22

724 95 66
                                    

Jungwon'dan

7 gün su gibi akıp gitmişti. Şuan ise yarışma günündeydik. Kıyafetlerimiz, sahne provalarımız, ismimiz ve en önemlisi şarkımız hazırdı. Yapılan kurada kapanışı bizim yapacağımız belirlenmişti ve bu yüzden mutluyduk. En son performans en akılda kalan performans olur genelde.

Şuan sahnede Yuna, Yeji, Lia, Chaeryeong ve Ryujin vardı. Kendi adlarıyla "Itzy" onlardan önce Jeongin'in grubu "Stray Kids" açılışı yapmıştı. Söyledikleri şarkının adının My Pace olduğunu hatırlıyordum ve sahneleri inanılmaz iyiydi. Kızlarda sahnede Twenty şarkılarını sergiliyorlardı. Hiçbirinin yirmi yaşında olmaması biraz garip olsada Yuna'nın söylediği rap partı inanılmaz iyiydi. Açıkçası onları ve Jeongin'leri dinledikten sonra ister istemez gerilmeye başlamıştım. Herkes yıkıcı şarkılarla buradaydı. Bizim şarkımız ise duygular üzerine kuruluydu. Bu yüzden kapanışı aldığımıza bir daha şükretmiştim.

Hepimiz çok heyecanlı ve stresliydik. Jake Hyung, Sunghoon hyung, Heeseung hyung ve Jay mezun oluyordu ayrıca. Onların gitmesine üzülsemde yarışmadan sonra müzik yapmaya ve görüşmeye söz vermiştik. Okulda sevgilimle görüşemeyecek olmak üzüyordu sadece.

Sunoo hepimize hafif makyajlar yapmıştı ve oradan oraya koşturuyordum onunla beraber. Müzik aletlerini tek tek kontrol etmiştik 3 kez. Bu kadar gergin olmamızın sebebi eğlence şirketlerinin burada olduğunu bilmemizdi. Provalar yapılırken duyduğum kadarıyla Jyp ve Hybe'dan bazı kişiler buradaydı. Onları etkilememiz demek şarkıcı olmaya yaklaşmamız demekti bizim için. Ayrıca tüm okul ve ailelerimiz buradaydı. Bahçenin tümü dolmuştu ve bildiğiniz konser verecektik.

"Şurdaki şey değil mi ya?"

"Riki sus sevgilim değil"

"Noldu Sunoo?"

"Jay hyung bi gelsene"

Riki'nin sorduğu soru üzerine Jay ve Sunoo yanına gidip fısıldaşmaya başlamışlardı. Bir süre sonrada Jay endişeli gözlerle bana bakmaya başlamıştı. Ne olduğunu anlamasamda üstüne çok düşünmemeye karar vermiştim. Stres yaparsam sahnede hata yapma olasılığım çok yüksekti. Bu yüzden kafama takmadan gözlerimi kapatmıştım. En son duyduğum anonsa göre San'ların ve Eunchae'lerin grubunun performansı da bitmişti. Bizden önce kalan tek grup Sullyoon'un grubuydu artık. Hepimiz ayaklanmıştık şimdi. Daire oluşturacak şekilde toplandık ve grup tezahüratı için ellerimizi birleştirdik. Herkes bana baktığında bende motivasyon konuşması için nefes almıştım.

"Oraya çıkınca amacımız insanları müziğimizle etkilemek olsun. Kendimizi müzikle ifade edelim arkadaşlar!"

"I, I, I, Land!"

Grup ismimiz olarak ILand'i seçmiştik. Jake hyung sahnenin bizim dünyamız olduğu anlamını yüklemişti bu isime. Belki ileride değiştirirdik, kim bilir? Ama şuanlık ILand'e cidden bağlanmıştım. Sahne bizim diyarımızdı, değil mi?

"Son performansımızı sunacak grubumuz ILand'i, şarkıları Shout Out'u söylemek için buraya davet ediyorum!"

Wonyoung sunucu olarak bizi çağırdığında Jay elimi tutmuş ve kulağıma her şeyin sorunsuz geçeceğini fısıldamıştı. Sahneye çıktığımızda ise yerleştirilmiş gitarının başına geçip bana göz kırpmıştı. Bende gülümseyip gergin bir şekilde sahneye dönmüştüm. Kendi performansı bittiği için annemin yanına giden Jeongin bana el sallıyordu. Biraz daha incelediğimde gördüğüm kişi yüzünden yere düşecektim neredeyse. Yanımda duran Riki destek olmuştu son anda. O buradaydı. Kimden bahsettiğimi anladınız değil mi?

"We go and shout!"

Az kalsın söylemeyi unutacaktım bile. Gereksiz stres yapmıştım ve her şeyi batırmaktan korkuyordum şuanda. Yinede devam ettim. Sahnede insanlar beni izlerken vazgeçemezdim. Onlarla konuşmuyordum sonuçta. Onlara kendimi müzikle gösterecektim. Özellikle babam olması gereken o şerefsize yıkılmadığımı gösterecektim. Bunu 13 yaşındaki kendim için yapmalıydım. Şarkı söylediği için dövülen 13 yaşındaki küçük çocuk şuan yüzlerce insana şarkı söyleyecekti.

Shout Out | JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin