kırk

29.2K 1.5K 194
                                    

Telefonda konuşan Cihangir bir yandan da eşyalarını kurcalıyordu. Yaralanan bendim çünkü. "Tamam Halil. Herhangi bir durumda beni haberdar et. Tamamdır, görüşürüz," diyerek telefonu kapatıp sinirle söylendi.

"Sorun ne?"

"Beni yaralayan çocuklar yakalanmışlar. Yanlışlıkla olduğunu söylemiş, diğer çocuğu darp ettikleri için hepsi her türlü ceza yiyecek. Yaşları küçük ve ıslahevine gönderilecekler. Canım sıkıldı biraz," diyerek durdu. "Yaşları on beş-on altı. Bu kadar sinirli, hırslı ve öfkeyle dolacak neler yaşadıklarını düşünüyorum. Bıçakla dolaşıp birinin canını almaya teşebbüs edecek kadar ne olmuş olabilir diyorum. Kafam almıyor bazı şeyleri. Bu yaştaki çocuk okulunda olmalı. Geleceğine dair hayallerini kurmalı."

Merhametine bir kez daha aşık olduğum adamla önünde durdum. "Seni çok seviyorum," derken gülümsedim.

Alnıma dudaklarını bastırıp "Bende güzelim," dedi ve eşyalarının arasına geri döndü. Ters bir hareketle dudaklarından acı dolu bir inleme dökülünce telaşla yanına oturdum. Birazda kızgın.

"Ani hakeretler edip ne duruyorsun Cihangir? Demedi mi doktor bu dikişler bir aya kadar zorlanmayacak diye? Sen niye beni delirtmek istercesine bu kadar çabalıyorsun?"

Kaşları çatık azarlanmaktan hoşlanmamış bakışlarıyla bana bakan Cihangir, tekrar yerine oturup üstüne üstlük küçük çocuk gibi omuz silkti. "Güzelim sürekli kaldırıyorsun eşyalarımı. Bırakta oturduğum yerde çalışayım. Yat yat nereye kadar."

"Ama bu seferde sinir krizleri geçiriyorsun olduğun yerde. Birlikte vakit geçirelim istiyorum ben."

Saçlarını geriye tarayıp sıkıntıyla ofladı. "Bende istiyorum ama o mesajların sahibini bulmadan huzurlu olamıyorum."

Yanına oturup yanağını sevdim. "Sesi soluğu çıkmıyor. Bugünü en azından kendimize ayırsak?"

Elleriyle omuzlarıma dökülmüş saçlarımı geriye tarayıp gülümsedi. "Pekala bugün sadece ikimizin. Birlikte ne istiyorsan onu yapalım."

Gülümseyerek aklıma ilk geleni söyledim. "Film izleyelim. Hatta sen film seç bende mısır patlatayım olur mu?"

"Olur yavrum. O da olur."

...

Bir yandan mısır yerken bir yandan da ekrana bakmaya çabalıyordum. Neden mi? Cihangir sağ olsun gerilim filmi seçmişti. Ama neymiş gençlik kategorisindeymiş.

Dikkatle ekrana kilitlenmişken adamın aniden arka koltuktan çıkmasıyla korkuyla çığlık attım. "Ya öldürecek kızı, hayır ne ara bindi arabaya? Ay Cihangir kız ölecek," diyerek stresle dudağımı ısırırken Cihangir oldukça rahat bir tavırla mısır yemeye devam etti. Onun bu haline göz devirip filme tekrar odaklanmaya çalıştım.

Her an öldü ölecek dediğim dakikaların sonunda kızın zekice hamlesiyle katil ölmüş ve kız sağ kalmıştı. Bir buçuk saati aşkın sürede oturduğum yerde stresten bunalmıştım. Hayır yani ne gerek var bu kadar gerilime?

Başımı Cihangir'in omzundan kaldırıp mısır tabağını önümüzdeki sehpaya bıraktım. Cihangir'e baktığımda uyuyakalmış haliyle karşılaştım. Sarsmamaya özen göstererek yerimden kalkıp telefonumu aldım elime.

Bildirimlere tıklayıp üst üste gelen mesajlara baktım.

...

0544 *** ** **: Bak sen başkomisere bir beni bulamadı.

0544 *** ** **: Bu onun yapacağı beş saniyelik bir işken nasıl olur da beceremez?

0544 *** ** **: Yoksa sana gerektiği özeni göstermiyor mu dersin Kiraz?

0544 *** ** **: Seni sevdiğinden bile şüpheliyim aslında.

Kiraz: Ne saçmalıyorsun sen? Acaba korkak gibi oyunların ardına saklandığın için olabilir mi?

Halil: Başka mesajlar var mı? Önceki numara kapatılmış da.

Kiraz: Mesajını yeni gördüm. Atıyorum numarayı. Yeni bir numaradan yazmış.

0544 *** ** **: Sence benim oyunlarımdan mı yoksa başkomiserin bu olayı ciddiye almayışından mı?

🍒

Düzenlenmiştir.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yeni bölümde görüşmek üzere.

Seviliyorsunuz<3

KISADIR AŞKIN BOYU | Yarı Texting ✔Where stories live. Discover now