30.Bölüm: Ödül

En başından başla
                                    

Yüzüne bakarsam onu öpeceğimin bilincinde olduğum için yüzüne bakmıyor, başımı boynuna gömülü olarak bırakmaya devam ederek, ço sevdiğim kokusunu içime çekiyordum. Kara bu yaptığıma sesini çıkarmıyordu fakat özlediğim yüzüne bakma isteği içimi yiyip bitiriyordu. Dayanamayarak başımı geri çektim ve omzunda sol elimi yüzüne çıkarıp yanağına nazikçe koyarak parmaklarımın hasret kaldığım yüzünde dolaşmasına izin verdim. Bundan hoşlandığını belirtecek bir şekilde gözlerini kapatıp mırıldandı. Ellerim yüzünü dolaşırken alnına ardından saçlarına çıktı. Saçlarının ıslak olduğunu fark etmemle kaşlarım çatıldı. "Saçların ıslak, dışarıda kar mı yağıyor?" diye sordum.

Gözlerini açmadan başını olumlu anlamda sallayarak soruma cevap verdi. "Askeriyede gelmeden duş almıştım birde." Sinirle sağ elimle sağ omzuna doğru vurdum. "Yeni duş alıp bu soğukta dışarı mı çıktın Kara?"

"Arabayla geldim zaten. Ama uzağa park etmek zorunda kaldım." dedi umursamaz bir tavırla. Başımı 'tamam' anlamında sallayarak elimi ıslak saçlarının arasında gezdirmeye devam ettim.

"Sen hep böyle.." dedi mırıldanarak. "hep böyle benim yatağımda mı uyudun?"

"Hayır canım ne alaka?" dedim. Kucağında hareket ederek aşağı inmeye çalıştım. Bacaklarımı belinden ayırdığım da beni yere indirsede ellerini belimden çekmediği için ondan uzaklaşamadım. "Bugün, ilk defa gelmiştim."

Çenesini saçlarımın üstüne koyarak, "Tabii." dedi inanmadığını belli eden bir ses tonunda. Gerçekten şanstı benimki. Şimdi sürekli ima yapıp duracaktı. "İlk gelişim."

"Aynen." dedi hâlâ gözleri kapalı bir şekilde. "Ya." diyerek ellerimi karnına doğru koyarak kendimden onu uzaklaştırdım. Yaptığım hamle sonucu benden uzaklaşmak ve gözlerini açmak zorunda kalmıştı.

"İlk gelişimdi diyorum!.. Neyse, neye inanacaksan inan." dedim ve sırtımı ona doğru dönerek yatağa doğru adımladım. Hâlâ sıcak olan yatağın içine girerek yorganı kafama kadar çektim. Komodinin üstündeki hâlâ yanık olan lamba sayesinde Kara'nın gülümseyerek yanıma, yatağa doğru adımladığını görebildim. Gelsin ya ne olacak? Sarılıp uyuruz.

Eliyle üstüme sıkıca örtmüş olduğum yorganı kaldırarak odanın soğukluğunun yatağın içine girmesine sebep oldu. Ev gerçekten çok soğuktu. Gidip bir kombiyi açsa çok iyi olurdu. Daha fazla ayakta beklemeyerek gözleriyle yana kaymamı işaret etti. Kendimi yana doğru kaydırdığım da yatağın içine girdi ve yorganı güzelce üstümüze örttü.

"Yorgun olmalısın.." dedim bakışlarımı tavandan ayırmayarak. "En iyisi konuşmayayım. Sende rahatça uyu."

"Yoo. Hiç yorgun değilim aslında."

Yok canım. Yorgunsundur, yorgunsundur.

"Birde.." dedi ve ikimizinde başımızı ucuna koymuş olduğumuz yastığı kendine doğru çekerek başımın yastıktan düşmesini sağladı. "ben yastığımı alayım. Malûm aylardır sende zaten." Bunu yapmasında ki sebep başımı göğsüne koymamı sağlamak olduğuna emin olduğum için dudaklarımı birbirine bastırarak ısırdım. Fakat istediğini vermeyip başımı kaldırmadım. Yastıksızda uyuyabilirdim.

Sesini çıkarmadan beklese de kısa bir süre sonra aramızda oluşan sessizliği "Gelsene yanıma." diyerek kendisi bozdu.

Üfleyerek sanki hiç bunu demesini beklemiyormuşcasına başımı kaldırdım ve ona yanaşarak yan döndüm. Başımı sol omzuna doğru koymamla ağzından çıkan acı inlemeyi duyarak başımı geri kaldırmam bir olmuştu.

"Ne oldu?" diye sordum korku ile. Vücudumu yataktan kaldırarak oturur pozisyona geçirerek meraklı ifadeler ile buruşturduğu yüzüne bakındım. Sol eli sol omzuna doğru çıkmıştı.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin