~33~

429 30 10
                                    

{Kou}

Bugün final maçlarımız vardı. Şu 5 setlik olanlardan. Dün akşama kadar Suna'yla pratik yapmıştık. Daha doğrusu ben,Atsumu,Osamu ve Suna. Tam olmuştu Atsumu Osamu'nun bense Suna'nin pasoru olmuştum. Tabi bir süreden sonra Suna ikizleri kovup baş başa kalmamızı sağladı. Ve akşama kadar beraber pratik yaptık. Güya pratikti... Bana sarılmadığı tek bir an bile hatırlamıyorum. Her fırsatı yakaladığında bana sarılıp öpüyordu ve asla da şikayetçi değildim. Sadece utanıyordum.

İkimiz yalnızken hiçbir sorun yoktu ama insanların içinde suratım kıpkırmızı oluyordu ve erkek arkadaşımda resmen bununla eğleniyordu ama bunu da sorun etmiyordum. Çünkü o böyle davranmayı seviyordu,onun böyle davranmasını seviyordum. O zama insanlar ikimizin birbirimize ait olduğumuzu anlıyorlardı ve bu çok tatlıydı bence.

İlk defa maça giderken Suna'yı bir arkadaş olarak değil,erkek arkadaşım olarak destekleyecek olmanın sevinciyle ikizlerle evden çıktık. Suna'da dün aşırı mutluydu. Sebebini sorduğumda asıl sebebinin ben olduğumu ama ayriyeten bugün için onu annesinin bırakacağını söyledi. Sanırım onun için bu önemliydi.

Sormaya çekiniyordum,ailesiyle bir sorunu olup olmadığını yani... Çünkü henüz kendimde o yetkiyi göremiyorum açıkçası. Uzun bir süre beraber vakit geçirmenize rağmen,bilirsiniz,sadece birkaç gündür çıkıyorduk. 1 hafta daha yeni olmuştu. Ama soracaktım,hem de en kısa zamanda.

İkizlerle buluşma noktası olan okulumuza doğru ilerlerken pat diye telefonum çalmaya başladı. İkizler dönüp bana "Kim bu sabah sabah?" bakışları atarken "Suna'dır heralde." dedim ve ekrana baktığımda kocaman "Tirek" yazısını görünce içimden "Siktir." dedim. Kuroo'nun hiçbir şeyden haberi yoktu. Bir süre çaldı...

Osamu: Şu lanet telefonu açacak mısın Kou?

-Aaa...evet,dur.

Tek bir hareketle telefonu açtım.

"Nihayet! Açmasaydın prenses."

"Üzgünüm Kuroo."

"Her neyse,günaydın,napıyorsun?"

"Okula gidiyorum,maça gideceğiz,finallere..."

"Öyle mi? Seni izlemek isterdim."

"Kamptayken yeterince izlemedin mi?

"O zaman birlikte oynadık,seni izlemedim."

"Ulusal finallerde izlersin artık."

Kibirli kibirli söyleyince telefonun öteki ucundan kıkırdadı.

"İddialısın?"

"Benim olduğum bir takımın kaybettiğini gördün mü?"

"Haklısın,görmedim."

Kısa bir sessizliğin ardından bu sefer ben sordum.

"Sen napıyorsun?"

"Şu an bende finallere gidiyorum."

"Dur bir saniye,ne? Orda çoktan bitmiş olması gerekiyordu."

"Biliyorsun bazen zırvalayıp çok uzatiyorlar."

"Pfff...gene onlardan birisi mi?"

"Maalesef..."

Gene bir sessizlik oldu ama bu sefer bozan Kuroo'ydu.

"Dinle,Kou."

"Efendim?"

"Sana söylemek istediğim bir şey var. Ama bu telefonda olmaz."

"Beni endişelendirme,kötü bir şey mi oldu?"

"Hayır,hayır... Aslında iyi bir şey ama seni görmem gerek. Hemde hemen."

Dark & Light | Suna RintarouUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum