𝙈𝙮 𝘽𝙧𝙤𝙠𝙚𝙣 𝙃𝙚𝙖𝙧𝙩 | 𝓜𝓲𝓻𝓪𝓬𝓾𝓵𝓸𝓾𝓼 (5. Sezon)

24

Genç kız genç adamın elini sıkı sıkıya kavradı ve el ele yürümeye başladılar. Her ikisi de yüreklerine acılarını, endişelerini gömüp birlikte.

Bu sürede Marinette ile giden Alya, hassas bir yaklaşımda bulunmaya çalışarak arkadaşını ikna etmeye çalışıyordu. "Marinette, şu an Paris'in Uğur Böceği'ne ihtiyacı var. Dönüşüp işlere bakman ve bu, Dünya'yı sallayan, konuyu kapatman lazım."

"İstemiyorum! Uğur Böceği'nin adı batsın!"

Esmer tenli kız elini, gece saçlı kızın omzuna atıp "Bak, hayatım, bana anlattın ya her şeyi. Felix, Lila ve Nathalie'yi ihbar et. Adrien'ın Kara Kedi olduğunu açıkla. Her şey düzelsin. Şu an senin dışında kimse konuşamaz." dedi. Elini omzundan çekip telefonunu açtı ve Marinette'e döndürüp "Instagram adresime bir sürü hükümet adamının sana ulaşmam, bilgi toplamam, soru sormam için gönderdikleri mesaj sayısına bak." diyerek genç kızın dikkatini çekti. En az 200 bildiri vardı ve genç kız (Alya) hepsini görmezden gelerek arkadaşının onayı olmadan bir hareket yapmak istememişti. "Şu an ben kalkıp Nathalie, Felix ve Lila'nın suçlu olduğunu söyle. Senden başka kimseye güvenmezler."

Onlar konuşa konuşa eve gelmiş ve çoktan Marinette'in odasına çıkmışlardı. Genç kızın sinirleri iyice yerinden oynamıştı. "Kes sesini!" Marinette Alya'ya ilk kez sesini bu kadar net yükselmişti. "Benim, sevdiğim adam daha dün hayatını kaybetti. Kendi ellerimle onu morga kapattım." Masmavi gözlerinde inci taneleri kendilerini belli etmişlerdi. "Sen bir akuma savaşındayken Nino'nun yaralanıp kanlar içinde kalıp ölmesini izlerken hiç mi üzülmeyecektin? Üstelik sizin güzel günleriniz olmuşken..." bir gözyaşı damlası yanağından süzülürken eliyle işaret etti. "Şimdi burayı terk et ve bir daha hayatıma müdahale etmeyi değil, karşıma çıkmayı düşün."

Kahverengi saçlı kız koskocaman gözlerini açarak "Hayır. Yapamazsın." dedi kısık bir mırıldanma sesiyle. "Seninle var olacak tek konuşmamız Uğur Blog'unda yapacağın duyurular üzerine olacak. Tamam mı, ben sana kapat, dediğimde o hesap kapatılacak. Şimdi burayı terk et ve bir daha karşıma çıkma, Alya Cesaire."

Kahverengi gözleriyle son kez etrafı süzdü. "Demek öyle, tamam." dedi ve odayı terk etti.

Gece saçlı kız yatağına tırmanıp mantar panodaki Adrien'ın ve onunla birlikte çekilen fotoğraflara bir bir dokundu. Onun varlığını en azından kalbinde hissetmek istiyordu, bir süre fotoğraflarla öylece kaldıktan sonra mantar panoyu yerinden çıkardı,  Kara Kedi ve Uğur Böceği olarak çekindikleri fotoğrafları burada gizlemişti. Her birinde yine ellerini gezdirdi. Biraz onlara bakarken annesinin odasının kapısını tıklatıp seslendiğini duydu. "Marinette, Luka geldi, canım. Seninle konuşmak istiyormuş."

"Lütfen ona kendimi iyi hissetmediğimi söyle!" diye seslendikten sonra pür dikkat annesiyle Luka'nın sesine odak kesildi. "Siz müsaade edin, Bayan Dupain Cheng. Marinette, eminim ki beni dinleyecektir."

Genç kız genç adamın buraya geldiğini sezip odasını düzeltti ve merdivenden kayarak aşağı indi, tam o anda odasının kapısı açıldı ve içeri mavili çocuk girdi. Marinette oflayarak "Hoş geldin." dedi. Şemsiyeli koltuğu işaret etti oturması için. Genç adam yerleştiğinde genç kız da pembe dönen sandalyeye oturdu. "Ne oldu, Luka? Yorgunum, demiştim."

"Mari." dedi ve olabilecek en ciddi tavra büründü. "Sana Adrien ile ilgili haberlerim var ve sana belki aylar önce söylemem gereken bir şey var. Yanıma gelir misin?" diye sordu. Genç kız bir robot edasıyla ruhsuzca genç adamın yanına adımladı. Oturduğunda mavi gözler birleşti. "Senin Uğur Böceği, Adrien'ın da Kara Kedi olduğunu Wishmaker ile olan savaştan beridir biliyorum."

Genç kız gözlerini kocaman açıp uğradığı ihaneti düşünüyordu. Yalan söylemişti! Luka, ona yalan söylemişti. Hayatında güvenebileceği sayılı insan varken hepsinin birer birer kaybediyordu. "Sen..." diye mırıldanırken "Yemin ederim isteyerek olmadı. Seninle ilgili anahtarları döndürmeye çalışıyordum uzun zamandır."