18 - Bay Kırmızı Ceket

161 33 38
                                    

Ebru, Ekin'i fazla korkutmamaya çalışarak, oyun oynarken canlı yayın açtığını.

Canlı yayını izleyenlerin. Ekin'nin ufak bir insan olduğunu belli edecek. Herhangi bir şey anlama olasılıkları olup olmadığını kontrol etmeri gerektiğini. Ekin'e anlatır.

Ebru, Ekin'i alarak bilgisayarın başına gider. Ardından canlı yayın'ın kaydını izlemeye başlarlar.

Neyseki kamera karşıda asılı duran, Ebru'nun kırmızı ceketini çekmiş ve Ekin, hiç gözükmüyordur. Ekin'nin sadece herkesten özür dileyen sesi duyuluyordur.

Ebru, Hızlıca izlediği kayıtta Ekin'nin her geçen dakika hızla iyi bir oyuncu olmaya başladığını fark ediyor.

Neyse ki video'da korktuğu gibi bir durum yok. Sadece sevimli ve insan dünyasına yabancı Ekin tatlılığı. Ebru rahatlayıp bir oh çektiği anda gözü video'nun altındaki rakama takılıyor.

Ebru: mırıldanıyor. "412 K!"

Ebru, eskiden beri bilgisayar oyunları oynardı. Bu yıl yayın açmayada başlamıştı. Ama bu onun için sadece bir hobiydi. Yayınlardan para kazanmıştı ama toplamda gelen para, bir aylık internet faturası bile etmezdi.

Ebru, içinde kabaran bir huzursuzluk ile yayıncı hesabının kazançlarım sayfasını açar. Ekin, yayında bir kaç ünlü oyuncuyu öldürmüştü.

Dünya çapında bunu bekleyenler. Bu olayı kırmızı ceket için Ebru'nun yayıncı hesabına para göndererek kutlamıştı.

Diğer bağışlar, bitler, süperchat, vesaire gelirleri ile yüksek izlenme sayısının geliri de eklendiğinde. Toplamda hatırı sayılır bir rakam oluşmaktaydı.

Ekin ise daha dün'e kadar takas üzerine kurulu bir toplumda yaşamaktaydı. Daha para konseptini bile tam anlamıyla anlamıyordu.

Ebru, daha parayı tam anlamıyla bilmeyen, anlamayan birine. Böyle hiçte ufak olmayan bir parayı nasıl anlatabilirdi?

Tüm bu olay boyunca. Ekin, biraz korkuyla ve fazlaca endişe ile Ebru'nun klavye üzerindeki koluna sarılmış. Ekrana veya Ebru'nun yüzüne bakarak bir şeyler anlamaya çalışsa da, pek bir şey anlamamıştır.

Genede sabırla Ebru'nun ona bir açıklama yapmasını uslu uslu beklemiştir.

Şimdi ise Ebru donup kalmış durumda. Ekran'a bakmaktadır.

Ekin: korkuyla "Ebru ne oluyor? Bir sorun yoktur umarım..."

Ebru, en yalın şekilde gerçeği söylemeye çalışır. "Öncelikle, kötü bir şey yok. Minik sırrımız güvende korkma. Canlı yanında seni seyredenler. Sana para göndermiş. Çok fazla para göndermişler..."

Ekin, Ebru'nun yemekleri ve onun için aldığı kıyafetleri, para ile değiş tokuş ederek aldığını bilmektedir. Ebru, yaptığı iş karşılığında para aldığını daha önce o'na söylemiştir.

Peki bu parayı ne yapması gerekiyordu? Ebru zaten her şeyi daha o düşünmese bile o'na veriyordu. Hiç bir şeye ihtiyacı yoktu...

Ekin: "Bana hep güzel yemekler ve kıyafetler verdin. Senin sayende hiç bir şeye ihtiyacım olmuyorki! Bu parayla bize yemekler alırsın. Bana aldığın gibi kendinede kıyafetler al. Olmaz mı?"

Ebru, paraya istediğini yapabilecegini biliyordu. Ne de olsa para onun hesabındaydı. Zaten Ekin'nin, ne bir banka hesabı olabilir. Ne'de bir yere tek başına gidip alışveriş yapabilirdi.

Hatta, internet üzerinden alışveriş yapsa bile gelen kargoyu tek başına teslim alamazdı.

Anlaşılan, para konusunda istesede istemese'de. Ekin'nin vasiyi olmuştu.

Genede, Ekin'nin parası ile kendisine kıyafetler almasını söylemesi, biraz komik gelirken, birazda hoşuna gider.

Ebru: "Ekin, bu çok fazla para. Yüzlerce vuln'u mevsimler boyunca doyurabilir veya bana kıyafetler alsak, kıyafetler bu odayı tavana kadar doldura bilir."

Ekin, bu kadar çok şey alacak parası olmasına şaşırır ve bu parayla ne yapabileceğini bilmiyordur.

Bir süre sonra, ikili internet üzerinden alışveriş yapmaya başlar. Ekin, Ebru'nun kolundan omuzuna tırmanarak, ekranı daha iyi görecegi bir konuma geçer.

Hem de böylece Ebru'ya çok daha yakın olacaktır. Bunuda büyük bir artı olarak değerlendirir.

Ekin'nin boyuna göre oldukça ayrıntılı bir oyuncak ev, Ebru'nun bir süredir almayı düşündüğü bir çanta ve bir kaç kıyafet, Ekin'nin görüp ısrar ettiği bir kaç ıvır zıvır, Ebru'nun dekoratif bulduğu bir kaç eşya...

Böylece, Ebru ve Ekin gerekli veya gereksiz bir çok şey alırlar...

Ebru, omuzundaki Ekin'e doğru dönerek. "Bunlardan bazılarını uzun süreden beri istiyordum. Bunları bana aldığın için çok teşekkür ederim. Yaklaşırsan, seni öpeyim mi?"

Ebru'nun omuzunda oturan Ekin tereddüt etmeden kendini Ebru'nun kocaman dudaklarına yaklaştırır.

Ebru, dudaklarını büzerek uzatır. Böylece Ekin'e kocaman bir öpücük verir.

Bu, Ekin'nin bütün yüzünü kaplayan kocaman bir öpücüktür. Ekin'nin dudakları ise Ebru'nun sadece alt dudağının küçük bir kısmını öper...

。・:*:・゚★.。・:*:・ ゚☆✷☆ ゚・:*:・。.★゚・:*:・。

Bilgi: rakamın sonuna gelen "K" 1000 anlamına gelir. 412 K = 412000

Yazarın Notu:

Yorum + Oy = 🤩

Buraya kadar geldiyseniz artık elinizi korkak alıştırmayın 👍

Dev İle Minik, Büyük Bir OlasılıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin