20

801 95 39
                                    

Jungwon'dan

Hastanede arkadaşlarımın beni asla yalnız bırakmadığı üç günün ardından taburcu olabilmiştim sonunda. Benim hastanede kalmam dolayısıyla çalışmalarımız oldukça ertelenmişti. Normalde Jay birkaç gün daha ertelemeyi düşünse de iyi olduğumu söyleyerek bugüne aldırmıştım provayı. Müzikle uğraşmak beni asla yormuyordu. Aksine iyileşmeme yardım ediyordu ve bunun farkındaydım. Bu yüzden ısrar ederekte olsa bugün şarkının kaydını yapmaya diğerlerini ikna etmeyi başarmıştım. Tabii karşılığında benden sınıftan çıkmadan dinlenmemi istemişlerdi. Sınıfta Sunoo ve Yeji benimle sürekli sohbet etmişti sıkılmamam için. Arada bir kapıya gelen arkadaşlarıma ve sevgilime el sallamakla yetiniyordum sadece. Bu dört gün içinde arkadaşlarımla rahat bir şekilde takılmayı özlemiştim. Sevgilimin dudaklarını her ne kadar özlesemde Jay bey hâlâ dudaklarımın iyileşmediğini söyleyerek öpmüyordu beni. Kayıt için stüdyoya gittiğimizde mutlaka öpecektim ama.

Okulun çıkış zili sonunda çaldığında Sunoo ile hızlıca sınıftan çıkıp derin bir nefes almıştım. Alt kattaki merdivenlerde bekleyen Riki ile birlikte okulun bahçesine çıkmıştık sonunda. Diğerlerinin sınıfı en üst katta olduğu için bizden daha geç gelmişlerdi. Hepimiz toplandığımızda ise birlikte Jay'in stüdyosuna ilerlemeye başlamıştık. Yol kenarında gördüğü şeye duraklayan sevgilime bakınca güldüğünü görmüştüm.

"Neye gülüyorsun Jay?"

"Önceden şu üç kediyi yine görmüştüm ve üçünüze aşırı benzetmiştim bebeğim"

Gösterdiği yere bakınca çoktan kedileri sevmeye giden Sunki ikilisini görünce gülümsemiştim. Bende yanlarına gidip biraz sevmeye başlamıştım. Daha sonra Sunoo adeta gözleri parlayarak diğerlerine dönmüştü. Kedilerden biri de elindeydi tabii bu sırada.

"HYUNGLARIM BUNLAR BIZIM OLSUNN"

"Sunoo'm sen kendine bakamıyorsun daha ya"

"Sus sen Riki. Jay hyung stüdyoda üç tane tatlış tatlış kedicik olmasına bir sey demez bence?"

Jay'in gözlerine bende yalvararak baktığımda nefes verip kafasını aşağı yukarı sallamıştı. Daha sonra Sunoo ile birbirimize bakıp sırıtmıştık ve kedileri kucağımıza almıştık. Diğer kediyi de Heeseung hyung kucağına almıştı.

"Beş tane kedi olacak şimdi aramızda"

Riki'nin dediğine karşılık Sunghoon hyung hariç herkes meraklı bir şekilde Riki'ye bakmıştı. Riki tam açıklayacakken Sunghoon hyung parmağıyla beni ve Sunoo'yu işaret edip, kedileri göstermişti.

"Sunoo, Jungwon ve diğer üç kedimiz ediyor beş"

"Ad koymalıyız yalnız bu kedilere şimdi"

Jake hyungun söylediğinden sonra hepimiz hem yürümüş hemde düşünmüştük. Yolun kenarındaki marketi görünce Jay anahtarı Sunghoon hyunga vererek kedilere ve bize yiyecek bir şeyler alacağını söylemişti. Bizde tam stüdyonun kapısına geldiğimizde Jake hyung sevgilisinin kulağına bir şeyler fısıldamıştı. Sunghoon hyung ise gülümseyerek onu kafasıyla onayladığında bize dönmüştü.

"Heeseung hyungun elindeki sarı olanın adı Coco olsun, Sunoo'nun elindeki turuncu Milo, Jungwon'un elindeki gri de Yako olsun. Uyumlu olur hem. Coco, Milo ve Yako?"

"Olur bencee"

"Sunoo'm onayladıysa banada okey"

"Enayi olmuş bu cidden"

"Sunghoon hyung yeni anlamana üzüldüm"

"Hadi girin içeriye hadi"

Biz içeriye geçip herkes bir köşeye oturduğunda Jay de kısa sürede atıştırmalıklarla geri dönmüştü. Sunoo bugün teneffüste şarkının sadece müzik olan kısmını okulda kaydettiklerini söylemişti. Geriye kala tek şeyler bizim sesimizi kaydetmekti. Ondan sonra sahneye odaklanabilirdik.

Shout Out | JaywonWhere stories live. Discover now