26

10.8K 1.5K 1.2K
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol.
Oy sınırı: 355
Yorum sınırı: 400
Insta: jinijinijiniret

"Jisung?" Genç alfa içeri girdiğinde yerde oturan bedenle şaşırmıştı. Jisung, eğdiği başını kaldırıp yaşlarla ıslanmış kırmızı yanakları ve yine kırmızı, dolu gözleriyle ona baktı. Alfanın kalbine ani bir acı, sivri bir hançer misali saplanırken endişeyle onun yanına eğildi.

"Ne oldu? Neden ağlıyorsun?"

"Minho." Alfanın ismiyle birlikte, küçük bir hıçkırık da kaçmıştı ağzından. Kollarını ona doğru uzattı, Minho hemen tek dizinin üstüne yere çöküp Jisung'ın kolları arasına girdi.

Omega ona sıkıca sarıldı, alfanın yaydığı rahatlatıcı feromonlarını derin derin soludu ki bu sakinleşmesini sağlamıştı. Minho bir eliyle Jisung'ın belini diğeriyle sırtını sıvazlıyordu. "Sorun ne güzelim?" Tekrar sordu ancak bir cevap alamadı.

Jisung sadece yüzünü Minho'nun boynuna gömmüş, göz yaşlarıyla onun tişörtünü ıslatırken sanki bırakırsa kaçıp gidecekmiş gibi sarılıyordu. Minho, omegayı sakinleştirmek adına tişörtünün üstünden omzuna küçük bir öpücük bırakmıştı. "Gel buraya." dedi sakince, ardından diğer elini de Jisung'ın beline indirdi ve tutuşunu sıkılaştırdıktan sonra onunla birlikte ayağa kalktı.

Jisung anında bacaklarını Minho'nun beline sardı ve büyüğünün kendisini taşımasına izin verdi. Alfa olan, banyodan çıkarak az önce hepsine teker teker baktığı için Jisung'ın odası olduğunu tahmin ettiği yere doğru ilerledi. Kapalı kapıyı açıp içeri girdikten sonra tekrar kapattı ve beyaz örtülü yatağa doğru yürüdü ardından üstüne oturdu.

Jisung da bu arada biraz daha sakinleşmişti. Minho'nun feromonları iyi hissettiriyordu. Alfa, bir elini onun saçlarına çıkardı. Usul usul okşarken Jisung sonunda kollarını biraz gevşetmişti. Bunu fırsat bilen Minho hafifçe geri çekildi yüzlerini eşitlemek adına. Jisung'ın saçlarındaki eli, şimdi tombul yanağındaydı. Baş parmağıyla küçüğün gözyaşlarını sildi.

"Neler olduğunu anlatmak ister misin bebeğim?" Sakince gülümseyip sorduğunda Jisung'ın içindeki ağlama isteği tekrar körüklenmişti. Derin bir nefes aldı, ardından kuruyan dudaklarını ıslatmak adına dilini gezdirdi ve başını iki yana salladı reddederek.

Minho bunun üzerine "Peki." diyip anlayışla karşılamıştı onu, gözyaşlarını silmeye devam ederken ikilinin bakışları birleştiğinde Jisung titrek bir nefes aldı. "Minho." dedi kısık sesiyle. "Beni öper misin?"

Alfanın bakışları Jisung'ın yüzünde gezinmeye başlamıştı. Omega gözlerini yalvarırcasına Minho'nunkilerle buluşturdu en sonunda. "Lütfen." dedi dudaklarını büzüp. Minho ise onu ikiletmedi. Belindeki eliyle hafif hafif rahatlaması için tenini okşarken uzanıp dudaklarını Jisung'ın alnına bastırdı. Omeganın bu dokunuşla gözleri kapanırken dudakları arasına titrek bir nefes çekti bir kere daha.

Birkaç saniyenin ardından geri çekildi alfa, daha sonra başını biraz indirdi ve bu sefer de omeganın kızarmış, şirin burnuna bir öpücük bıraktı. Sadece içinden geldiği gibi davranıyordu. En sonunda çenesini indirip tamamen yaklaştı ona. Burunları birbirine değdiğinde Jisung'ın içinde inanılmaz bir deprem olmuştu sanki. Minho'nun; dudaklarına, sus çizgisine çarpan sıcak nefesi, omeganın kalbinin gürültüyle çarpmasına sebep oluyordu.

Yavaşça kafasını eğdi Minho ve milimler ötedeki kırmızı dudaklara bastırdı kendi dudaklarını. Jisung az önce ağladığı için dudakları sıcacıktı ve hafifçe şişmişti. Bir öpüşme başlatmadan kelebek öpücük kondurup geri çekildi. Sonra ise gözyaşlarıyla ıslanmış yanağını öptü. Ağzına gelen tuzlu tada gülümsedi ve sıkıca sarıldı kucağındaki omegaya.

They say 'FrIeNdS'/ MinsungWhere stories live. Discover now