"O halde yanında olacağım."

İşte, tek bir cümleyle gözleri parlamıştı omeganın. "Gerçekten mi?" diye sorarak yerinde doğruldu. Ellerini koltuğa koyarak öne doğru eğildi. Minho onun anında parlayan yüzüne baktı, kalbi teklemişti sanki. Koltukta yaslı olan elini omeganın yanağına indirdi. Baş parmağıyla okşarken başıyla onaylamıştı onu. "Gerçekten." diye mırıldandı.

Nasıl bir yola girdiğini, onları nelerin beklediğini bilmiyordu, Jisung'ın da pek bilgisi olduğu söylenemezdi. Ancak birlikte önlerine çıkan her engeli geçebileceklerine inandılar. Yaşları henüz genç olmasına rağmen, yaşarken aynı anda öğreneceklerdi her şeyi.

Jisung, kocaman gülümsemesini bozmadan dizleri ve elleri üstünde, koltukta Minho'ya doğru ilerledi. Alfa olan eğilip dibindeki suratın alnına bir öpücük bıraktı. Jisung'ın kalbi hızlanırken gülümsemesini bozmadan Minho'yla göz teması kurdu. "O zaman..." dedi, tüm heyecanının sesine yansımasına izin verirken. "Bana taşınmanla başlayalım mı?"

Aradan geçen birkaç günden sonra ikili Jisung'ın hamileliğini tüm arkadaşlarına söylemişlerdi. Changbin Minho için biraz üzülse de sonradan tebrik etmişti. Felix sevinçten havalara uçmuş, 'Ne zaman evleniyorsunuz?' sorularıyla bulduğu her fırsatta ikiliyi sık boğaz etmeye başlamıştı. Jeongin çok duygusallaştığı için ağlamış, gözyaşları ve sümükleri arasından onları tebrik etmişti. Hyunjin ise Minho'yu dövmeye kalksa da sonradan Jisung'a kıyamamıştı. Ancak yine de alfaya hala sinirliydi.

Şu an ise Minho'nun Jisung'a taşınması kararı yüzünden hep birlikte onun eşyalarını taşımaya yardım ediyorlardı.

"Ya bırak ya! Kendi taşısın, ben niye yardım ediyorum?" Hyunjin elindeki bir kutuyla bahçeler arasında yürürken söyleniyordu. Seungmin ise gözlerini devirmiş boştaki eliyle alfanın ensesine bir şaplak geçirmişti. "Arkadaşın o senin." dedi eli acıdığı için tuttuğu poşeti yer değiştirirken.

Bu sefer göz devirme sırası Hyunjin'deydi. Minho'yu sevse de Jisung'ı ondan daha çok seviyordu. Kavga ettikleri zaman da neredeyse hep küçüğün yanında olurdu.

İkili Jisung'ın evine vardıklarında açık kapıdan içeri girmişler ve elindekileri oturma odasının zeminine hali hazırda yığılı kutuların yanına bırakmışlardı. Hyunjin belini tutarak doğruldu, bu sırada Chan ve Jisung omeganın yatak odasına aldıkları büyük dolabın teslimatını almak üzere bahçedeydiler.

Jisung'ın normalde de kullandığı yatak çift kişilik olduğu için Minho'nun gelmesiyle sadece küçük dolabını değiştirmek zorunda kalmışlardı. Büyük dolap yatak odasını olduğundan biraz daha küçük gösterecekti ancak bu omega için sorun değildi. Evi çok büyük olmadığı için şu anlık boş diyebileceği bir tane odası vardı, onu da kendi kafasında bebeği için kullanmak üzere ayırmıştı.

Sonunda gelen teslimatla birlikte büyük dolabın parçalarını tek tek içeri taşımışlardı. Taşıyan kişiler kurabileceklerini söyleseler de Chan fazladan para vermemek için kendi kurabileceği konusunda inatlaşmış ve onları göndermişti. Şimdiyse Minho'yla ikisi yatak odasında zemine yaydıkları parçalara ve ellerinde tuttukları kurulum kılavuzlarına bakıyorlardı.

Jisung ise kapı pervazına yaslanmış ve kollarını önünde birleştirmişti. "Onlara kurdurtacaktık ne güzel." diye mırıldandı. O sırada yanına gelen Seungmin sevgilisinin inatçılığına gülmüştü. "İddiaya var mısın? Gece on ikiden önce bitiremeyecekler."

Jisung arkadaşına güldü. "Yokum, çünkü bence de bitiremeyecekler."

İkisi kapıda kıkırdarken Chan'ın sinirli sesi duyuldu. "Minho, sikeceğim tornavidanı şimdi!Çok biliyorsan al!"

They say 'FrIeNdS'/ MinsungWhere stories live. Discover now