Gabriel Agreste Mucizeler ve güçleri üzerine çalışıyordu. Sadece bu işle uğraştığından bir haftadır akuma da göndermiyordu. Henüz bir gelişme kaydedememiş olması sinirine dokunuyordu ama sabrını zorluyor, derin nefesler alıyordu. Ve yaşı gereği olacak ki Kelebek Mucizesini her kullanışında bedeni katbekat enerji kaybediyor, bu egzantrik adamın tüm gücünü tüketiyordu. Bu kez tek başına olmuyordu.
Yardıma ihtiyacı vardı ama ona kim yardım edebilirdi? Nathalie mi? Kesinlikle o olamazdı. Kendini daha fazla harcamasını istemiyordu Gabriel. Adrien'a da söyleyemezdi: çünkü küçüktü - ona göre. Eşinin tablosuna bakarken elleri ardında birleşmişti. "Kim?" diye mırıldandı. Birdenbire aklında yanan ampulle yandan kötü bir şekilde sırıttı. "Buldum... Lila Rossi."
"Yeteri kadar kötü, sinsi, düzenbaz ve mükemmel bir yalancı. Bu işi devretme zamanım geldi."
Nathalie'den en kısa zamanda ona ulaşıp kendisiyle görüşmesini sağlamasını istedi.
...
2 Gün Sonra
Ofisin kapısı tıklandı. Güzel giyimi, parlak yeşil gözleri ve kahverengi uzun saçlarıyla kapıda göründü Lila. Genç kız hafif topuklu botlarının yerde yarattığı tok seslere aldırmadan "Bay Agreste?" diye seslendi.
Gabriel arkasını döndü. Genç kıza bir göz attı. "Hoş geldiniz Bayan Rossi."
"Hoş buldum, affedersiniz ama çok vaktim yok ve Bayan Sanceour'un söylediğine göre mühim bir konuşmuş."
"Evet." dedi. "Sır tutmayı bilir misiniz? Çünkü sizin olağanüstü kabiliyetlerinize ihtiyacım var." diye söze başladı.
"Öyleyse bu bir çeşit anlaşma, öyle değil mi?" Onu onaylarcasına başını salladı Gabriel Agreste. "Güzel."
"Size istediğiniz her şeyi vadedemem. Aslında isteyeceğiniz ama olmayacak bir şey: Adrien."
"Adrien'dan daha fazlasını yapabilir misiniz? Mesela 100.000 euro'ya karşılık?"
Başını sallayarak genç kızın elini sıktı. "Anlaştıysak benimle gelin." Eşinin tablosuna yaklaştığını gören Lila onu dikkatle izlemeye koyuldu. Tablonun üzerindeki tuşlara basacakken "Buraya gelin." dedi, kahve saç tutamlarından birini kulağının arkasına atıp ona yaklaştı. Gabriel tuşlara bastı. Beklemediği bir anda yerden açılan kapakla aşağı giderken ter dökmeye başlamıştı. Bu adam ne yapıyordu? Kesinlikle delirmiş olması gerekirdi. Sessizce onu izledi. Nihayetinde bir yere gelmişlerdi (Hawk Moth'un akuma yolladığı yere). "Endişelenmenize gerek yok Bayan Rossi."
Genç kız bu adamda bir şeyler olduğunu çok önceden sezmişti. "Sıradan bir moda tasarımcısı olmadığınızı biliyordum."
"Nooroo, kara kanatlar yükselsin." Mor ışıklar çepeçevre etrafını sararken yeşil gözleri, şokla açıldı. Kalp atışları hızlandı. Kabul etmeliydi ki böyle bir sırrı olabileceğini tahmin bile edemezdi. Sinsice gülümseyerek birbirlerine bakış attılar. "Hawk Moth."
Hawk Moth "Son zamanlarda akuma saldırılarının azaldığının farkındasındır Lila. Artık yaşım gereği pek fazla şey yapamıyorum. " Elini ona uzattı. "Yardıma ihtiyacım var. Kelebek Mucizesinin de yeni bir sahibe." Dişlerinin arasından tısladı. "Elbette. Uğur Böceği ve Kara Kedi'yi yenmek kadar hiçbir şey gurur veremez!"
Eli sıkışırken ""Anlaştık o zaman!"" dediler.
&&&
Hepinize selam, nasılsınız?
Bölümü sevdiniz mi? Sevdiyseniz oy/vote vermeyi unutmayın. Yorumlarınızı bekliyorum.
Hoşça kalın <333
-deniz,2022
[07.05.22]
YOU ARE READING
𝙈𝙮 𝘽𝙧𝙤𝙠𝙚𝙣 𝙃𝙚𝙖𝙧𝙩 | 𝓜𝓲𝓻𝓪𝓬𝓾𝓵𝓸𝓾𝓼 (5. Sezon)
Fanfiction...şeftali dudakları öptü ve o anda tüm Dünya'yla kalbi de durdu. -&- Yüzyıllar önce, Kwamiler; gardiyanlar tarafından ele geçirildiğinde, Dünya'nın düzenini korumak adına gizlendiler. Bir gün gelip çattı ve Ana Mucize Kutusu'yla birlikte genç bir...
