10. BÖLÜM

104 12 20
                                    

Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.


Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim.



Şaşkınlıkla araladığım gözlerimi ondan ayırıp bir adım gerileyerek dudaklarımı birbirine bastırdım.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kalbim hızlı hızlı göğüs kafesimi döverken, bedenim onun karşısında ruhsuzca duruyordu.

"Sen beni mi merak ettin.?" Diye sordu emin olmak istercesine. Usluca yutkunup yüzüme dökülen saçımı kulağımın arkasına arkasına koyarak başımı onaylar anlamda salladım.

"Evet, yani şey.. orada beni korumak için yaralandın." Gözlerimi ona çevirip mavilerimle kahvelerine baktım. Bana doğru bir adım attı tereddütle, dudaklarının üzerine kondurduğu cansız gülüşle açmaya hazır bir gül gibi bakıyordu.

"Kendini suçlama, senin yüzünden olmadı." Bakışlarım omuzuna değdiğinde beyaz tişörtünün üzerinde kan lekesi olduğunu gördüm, telaşla ona doğru bir adım attım.

"Yaran kanıyor." Sesimdeki telaş kendisini belli ediyordu. Yarasına bakıp yüzünü buruşturdu.

"Bir bu eksikti gece gece." Sırtını bana dönüp yarasına bakarken hemen arkasına bekliyordum. Ağzının içinden bir şeyler mırıldanıp bana doğru döndü, gözlerimdeki telaşı fark etmiş olacak ki gülümseyerek bana baktı. "Bu kadar korkma, önemli bir şey yok." 

"Ama..." Dudaklarımı itiraz etmek için araladığımda o buna mani oldu.

"Ezka geçekten önemi bir şey yok sargı bezini değişmem yeterli." Başımı usul usul sallayıp onayladım onu.

"Peki o zaman sana iyi geceler."

"Sana da." Arkamı ona dönüp yavaş adımlarla odadan çıkıp kaldığım odaya girdim. Kapıyı yavaşça kapayıp ayaklarımı yere sürterek yatağın yanına geldim, terliklerimi çıkartıp yatağa yattım. Battaniyeyi üzerime gelişi güzel örtüp dalgın bakışlarımı cama çevirdim.

Usul usul yağmur yağmaya başlamıştı. Gecenin sessizliğine eşlik eden yağmur sesi bana bir ninni gibi geliyordu, gözkapaklarım ağırlaşarak yavaşça kapandı.

#########

Sabah gözlerimi araladığımda gözlerim duvardaki saate kaydı, 10. 38'i gösteriyordu. Gözlerimi aralayarak şaşkınlıkla saate  baktım, nasıl bu kadar saat uyuya bilmiştim ben?.

Elimi saçlarımın arasına daldırıp karıştırarak yataktan kalktım. Odanın içerisindeki banyoya girip rutin işlerimi halledip aynanın karşısından kendime baktım. Saçlarım kendi bağımsızlıklarını ilan etmiş gibi duruyorlardı. Saçlarımı ıslatıp parmaklarımın yardımıyla tarayıp birazda olsa düzeltip banyodan çıktım, ardından yatağı düzetip odadan çıktım.

Çekingen adımlarla merdivenleri inip etrafıma baktım. Evde ölüm sessizliği vardı sanki, etraftan çıt çıkmıyordu. Adımlarım mutfağa doğru ilerlerken kulaklarıma dolan piyano sesiyle olduğum yerde kaldım. Beynimin içinde yankılanan seslere kesik kesik görüntülerde etlik ediyordu.

BUZ ÇİÇEĞİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant