19.Bölüm: Sana özel

41.5K 2.5K 843
                                    

🤍100K olduk🤍

Hikayenin keşfedilmesi, ilerlemesi için oylarınız benim içinde fikirleriniz çok önemli o yüzden lütfen hayalet okuyucu olmayalım 💖


"Hayatın tehlike de mi?" dedi telefonu açar açmaz. Numaramın nereden kayıtlı olduğunu düşünmedim. Kara ile tanıştıktan sonra bu tarz detaylar, önemsiz geliyordu.

Kaşlarım çatıldı. Açar açmaz duymayı beklediğim şey açıkçası bu değildi.
"Hayır."

"Niye arıyorsun o zaman kızım." dedi sinirle. Ardından telefon yüzüme kapandı.

Şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. Telefon ekranına baktım. Bu kadarını beklemiyordum. "Yok artık!" diye bağırdım evin içinde sinirle. Yüzüme kapatmıştı. Numarasına tekrar tıkladım. Numarasını daha mantıklı bir şekilde kaydettikten sonra tekrar arama tuşuna bastım.

Mr.Küfürbaz aranıyor..

Telefonu dördüncü saniyesinde açtı, "Hayatın mı tehlike de mi?" dedi aynı cümleyi kurarak.

"Hayır." dedim aynı şekilde. Sabır sınırlarımı zorluyordu Kemal. Tekrar bir şey söyleyeceğini hissettiğim de sinirle bağırdım. "Bir kes sesini geri zekalı!"

Sustu.

Sanırım, bazen hakaret etmek gerekiyor.

Gerçi ben ne diye kibar olmaya çalışıyorsam? Adam telefonumda küfürbaz diye kayıtlı. Beklentileri düşürmek lazım.

"Anlatmam gereken şeyler var, dinlemen ve akıl vermen lazım." dedim ve koltuğa oturdum. Dilini damağında vurarak ses çıkardı ardından, "Ben psikolog muyum kızım?" dedi.

Tamam haklıydı. Değildi. Ve hatta beni dinlemek zorunda da değildi. Ama ne yapayım! Başka kimi arayabilirim ki şu an?

Kemal, Kara'yı tanıyor. Benimde Kara'yı ilgilendiren bir konu hakkında yardıma ihtiyacım var. Arayabileceğim kimse yok ve bu enayi bana numarasını verdi. Rahatsız etmekte bana düştü doğal olarak.

"Evet öylesin. Sus!" dedim ve derin bir nefes aldım.

"Ben dün çok hastaydım. Baya hastaydım." diye söze girdiğim de, lafımı kesti. "Ya kızım doktora gitseydin o zaman, ne yapayım bu bilgiyi ben."

"Ya bir kes. Dinle." Sakin kalmaya çalıştım. "Her neyse, sonra kapıda kalmıştım aynı zamanda, çilingir çağırdım. Ama boynum da tutulmuştu. Ama birde şey var biz sabah kavga ettik."

Tekrar sözümü kesti. "Beni ilgilendirmiyor hanımefendi. Beni ilgilendirmiyor."

Sinirlerime hakim olmaya çalışıp devam ettim. "Neyse işte sonra Kara geldi beni yerde otururken gördü. İşte böyle bir baktı. Yanıma geldi ded--"

"Kaç basamak merdiven indi? Onu da söyle istersen." dedi dalga geçerek.

"Üf Kemal! Seninle de hiç dertleşilmiyor."

"Dertleşme zaten kızım. İsteyen mi var?"

" Her neyse işte beni hastaneye götürdü. Benimle ilgilendi falan. Ondan sonra ben ona gitme dedim. Ve şu hapishane şeysi yüzünden kavga etmiştik ya, barıştık gibi olduk. Kendini bana affetirmeye çalıştı. İşte nezarethanede kalacaktı resmen!"

"İşte neyse izin vermedim ona, ben onun omzunda uyudum. Bana ilaç aldı falan."

Ekrana üfledi.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin