~34~

216 16 4
                                    

{Kou}

Menajerimiz girdi ilk önce içeri ve eşyalarımı bıraktı. Kendi başıma giyinip giyinemeceğimi sordu. Hallederim sandım ama olmayınca formanın hemen üstünden bir sweat geciriverdi ama gerisini ben hallettim.

Sonra uzanmaya devam ettim. Canım o kadar açıyordu ki nefes bile alamıyorum doğru düzgün. Daha az önce ağrı kesici icmiştim hemen etki etmesini beklemek saçmalık olurdu ama... Buna katlanamazdım.

İçerden "Osamu!" diye seslendim ama Osamu değil hepsi beraber daldılar içeri. Suna,Atsumu,Osamu ve yedeklerden bir kız daha. Maç henüz bitmediği için koç yoktu. Atsumu ortalığın anasını bellerken Osamu ve Suna yanıma çökmüslerdi.

-Annemi arayabilir misin? Canım acıyor. Hastaneye gitmeliyiz.

Osamu: Arıyorum. Hemde hemen.

Osamu dışarı çıkarken Suna yanıma oturdu,saçlarımı okşadı ve yanagımı öptü.

-Çok canın acıyor mu?

Açıyordu ama onu endişelendirmek istemedim.

-Hayır ama bir kontrole gitsem iyi olur.

-Ah çok sinir bozucu!

Normalde başkalarının yanında olsa dahi bakışları hiç degizmezdi ama bu sefer çok üzülmüştü belliydi.

-Senin için hiçbir şey yapamıyorum.

Elini tutup avuç içini öperken "Burda olamn bile yetiyor Suna." dedim. Buruk gülümsemesi yüzüne yayılırken olan açımı unuttum. Ta ki Atsumu'nun orada olduğunu unutana kadar.

Atsumu: Şimdi değdi mi? Bir top uğruna şu hale geldiğine değdi mi?! Sana diyorum! Kou Miya?!

-Lütfen çeneni kapalı tutar mısın Atsumu? Zaten yeterince...

Canım yanıyor demedim çünkü Suna vardı.

-...tatava yaptın. Osamu'ya bakar mısın?

İlk defa dediğimi tek seferde yaptı ve dışarı çıktı. Şimdi Sunayla başbaşa kalmıştık.

-Çok korktum.

-İyim,gerçekten.

-Yalan söyleme. Beceremiyorsun. Endişelenmeyin diye söylemediğini biliyorum.

Kıyafetinden tutup aşağı çektim onu ve sonra yanaklarını kavrayıp öptüm.

-Dogruyu söylüyorum. İyim.

Saçlarımla oynamaya devam etti. Bal gibi de biliyordu... Canımın çok yandığını. Hareket etmeye çalıştım. Tüm gün burda böylece yatacak değildim. Doğrulmayı denedim. Suna hemen iki eliyle sırtımı tuttu. Bebekmisim gibi...

-Şu an uzanıyor olman gerekiyordu.

-Tüm gün böyle burda yatmayacağım ama.

-Durumu daha da kötülestiriyorsun.

-Ufak bir sakatlık. Gerçekten canım o kadar da acımıyor.

-Su an sana hiç inanmıykrum Kötü biliyorsun değil mi?

İsteksiz isteksiz başımı salladım.

-Biliyirum.

Bir süre birbirimize baktıktan sonra "Maç noldu diye sordum."

-Simdi sırası mi gercekten? Hastaneye gitsek iyi olur.

Menajerimiz içeri girdi.

-Kou eşyalarını topla. Hastaneye gidiyoruz.

Dark & Light | Suna RintarouOn viuen les histories. Descobreix ara