22 - Fırtınalı Gece

177 26 32
                                    

Ekin, bir süredir mışıl mışıl uyuyordu. Ebru ise korku dolu gözlerle, balkonun camına bakmaktadır.

Yattıklarından beri fırtına giderek hızlanmıştır. Cama hızla vuran yağmura. Rüzgar, uğultusuyla eşlik etmektedir. Bir süre önce de ağaçlardan hışımla koparmaya başladığı yaprakları önüne gelen her yere fırlatmaya başlamıştır.

Birdenbire camın ortasına kocaman bir yaprak çarpar. "Pattt..."

Ebru, yerinden sıçrayarak. Hızlıca cama arkasını döner ve huzur içinde uyuyan Ekin'i görür...

Ebru, sırtında yorganı. Yatağında emekleyerek Ekin'e yaklaşırken. Bir gök gürültülüsü kopar. Adeta gök yüzünü ikiye bölen. Bu kuvvetli çatırdama sesi, her yerde duyulur...

Ebru, korkuyla duraksadıktan sonra daha hızlı emeklemeye başlar...

Ebru, hedefine ulaştığında. Ekin'i, bir parmağı ile dürterek. "Ekin... Ekiiiin... Kalk uyan hadi..."

Ekin, uyku sersemi Ebru'ya doğru bakmaya çalışsa da bir gözü açılmaz. "Hı... Ne... Ne oldu Ebru..."

Ebru: "Ekin, lütfen kalk... Hangi oyunu istersen oynarız... Yeter ki kalk..."

Ekin, Ebru'nun sesindeki endişeyi fark etmiştir. Yatağında oturur pozisyona geçip. Birkaç saniye duraksadıktan sonra. "Bana neler döndüğünü anlatacak mısın?"

Ebru, utanarak ve mahcup bir şekilde. "Şey... Nasıl desem... fırtına ve yağmur var... Gök gürültüsü ve şimşek de var..."

Ekin: "Ebru gerçekten uykum var. Bu saatte oyun oynamayalım lütfen..."

Ebru, çaresizce ve utanarak itiraf eder. "Ben... Ben, fırtınadan korktuğum için uyuyamıyorum... Aslında eskiden, böyle havalarda annemle beraber yatardık... Ve Şimdi artık o yok. Ama sen varsın ve ben'de düşündüm... Belki uyumak için bana yardımcı olabilirsin..."

Ekin, bir eliyle başını tutarak. Gözleri kapalı bir şekilde. Bir süre düşündükten sonra. "Tamam... Bakalım, ne yapabilirim... En iyisi, her zaman yattığın yere yat. Ben'de yanına geliyorum..."

Ebru, sevinerek birkaç kez el çırpar. "Yaşasın..." Ebru, sırtındaki yorganı tutarken. Hoplayarak yerine geçer ve ardından hızlıca sırt üstü yatar pozisyona geçer.

Bu fırtınalı gecede. Artık tek başına olmadığı için mutludur.

Ekin, ufak bir sıçrama ile Ebru'nun yatağına geçip. Ebru'nun yanına ulaşsada.

Ebru'nun yatakta oluşturduğu çukur. Ebru'nun yanına yatarsa. Ekin'i bir süre sonra içine çekerek. Ekin'nin orada sıkışmasına neden olacaktır. Ekin bunu düşünürken...

Ebru, Ekin'nin ikilemini görerek. "Benim daha iyi bir fikrim var..." Dedikten sonra kıkırdayarak Ekin'e uzanır...

Ebru, sol göğsü Ekin'e yastık olacak şekilde. Ekin'i gövdesinin üzerine yatırır. Kendi yorganını belli bir yere kadar çekerek ayarladıktan sonra. Ellerini hafifçe Ekin'nin üzerine koyarak. Ekin'e oldukça sıcak bir yorgan sağlar. "Merak etme... Burada, benimle olduğunu bildiğim için asla kıpırdamayacağım. Söz veriyorum. Her zaman güvende olacaksın."

Ekin, kendine sağlanan yorganın içinde, kıpırdana biliyordur. Böylece isterse buradan çıkabileceğini bilir.

Şimdiye kadarki en iyi yorganı olduğunu düşünerek Ebru'nun parmaklarına sokulur. Üstelik yatağı ve özelliklede yastığı çok rahattır. "Sanırım buna alışabilirim." Diye mırıldanır.

Dev İle Minik, Büyük Bir OlasılıkWhere stories live. Discover now