otuz sekiz

32.3K 1.6K 129
                                    

0534 *** ** **: Başkomiser yana yakıla beni arıyor her tarafta,

0534 *** ** **: Hem de hastaneden çıkalı daha dört gün olmuşken.

0534 *** ** **: Cenazeye çelenk gönderecektim ama nasip değilmiş. İşime geldi doğrusu.

0534 *** ** **: Ölümü bizzat benim elimden olsun isterim.

0534 *** ** **: Son göreceği yüz olmak ayrı bir zevk tabi.

Kiraz: Ruh hastası pislik. Cihangir bulacak seni.

Kiraz: Sonra derdine yan. Senin canına okuyacak.

Hemen Halil'in mesajlarına girdim.

Kiraz: Halil yeni bir numaradan yazmaya devam ediyor. Numarayı atıyorum.

Kiraz: 0534 *** ** **

Halil: Siktir!

Halil: Hemen bakıyorum. Gerisi bende.

0534 *** ** **: Hadi ama biraz gerçekçi olmaya ne dersin Kiraz Toprak?

0534 *** ** **: Ya da dur, sen kına falan yakacaktın değil mi? O kınayı avucuna yaktıklarında, ikinizi birden yakacağım ben.

0534 *** ** **: Bekle ve gör.

...

Banyodan çıkıp salonda uzanan Cihangir'in yanına geçtim. Hastaneden çıktığımızda annesinin yanına geçmiş, bu sabahta kendi evine geçmek konusunda çocuk gibi ısrarcı olmuştu. Başarmıştı da. Açıkçası işime de gelmişti. Üç gündür annesinin evine giderken biraz çekiniyordum, her ne kadar samimiyetinden bir gram eksiltmesede.

"Cihangir," diyerek koltuğun başına geldiğimde uyuyakaldığını gördüm. Bu haline gülümseyip kucağındaki bilgisayarı alıp sehpaya bıraktım. Üzerindeki örtüyü düzeltip, yanağına dudaklarımı bastırdım. Sonrada karşısındaki koltuğa uzanıp seyretmeye başladım onu.

Hastanedeki evlenme teklifinden sonra biraz utangaçlık sarmıştı beni. O anlar zihnime düşerken tebessüm ettim kendi kendime.

...

"Biz evlenelim mi Kiraz?"

Hızla yerimde doğrulup şaşkınlıkla açılmış gözlerimle baktım yüzüne. "Af buyur?"

Onunda yüzünde şaşkınlık vardı. Hazırlıksızcana söyleyivermişti bir anda. Gözlerimi kırpıştırıp hala cevap beklercesine bakmaya devam ettim. Kendini toparlayıp "Evlilik işte. Yani sen ve ben. Birlikte," desede toparlayamıyor gibiydi. Elini ensesine atıp derince bir soluk bıraktı.

Onun bu çırpınışlarına kıkırdamadan duramadım. "Onu anladım Cihangir de, bir an söyleyince şaşırdım. Yani-"

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. Yüzümü avuçlarının arasına alıp "Hemen itiraz etme. İstersen düşün," dedikten sonra durdu bir süre. Sonra "Ama yaşayacak her anımız birlikte olsun. Böyle bir teklif hoş olmadı sende haklısın," derken göz kırpıp tüm dişlerini öne serercesine güldü.

Yüzümdeki ellerinin üzerine ellerimi koyup kafamı onaylarcasına salladım. "Henüz çok erken böyle bir soruya cevap verebilmek. Ama günün birinde evet diyeceğim adam sen olacaksın başkomiserim."

Sonrasında sıcacık göğsüne yasladı beni.

...

"Güzelim," diye mırıldanıp gözlerini ovalayan Cihangir'le yerimden kalktım, başına dikildim. "Sevgilim?" diye cevap verdim bir yandan da.

Uykudan sıyrılmış gözlerini yüzümde gezdirip koltukta ne kadar kayabilirse o kadar yana kayıp kolumdan tutup yanına çekti beni. Başını boynuma yaslarken bende ellerimi beline dikkatlice sardım.

"Kokun olmadan huzursuz oluyorum yavrum," dedi ve bir an için gözlerime baktı. "Seviyorum seni güzelim."

"Çok seviyorum başkomiserim," diye haylaz bir çocuk gibi eşlik ettim ona.

🍒

Düzenlenmiştir.

Mükemmelite yazarınız seri bombardımana tutacak sizi. Bekleyin bizi geliyoruz.

Seviliyorsunuz<3

KISADIR AŞKIN BOYU | Yarı Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin