afra benim yanımda dikkatli mi olmaya çalışıyordu?

Faruk'tan haber olup olmadığını kontrol etmek için telefonumu elime aldığımda ondan mesaj geldiğini gördüm.

Onur napıyorsun? Ben hala Hasan ile Dubai'deyim. Adam tam bir baş belası. Nereden bu işe girdim kafama sıçayım. Umarım kızı da senin başını ağrıtmıyordur.

İyi, burada her şey yolunda. Ne zaman döneceğin belli mi?

Belli değil. Birkaç gün daha buradayız.

Birkaç gün daha Afra ile burada kalacaktım. Üstelik hiç bir şey de belli değildi. Faruk döndükten sonra ne olacaktı? Faruk ile Aslı'nın ilişkisini Afra'ya söylemeli miydim? Afra'nın bunu bilmeye hakkı vardı. Eğer Aslı gerçeği itiraf etmiyorsa ben en uygun zamanda ona gerçekleri söyleyecektim.

Ona eczaneden aldığım ilacı uzatıp bir bardağa su doldurdum. "Bunu iç, dün gece için." Elimdeki hapı alıp su ile midesine gönderdi.

"Teşekkür ederim. Film izleme teklifin hala geçerli mi?"

"Evet. Hatta marketten patlamış mısır bile aldım." Poşetlerin arasından mısırı çıkartıp ona uzattım. Neşe ile alıp bir tabağa boşalttı.

"Ne izleyeceğiz?"

"Korku filmi sever misin?"

"Evet." Televizyonun önündeki koltuğa oturup Netflix'ten bir korku filmi açtık. Film başladıktan sonra oturduğumuz yerde en rahat konumu bulmaya çalıştıktan sonra elimi onun omzuna götürdüm. O da kafasını bana yasladı. Aramızda inanılmaz bir elektriklenme vardı. Sanki mıknatıs gibi birbirimize çekiliyorduk.

"Korkuyor musun?"

"Hayır." Korkmadığını söylese bile her çıkan sahnede komik tepkiler veriyordu. Bir sonraki sahnede küçük bir çığlık bile attı. Onu korkmaması için göğsüme yasladıktan sonra kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Elim saçlarının arasında kaydı, onu tutup kendime yaklaştırdım. Belki ona karşı çok zayıf, kuzenime karşı da sadakatsizdim. Bunların hiç biri o kadar da önemli değildi çünkü Afra'nın da istediği gibi istediklerim için savaşmalıydım.

Aramızdaki mesafe azaldıkça çekim daha da güçleniyordu. Dudakları benimkilerle buluştuğunda o da öpüşüme karşılık verdi. Onu sadece öpmüyordum. Dudaklarını hem ısırıyor, hem de emiyordum. Bir elimi t-shirtünden içeri sokup çıplak göğsünü avucumun içine aldım. Onu yavaşça kucağıma çekip dizlerimin üzerine oturttum. Ellerini enseme koyduktan sonra dillerimiz birbirine değerek öpüşmeye devam ettik. İkimiz de nefes nefese kaldığımızda dudaklarını benden ayırdı.

"Onur, bunun yanlış olduğunu söylüyordun."

"Söylediklerimi s*ktir et." Onu tutup bir kez daha öpmeye başladım. Ama beni tekrar geri itti.

"Onur dur. Benim yanımda durmaktan korkmayan birine ihtiyacım var." Gözlerine baktığımda ciddi bir konuşma yaptığını anladım. Yavaşça avucumda kavradığım göğsünü geri bıraktım. İki elimi yanaklarının üzerine koydum.

"Ben senin yanında durmaktan korkmuyorum Afra."

"Dün gece söylediklerin?"

"Seni kendimden uzak tutarsam her şey daha kolay olur diye düşündüm. Ama böyle bir seçeneğin artık mümkün olmadığına eminim."

"Neden mümkün değil?" Bunun cevabını zaten çoktan biliyordu ama yine de ona istediği cevabı verdim.

"Çünkü seni istiyorum. Seni kendim için istiyorum. Ne Faruk ne de başkasının almasına da izin vermeyeceğim. Sen benimsin. Sadece de benim olacaksın." Sözlerimi bitirdiğimde dudakları çoktan benimkilerle tekrar buluşmuştu. T-shirtünü üzerinden çıkartıp yere fırlattım. Dudaklarımı çıplak kalan bedeni üzerinde gezdirmeye başladım. Dilim göğüs uçları üzerinden geçerken hafifçe inledi. Ellerimi sırtına dolayıp onu koltuğa yatırdım.

"Kalçanı yukarı kaldır." Ben pantolonunun düğmelerini açarken o da dediğimi yaptı. Hem pantolonunu hem de iç çamaşırını aynı anda bacaklarından aşağıya indirdim. Kendi üzerimdekileri çıkarttığımda az önce film izlediğimiz koltukta ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. Bacaklarını aralayıp bana girmem için alan açtı. Önce parmaklarımı vajinasına götürüp ne kadar ıslak olduğunu kontrol ettim. Islaklık istediğimden bile daha fazlaydı. Dokunuşumla ona bir süre daha zevk verdikten sonra penisimi bacaklarının arasına koydum.

"Daha sert." İstediği gibi hızlandım. Kalçam öne geriye giderken o da ben de bağırıyorduk. "Ah-ah-ah..." Çığlıklarımız boş evde yankılanırken ikimiz de orgazm olduk. Kendimi geri çekip yanına bıraktım. "Sanırım bu akşam içtiğin hapı yarın tekrar içsen iyi olur. Sonra da doğum kontrol hapına da başlamalısın. Çünkü bunu tekrar yapacağız."

-------------------------

Bundan sonra daha fazla +18 sahne geliyor. Eğer Onur ile Afra ilişkisinden hoşlanıyorsanız beğenir misiniz?🫶 

Bana geri bildirim verebilir misiniz? Şu ana kadar nelerden hoşlanmadınız? Neler gelişebilirdi? Neler eksikti? En çok neyi sevdiniz?

Şimdiden çok teşekkürler...