on dört

58.5K 2.7K 382
                                    

Altını çizdiğim yerleri tekrar ederken aklım aslında önümdeki kitaptan çok Cihangir'deydi. İki gün olmuştu en son konuşalı. Yemeğe gitmemiştik. Mesaj atmamıştı. Aramamıştı da. Karakola gittiğim süreçte denk gelmemiştik. Kimseye de sormamıştım yanlış anlaşılmamak için. Halil de ortalarda yoktu. Neler oluyor hayatta diye bağırmama az kalmıştı yani.

O yazmadığı için bende yazmamıştım. Neticede arkadaştık. Arkadaşlar her şeyi merak edip her haltı sormazlar. Tüküreyim böyle arkadaşlığa ben ya. Ne saçma sapan iştir bu böyle.

Düşüncelerimi dağıtan telefonun sesiydi. Gelen mesaja tıklayıp sinirlerimi ayağa kaldıracak kişiye cevap yazdım.

0542 *** ** **: Kiraz düşündün mü benimle görüşmeyi?

0542 *** ** **: Lütfen son bir defa bile olsa kendimi açıklamama izin ver.

Kiraz: Resmen gurur benim neyime şarkısı çalıyor kafamın içinde senin her mesajını gördükçe.

Kiraz: Sen hep böyle miydin ben farkedemedim acaba?

0542 *** ** **: İstediğini söyle haklısın.

Bunu zaten biliyorum.

0542 *** ** **: Ama pes etmeyeceğim. Bana bir şans vermen için elimden geleni yapmaya hazırım.

Kiraz: Caner Allah aşkın hayatımdan defolup gider misin?

Kiraz: Bak Allah'ın adını verdim, git artık lan git git.

Hemen ardından daha bir şey yazmasına müsaade etmeden engeli bastım. Hilal bunu terk etti herhalde ki kıçımdan ayrılmıyor. Bunlarda ne yanar döner kalbe sahip anam babam!

Telefonu bırakamadan tekrar gelen mesajla sinirle bakacakken bu sefer mesaj beklediğim kişidendi.

Başkomiserim: Çevrimiçi olduğunu görünce yazmak istedim.

Başkomiserim: Geçen yemek için çok üzgünüm Kiraz. Haber veremediğim için ve sonrasında da yazamadığım için.

Kiraz: Sorun yok arkadaşlar böyle şeyleri dert etmezler.

Sorun vardı. Aslında çok büyük bir sorundu benim için ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

Başkomiserim: Kırıldın bana biliyorum.

Kiraz: Hayır arkadaşlar böyle şeylere kırılmazlar.

Kırıldım. Ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

Başkomiserim: O yemekte belki her şey daha farklı olacaktı. Seni üzdüm ve kızdırdım değil mi?

Kiraz: Hayır üzülmedim. Sana kızmadım.

Üzüldüm aslında. Habersiz bıraktığı her an bir şey mi oldu korkusuyla kızdım ona. Ama onun bunu da bilmesine gerek yoktu.

Başkomiserim: Neden diye sormayacak mısın?

Kiraz: Arkadaşlar böyle şeyleri sorgulamaz demiştim sana. Müsait olmamıştır deyip geçerler.

Başkomiserim: Korktum. Her şeyin farklı ilerleyeceği ihtimali beni korkuttu.

Başkomiserim: Üzgünüm Kiraz.

Kiraz: Ben senden bir adım beklememiştim aslında. Böyle düşündüğünü de bilmiyordum. Ama genede

Kiraz: Eyvallah.

🍒

Düzenlenmiştir.

Öncesini okuyanlar şaşkın, benim gibi.

Evet yeni kurgum 'İstanbul Beyefendisi'ne bekleniyorsunuz.

Seviliyorsunuz<3

KISADIR AŞKIN BOYU | Yarı Texting ✔Where stories live. Discover now