33.Bölüm: Ciddi bir konuşma

Start from the beginning
                                    

(Ada)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Ada)

-
Ekranım da 'Siyah Göğüslü🤍' yazısını görmem ile ayracımı kitabın arasına yerleştirdikten sonra kitabı koltuğun üstüne koydum ve elimde ki kurşun kalemi de kitabın üstüne bıraktım. Gülümseyerek telefonumu elime aldım ve aramayı cevapladım.

"Geldin mi?" diye sordum telefonu açar açmaz.

"Sağ ol iyiyim." dedi gülerek.

Elimi yavaşça alnıma vurarak güldüm. "Aramanı bekliyordum. Pardon." dedim hafif bir utanç ile.

Bir daha 'nasılsın' tarzı bir şey demek yerine, "İyi olduğuna sevindim." dedim mırıldanarak. Daha iş işten geçmişti.

"Kapının önündeyim. Daha çıkmayayım eve.. Montunu al gel."

"Tamam geliyorum." dedikten sonra telefonu kapattım. Evi hızlı bir şekilde kontrol ettikten sonra herhangi sorun olmadığına emin oldum ve montumu giyinerek evden anahtarımla birlikte çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra, Kara'yı bekletmek istemediğimden koşar adımlarla merdivenden yukarı çıktım ve binadan ayrıldım. Dediği gibi arabası kapının önündeydi.

Kapıyı dikkatlice açıp gülümseyerek "Selam." dedim, arabaya bindim ve kapıyı çektim. Arabanın içi yeterince sıcak olmadığı için montumu çıkarmadan kemerimi taktım. Arabayı çalıştırdığında bana, "Günün nasıl geçti?" diye sordu.

Bu soruyu bekliyormuş gibi dudaklarımı birbirine bastırdım ve ellerimi birleştirdim. "Sabah yorulmuş olsam da, duş ve kahvaltıyla telafi ettim." dedim ve küçük siyah çantamı dizlerimin üstüne koymak istemediğim için arka koltuğa attım.

"Sonra da kitap okudum. Baya okudum aslında, uzun zamandır bu kadar okuyamıyordum. İyi geldi." 

"Ne okudun?" diye sordu bakışlarını yoldan çekmeyerek. Detaya girmesi beni sevindirmişti. "Aslında bu zamana kadar, benim gibi birinin okumamış olması biraz ironik." dedim gülerek ve başımı ona çevirerek devam ettim. "Uçurtma Avcısı. Baya yoğundu, yani duygular.. Tam olarak ne hissettiğimden emin değilim. Sen okumuş muydun?"

"Maalesef, ama ablamın kitaplığında gördüğümü hatırlıyorum."

"En kısa sürede okumalısın. Güzeldi. Neyse işte onu bitirdim. Sonrada sanırım pek ilgini çekmeyecek bir tarihi romana başladım. Fakat onu bitiremedim, çünkü hazırlanma falan derken yarım kaldı. Ama belki yarın okuma fırsatı bulurum."

Bu sefer cevap vermeyince ben konuştum. "Senin günün nasıl geçti?"

"Meriç'le caddede bir işimiz vardı, onu hallettik. Ardından askeriyeye uğramam gerekti. Pek bir şey yapmadım, aynı şeyler.." 'anladım.' dercesine başımı sallayarak bakışlarımı yeniden yola çevirdim.

Ona yeniden Isparta konusunu açmak istiyordum. Fakat söze nasıl başlamam gerektiğini ya da neler söylemem gerektiğinden emin değildim. Hâlbuki duşta bu konuşma hakkında o kadar pratik yapmıştım.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Where stories live. Discover now