19

11.9K 1.5K 1.7K
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol cnm.

Oy sınırı: 305
Yorum sınırı: 400

"Yaz tatilinde ne yapacaksınız?" Hyunjin'in sorusuyla birlikte masadaki gözler ona dönerken Felix kolunu Jisung'ın omzuna attı. "Biz her zamanki gibi yazlıktayız."

Jisung ve Felix'in aileleri, birbirlerinin aile dostu oldukları için genelde sürekli görüşürlerdi. Öyle ki iki ailenin de Jeju'da, aynı mahallenin deniz kenarında yazlıkları vardı.

Chan, masanın üzerine yasladığı kollarına yatarak onu izleyen sevgilisinden bakışlarını çekip arkadaşlarına döndü. Bir yandan Seungmin'in saçlarını okşamaya devam ediyordu. "Ben bu yaz staja başlıyorum, Seul'deyim yani." Hukuk okuduğu için bir büroda staj yapacaktı.

"Ben de yanında kalacağım. Belki boş olduğu zaman birlikte ailemi görmeye gideriz." Seungmin, Chan'dan hemen sonra söyledi. Chan'ın ailesi çok uzun zaman önce bir trafik kazasında vefat etmişti. Seungmin'in ailesi ise tanıştıkları günden beri onu çok sevmiş, gerçek bir ailenin eksikliğini ona asla hissettirmemişlerdi.

Chan başıyla sevgilisini onaylarken Hyunjin'in mızmızlanmasıyla ona dönmüştü. "Ben yine evdeyim mal gibi." Jeongin su içtiği şişenin kapağını kapatıp masaya koydu. Bir eliyle Hyunjin'in sırtını sıvazlamaya başladı. "Üzülme hyung ben de evdeyim."

"Changbin, Minho ya siz?" Felix merakla daha çok Changbin'e dönse de ortaya sormuştu. Minho omuzlarını silkti, bilmiyorum dercesine. "Seul'deyim gibi." dedi ardından. Changbin de onu onayladı. "Ben de."

Felix'in yüzü düşmüştü belirgin bir şekilde. O kadar uzun süre Changbin'i göremeyeceği için üzülüyordu ancak elinden bir şey gelmezdi. Ailesiyle gidiyordu yazlığa çünkü.

Jisung arkadaşını anlamış gibi omzundaki elini tuttu. Kendince üzülme demeye çalışıyordu. Felix ise boğazını temizlemiş ve yerinde dikleşmişti. "İşi olmayanlar bizimle yazlığa gelse ya."

"Ne?" Jisung bunu beklemediği için ani bir tepki verirken masadaki gözler Felix'e dönmüştü. Sarışın omega gülümsedi. "Yani iki tane koca ev, zaten Chan hyung ve Seungmin burada; dört kişi daha gelebilir bence bizimle."

Hyunjin anında yerinde dikleşip masada öne doğru uzandı. "Cidden mi lan?"

Bu fikri beğenmeyen iki kişi vardı masada. Ancak ikisinden de ses çıkmıyordu. Jisung, bakışlarını kucağındaki ellerine indirmişti. Minho ise camdan dışarıyı izliyordu.

"Ailenize sorun olmaz mı?" Changbin konuştuğunda Felix ona dalga mı geçiyorsun der gibi baktı. Annesi ve babası arkadaşlarını tanıyordu genel olarak, oldukça da seviyorlardı. Ancak Jisung için durum biraz daha farklıydı tabii. Jisung'ın annesi, Minho'dan hiç haz etmezdi. Oğlunu sürekli rahatsız ettiğini söylerdi. Eh, Jisung'ın Minho ile kavga edip bazılarında ağlayarak annesine anlattığı gün sayısının da göz ardı edilemeyecek kadar olduğuna bakılırsa haklıydı da.

Felix onun sorununu anlamış gibi boğazını temizledi. "Changbin ve Minho hyung bizde kalır, Hyunjin ve Jeongin de Jisung'larda." diye bir fikir daha attı ortaya. Minho bu sefer masaya döndürdü boş bakışlarını. "Ben gelmeyeceğim." dedi, bariz bir şekilde kaçarken.

"Hadi ama hyung." Felix dudaklarını büzerek Minho'ya bakmaya başladı ve gözleriyle yanındaki Changbin'i işaret etti. Sen gelmezsen o da gelmez, gelirse de tuhaf olur demeye çalışıyordu. Minho derin bir nefes verip başıyla onu onaylamak zorunda kaldı en sonunda.

"Yes be! Tatile gidiyoruz Jeongin! Jeongin?"

Hyunjin daha az önce yanında oturan çocuğun şimdi boş olan sandalyesine bakıyordu. Ellerini sandalyenin tutma kısımlarına yasladı. "Jeongin nerede? Bebeğimi kim aldı lan?!"

They say 'FrIeNdS'/ MinsungWhere stories live. Discover now