15.BÖLÜM "KİMSİN SEN"

143 9 11
                                    



Yeni yayınladığım SİYAH kitabıma göz atmak isterseniz eğer profilimde.. keyifli okumalar 🤍

ŞEHRİN ÇOCUKLARI
15.BÖLÜM "KİMSİN SEN"

Hayatın gerçeğiydi acımasızlığı, tökezlediğin an en büyük darbeyi vurması.

O yüzden diyorlardı belki de ne yaşarsan yaşa düşme, düşersen seni sırtından vuracak insanlar çok fazla diye. Ama bazı olaylar yaşanıyordu ki kimseye gerek kalmıyordu en büyük darbe için, yaşananlar birbirine bağlanıyordu sadece ve en büyük travma sunuluyordu önüne. Ömür boyu seninle yaşayacak olan bir acı yerleşiyordu kalbine, kollarında olması gereken bir bebeğin yokluğu soğuk rüzgarları estiriyordu. Nereye gidersen git seninle birlikte gelecek olan hiçbir yere ait olamama hissiyle yaşamaya mahkum bırakılıyordun.

Kaybettiğim bebeğimin acısını dahi doya doya yaşamama izin verilmemişti bana. Zihnimden silinen anılarla birlikte çok geçmişe götürülmüştüm, yeni bir hayatı sunarcasına açmıştı yeni sayfaları hayat bana. Sil baştan demişti oysa belki de. Ama en baştan olmuştu her şey.

Şimdi daha çok yanıyordu canım, öylesine ağır duyguların içerisinde ama gizlemek zorunda kaldığım duyguların içinde boğuluyordum. Haykıramıyordum acımı, bebeğim diyemiyordum.

Birbirine kenetlenen dudaklarımı kapalı tutmak için direniyordum sadece, yara bere içinde kalan ruhum daha ne kadar diye fısıldıyordu acı içinde. Ölümü fısıldıyordu kulaklarıma..

Bu son, son olmamalıydı.

Bu son, sonu olmamalıydı.

Cebimdeki telefonu çıkartırken rehbere girerek abimin numarasını tuşlarken istemsizce bastım arama tuşuna. Tüm öfkeme rağmen sığınabileceğim tek kişiye sığındım, çalan telefon saniyeler birbirini kovalamasının ardından açılırken kulaklarıma ulaşan ses beklediğim ses değildi.

"Şaşırtıcı." Dedi telefonun diğer ucundaki kadın sesi. Boş bir ifade suratıma yerleşirken gerçeği tekrar hatırlatırcasına bir tokat niteliğinde olmuştu bu ses.

Ve şimdi onunla evlenmiş olması da değildi konu, Ulaş değildi, Kırca değildi. Herkes her şey bir yanaydı şimdi, diğerlerinin verdiği kararlar uyguladığı şeyler hepsi bir yana. Bana en büyük kötülüğü yapandı abim. En baştan bana yaşatmayı kabul edendi Emirhan Hanzera, eğer o kabul etmeseydi kimse bu işe kalkışamazdı. Kimse yapamazdı, kimse cesaret edemezdi.

Telefonu uzaklaştırırken diğer uçtaki sesi sonlandıracak tuşa bastığımda bir köşeye bıraktım hüsranlıkla.

Oysa o kadar çok şey yaşanmış olmalıydı ki hayatımıza girmeleri, gelen mektuplar, gerçekleşen evlilik, Barbaros. Barbaros! O nasıl böyle bir olaya dahil olmayı kabul edebilmişti ki?

"Elisa," dedi bir ses, beni daldığım düşüncelerin arasından kurtarırken.

Kırca'nın bedeni yanıma yerleşirken yutkunarak ona çevirdim bedenimi, gözlerindeki enerjisi çekilmiş gibiydi adeta. Üzgünlüğünü belli eden bir ifade mevcuttu çekinircesine yavaşça uzattı ellerini, ellerimin üzerine.

"Abini özlediysen eğer.."

"Bana en büyük kötülüğü yaptı Kırca.."

Şehrin ÇocuklarıWhere stories live. Discover now