6.Bölüm: Arkadaş

55.2K 2.4K 498
                                    

Arkadaşça şeyler yapmıyoruz.

Arkadaşça.

Bir asker ile arkadaşça şeyler.

O şimdi asker canı neler ister?

Arkadaşça şeyler istemez herhalde, kadın bunu mu diyor?

Gülümsemeye çalıştım, "Anladım. Ben nerede olduğunu ne zaman döneceğini bilmiyorum. Başka birine sorun, iyi günler." kadının yüzüne bir iki saniye daha bakıp, kapıyı kapattım.

Durup sırtımı kapıya yasladım. Ağzım şaşkınlıkla açılmışken, derin bir nefes aldım. Hayır, bunu yapmayacaktım. İnsanları yaşam tarzlarına göre değerlendirmeyecektim, beni alakadar eden biri yada bir olay değildi.

Bana ne, kim kimle şapıyorsa şapsın. Beni ne ilgilendirir ki kimin kimi şapladığı.

Evet, ilgilendirmez.

Arkadaş, çok yönlü olan bir kelimedir. Kimi zaman her zaman sırt sırta olduğunuz birisi, kimi zaman ise ortam ve koşullar sebebiyle birleştiğiniz birisi, olabilir.

Ve diğer tüm arkadaşlık ilişkileri..
Friends to lovers olayı da dahil, çok geniş kapsamlı bir sözcük, arkadaşlık.

Fakat, benim sözlüğümde ki 'arkadaş tanımında' arkadaş ile sinemaya gidilip romantik filmler izlenemez, komedi filmine gidip birbirlerinin ağzına mısırla basket atılmaya çalışılınır. Lunaparka gidilip dönme dolaba binilmez, kusana kadar eğlenilir. Ve beraber yatağa sadece dizi izlemek için girilir.

Tabii bunların hiçbirisini ben yapmadım. Ne bir arkadaşla yada bir arkadaş

Görüldüğü üzere kadının bahsettiği ağzı eğik arkadaş kelimesi ile benim sözlüğümde ki arkadaşlık tamamiyle zıt. İlk dediklerimi yapıyorsanız, ağzı eğik söylenmesi fark etmeksizin siz arkadaş değilsiniz. Böyle de deyip geçiştirmeniz saçma olur.

Ama dediğim gibi benim bu tarz arkadaşlıklarım olmadığı için, onların kendi sözlüklerinde ki arkadaşlık tanımı ile gram ilgilenmiyorum.

| merhaba, ben Adacağınız, şu anda otobüsteyim. Yan tarafım da horlayan bir kadın, arka koltuğum da ise ağlayan bir çocuk var. Ağlama sebebi ise annesinin telefona bakmasına izin vermemesi.
Tüm çocuk ve türlerinden nefret ediyorum.

-Ada|

"Sus artık, lütfen sus." diye mırıldandım. Beynim çatlamak üzereydi, sinirden ağlamak istiyordum. Ağlamak ve ağlamak, sona daha çok ağlamak.

Koltuğun arkasına bağlı olan televizyonu açıp bir film açtım. Film başladığı ilk sahne de bir öpüşme sahnesi vardı.

Halk içindeyiz abicim rica ediyorum, çocuk filmi mi açsaydım acaba?

Ardından çiftin öpüşmeleri onları başka bir kadının basması ile son buldu. Kadın şaşkınlıkla bir süre bakakaldı, durdu ve kafasını hayretle sallayarak alkışlamaya başladı. Gözlerinde sinir ve şaşkınlık vardı.

İnanmıyordu, sevdiği adamın buna yaptığına, yanlarına ilerledi. Adam çoktan bahaneler sunmaya başlamıştı bile. Kadın dinlemedi, acı ile gülümsedi. "Ne bok yiyorsan ye!" diye bağırdı adama karşın.

"İlgilenmiyorum," dedi sinirinin yerini üzüntü almıştı. "İkinizle de." kadının diğer kıza olan bakışından dolayı birbirlerini tanıdıklarını, hatta eski arkadaş olduklarını düşündüm. Harika, bir arkadan bıçaklanma olayı eksikti.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin