~19~

718 85 256
                                    

{Kou}

Tanrı dileklerimi yerine getirip zamanı çabucak geçirivermişti. Benim için eziyet dolu bir hafta su gibi akıp geçmişti. Suna'yı görmezden gelmeye devam ettim fakat eş zamanlı olarak Ruri~san'da beni kışkırtmaya çalışmaya devam etti. Bir yandan bununla uğraşıp bir yandan sınavlara çalışmak eziyet gibiydi ama sonuç olarak başardım.

Tüm sınavlarım çok iyiydi ve hepsinden geçer notta daha yüksek alacağımdan emindim. Hatta ilk 20'yi bırak ilk 10'a bile girmiş olabilirim. Bu da Kuroo'yu geçtiğim anlamına geliyordu. Dün tüm sınavlar bitmişti ve bugünde sonuçların panoda asılı olması gerekiyordu.

Okula girer girmez kalablıktan fırsat bulup araya daldım ve kendi adımı aramaya koyuldum ama bulamadım. Gözlerimin berabat olduğunu düşünerek bunu sonraki tenefüste erteledim ve sınıfıma çıktım. Herkes not muhabbeti yapıyordu. Eğer kendi notlarımı görmüş olsaydım belki bende bu muhabbete katılırdım ama onun yerine sıramda oturmayı tercih ettim.

Çok geçmeden de ders başladı. Ders geometriydi ve herkes bize verilen soruları çözmeye çalıştığı için sınıftan çıt çıkmıyordu. O kadar odaklanmıştım ki sürgülü kapının açıldığını dahi duymadım.

N: Sensei özür dilerim ama Kou Miya'yı öğretmenler odasına çağırıyorlar.

Adımı duymamla herkes gibi bende kafamı kaldırdım. Sınıf "Ne oluyor?" dermiş gibi bana bakıyordu. Sensei de öyle.

Sensei: Bir sorun mu var Miya~chan?

-Emin değilim.

Sensei: En iyisi mi sen git ve ne olduğuna bak.

Teşekkür ederken ufaktan eğildim ve nöbetçi öğrencinin peşinden öğretmenler odasına gittim. Eğer bir öğrenci öğretmenler odasına çağırılıyorsa bu işte kesin bir bokluk vardır ama hiçte bir şey yapmadım.

Kapıyı açtıktan sonra fısıldayarak özür diledim ve sınıf öğretmenimizin bölümüne doğru yürüdüm. Gayet sakin görünüyordu,peki ya bu bir kıyamet öncesi sessizliğiyse? Yemin ederim hiç bir bok yapmadım!

-Beni çağırmışsınız sensei?

-Evet Miya~chan,dersin neydi?

-Geometri.

-O zaman seni fazla tutmayayım. Panoda notlarını görebildin mi?

-Aslına bakılacak olursa bende size soracaktım çünkü ismimi göremedim.

Kafasını onaylar anlamda sallayıp derin bir iç çekti.

-Sınav kağıtların kayıp.

Kayıp mı?

-Edebiyat,matematik,Japon tarihi,kimya ve fizik sınavların yok.

-A..ama tam önünüzde oturuyordum! Hepsini verdim!

-Verdiğini biliyorum ama sadece seninki kayıp değil. 2. sınıfların her sınıfından bir kişinin kağıtları kayıp.

-Peki ya şimdi?!

-Haftaya telafi sınavları var,onlara katılacaksın.

-Ama...!

-Biliyorum,antrenman kampın var ama elimden bir şey gelmiyor.

Doğru söylüyordu,elinden bir şey gelmeyecekti. "Peki." deyip odasından çıktım. Şaka falan mıydı? Cidden benimle dalga geçiyor olmalılar!

{Suna}

Derse kafamı veremem normal mi? Tamam,her zaman kafamı verdiğimden değil ama bu sefer hiç odaklanamıyorum. Yediğim haltları düşününce...Sensei bana seslendi.

Dark & Light | Suna RintarouWhere stories live. Discover now