19 - İki Öpücük

197 30 62
                                    

Ebru'nun normalde alıştığı rolü narin olandı. Hayatı boyunca denklemin büyük olan tarafında olacağını düşünmemişti bile.

Fiziksel olarak karşısındakinden güçlü ve büyük olmaya alışık değildi. Halbuki Ekin ile olan tamda buydu.

Bu yüzden her hareketini haber vererek, yavaşça ve sakince yapması gerektiğini artık çok daha iyi biliyordu.

Ebru, kafasını yavaşça biraz geriye doğru çeker. Omuzunda otururken bir bacağı ön diğer bacağı arka tarafına sarkan Ekin'e göz ucuyla bakar.

Ekin, hayranlıkla karşısında bir heykeli andıran Ebru'ya bakmaktadır.

Ebru, fısıldayarak. "Bir daha öpebilir miyim?"

Ekin, olumlu anlamda yavaşça başını sallar. Evet demek istesede harfler ağzında bir araya gelmez.

Ebru'nun büzerek uzattığı dudakları, ne çok sıkı, ne'de çok gevşek. Yavaşça Ekin'e doğru yaklaşırlar.

Ekin'de Ebru'nun kocaman dolgun dudaklarına doğru yaklaşırken iki elini Ebru'yu tutmak için kullanılır.

Ekin'nin dudakları Ebru'nun alt dudağı ile buluşur. Ebru'nun dudakları yavaşça Ekin'nin yüzünün büyük bir kısmına değer.

Ekin'nin elleri Ebru'nun dudakları etrafında yavaşça gezinir.

Ebru'nun hassas dudakları ve cildi Ekin'i ve yaptığı her hareketi en ufak ayrıntısına kadar hisseder.

Ebru, dudaklarında gezinen minik elleri, Ekin'nin ufak tatlı yüzünün hafifçe dudaklarına sürtünmekte olduğunu ve alt dudağına, minik yer değişikleri ile tatlı minik öpücükler veren Ekin'nin dudaklarını hisseder.

Ebru, bir parmağı ile Ekin'nin kafasını, dudaklarına bastırmamak için kendini zor tutuyordur. Bu tip bir şey, Ekin'i korkutacağı için böyle bir hareketen kaçınır.

Yavaşça başını sallayarak, Ekin'nin dudaklarına biraz daha fazla sürtünmesini sağlar.

Ekin, Ebru'nun alt dudağına verebileceği en büyük boy öpücükleri konduruyordur.

Ebru dışında sadece iki kez öpüşmüştür. Ebru ile öpüşmek kesinlikle normal bir öpücük değildir.

Yinede, Ebru'nun büyük ve dolgun dudaklarını yüzünde hissetmek. Onları öpmek. Ellerini onların üzerinde gezdirerek. Onları tutmak, hatta biraz sıkmak, kesinlikle çok güzeldir.

Ebru, dudaklarında dolaşan minik ellerin. Dudaklarını kalp atışı ritmi ile hafifçe sıkıp gevşediklerini fark eder.

Bu haraket Ebru'nun dudaklarının biraz daha hassaslaşmasına ve kırmızı renginin canlanmasına neden olur.

Ebru, daha fazla ellerini sabit tutamaz. Bir parmağını Yavaşça Ekin'nin bacağında gezdirmek ister.

Bunu yaptığında yanlışlıkla Ekin'nin dengesini biraz bozar.

Bu yüzden büyü bozulur. İkiside O anı kaybeder. Ebru yavaşça başını geriye doğru çeker.

Ebru: boğazında düğümlenip kalan kelimeler ile konuşur. "Ben... Gitmeliyim... Yani banyoya... Kadınsal işlerim var... Müsade edersen..."

Kahretsin, söylemek istedikleri ve söyledikleri ne kadar farklıdır.

Ebru, müsade edersen derken. Bir elini Ekin'nin görüş açısına kadırmış ve Ekin'i tutmak istediğini belli etmiştir.

Ekin: boğazını temizlemeye çalışarak. "Tabi... Tabiki..."

Ebru, Ekin'i masanın üzerine bırakıp parmak uçlarında hızlıca hareket ederek, banyoya gider.

Dev İle Minik, Büyük Bir OlasılıkWhere stories live. Discover now