15

399 34 213
                                    

Chloé ve Luka'nın Tanışmasından 1 Hafta Sonra

Ilık bir ilkbahar gününde sabah güneşi ışıldarken mavi gökyüzü güne şen katıyordu. Bu günden tek zevk alamayan iki kişi vardı: Marinette Dupain Cheng ve Adrien Agreste. Genç kızın kalbi genç adamın yokluğundan; genç adamın kalbiyse sevdiğini yüzüstü bıraktığı için hasarlıydı. Yine de arkadaşlarının istekleri ve davetleri üzerine bugünü Couffainelerin teknesinde konser, dans ve oyun eşliğinde eğleneceklerdi. Ne şanstır ki Gabriel Agreste de oğluna müsaade etmişti.

"İstediğin kadar eğlen, arkadaşlarınla iyi vakit geçir oğlum." demişti ironik bir şekilde.

Adrien'ın babasıyla uzun zamandır girdiği en uzun diyalog buydu anımsadığı kadarıyla. Fakat bunu kafaya takmak yerine günün tadını çıkarmak istedi. Yalnız atladığı ufak bir detay vardı: Leydisi de orada olacaktı. Bu aklına gelince Adrien heyecanla gülümsedi ve boş tekneye doğru adımladı. O hapishaneden bir an önce çıkmak için fırsatı varken değerlendirmişti. Kendi ayaklarıyla, koruması ve Kara Kedi kostümü olmadan uzun zamandır dışarı çıkmıyordu. Herkesten önce geldiğinde Luka'yı enstrümanları yerleştirirken buldu. "Merhaba Luka."

Mavi saçlı çocuk, arkadaşını görünce gülümsedi ve "Uzun zaman oldu Adrien, gelebilmen hoş." dedi, omu en son görüşünde gizli kimliğini öğrenmişti. Bunu gizleyebilmek içinse çok uğraşmış, günlerce bunu düşünerek kafa patlatmıştı. "Nasıl gidiyor?"

"Hiç fena değil. Sende?"

"Bildiğin gibi, yoğun."

Derken Alya ve Nino çifti içeri girdiler. Nino arkadaşını görünce arkasından seslendi. "Dostum!" Yumruklarını tokuşturduktan sonra Luka'ya başıyla selam verdi. Selamlaşma faslını geçtikten sonra Adrien teknenin bir kenarında telefonuyla Alya'nın yanına gitti. Bu sürede Zoé, Mylene, Ivan ve Rosé gelmişlerdi. Rosé direkt Juleka'nın odasına giderek ortamdan tüğmüştü. Adrien ve Alya çocuklara el salladıktan sonra genç adam merakına yenik düşerek sordu: "Marinette nerede kaldı, biliyor musun Alya?" Onu bir haftadır akumalar dışında görmüyor, sadece işini yapıp toz oluyordu. Bu süre zarfında elinden geldiğince onunla gerek normal temas, gerek göz teması. Hepsinden kaçınmıştı. "Tipik Marinette, geç kalması normal." Adrien onaylarcasına başını salladı.

Alya'nın yanından kalkıp sahneye çıktı. Oradaki müzik aletlerini inceliyordu. Luka, birkaç müzik aletini aşağıdaki depodan taşımaya yardım etmesi için Adrien'dan ricada bulundu. Genç adam aşağı inerken Plagg ortaya çıkmıştı. "Ben bu aşk meşk sorunlarından anlamam ama Marinette'i bu şekilde kandırman çok yanlış."

"Yapamayacağımı biliyorsun Plagg, onu deli gibi özlesem de kendi arzularım için onu tehlikeye atamam." Adrien indiği tahta merdivenlerin gıcırtısına aldırmadan depo kapısını açmayı denedi fakat açılmamıştı. Tam Luka'ya sesleneceği sırada "Ben ne güne duruyorum?" deyip delikten geçti kara kwami. Kapıyı açtığı sırada Plagg kafasında olan Adrien, tam o anda Luka ile göz göze geldi. Plagg tam saklanacakken "Adrien, Kara Kedi olduğunu biliyorum. İnkar etme. Bunun hakkında konuşmak istiyorum."

"B-Ben... Şey... Sen nereden biliyorsun?" Luka, "Şu müzik aletlerini taşıyalım. Öyle." Müzik aletlerini taşıma işini bitirdikten sonra onu kenara çekti. "Eğer Uğur Böceği bunu öğrenirse beni ne biçim haşlar biliyor musun?"

"İlk önce benim Viperion olduğumu biliyorsun diye umuyorum." Sarışın genç başını salladı. "Wishmaker'ı da hatırlıyorsundur. İşte o gün ben hem Uğur Böceği'nin hem senin kimliğini gizliyorum. Bana sorduğunda ona yalan söyledim. Yoksa-"

"Yoksa sana bir daha asla güvenmez diye düşündün. Biliyorum, çünkü onun gizli kimliğini ben de şans eseri öğrendim ve Marinette bunu bilmiyor."

𝙈𝙮 𝘽𝙧𝙤𝙠𝙚𝙣 𝙃𝙚𝙖𝙧𝙩  | 𝓜𝓲𝓻𝓪𝓬𝓾𝓵𝓸𝓾𝓼  (5. Sezon)On viuen les histories. Descobreix ara