CRUSH AGENT - 17 ☆KÂBUS☆

7.6K 576 229
                                    

                  ☆Bölüm-17☆

"Luhan!" arkadan gelen tanıdık sesle kalbi güm güm atmaya başlamıştı sarışının. Geriye dönmeden önce karnını içeriye çekip gülümsemeye çalıştı.

"Sehun?"

Kendinden beş on santim uzun çocuk elindeki kağıtları sallayarak ona doğru yaklaşıyordu.

"Bunlar ne böyle?" kendi yüzünün olduğu onlarca karakalemi Luhan'ın yüzüne fırlatırken bağırdı.

"Sana kızlardan hoşlandığımı söyledim.Amacın ne ha? Hala peşimde koşmaktan bıkmadın mı?"

Luhan başından aşağıya savrulan kağıtlara bakıp dudağını ısırdı ağlamamak için.

"Ben.."

"Sen ne?! Gay misin?! Ohh,Tanrım!! Sakın bana aşık olduğunu falan söyleme Luhan. Seni kabul edebilecek en son kişiyim."

Luhan'ın kafasında aniden beliren pembe peruğu gösterdi.

"Hem de bu halinle."

Peruğu tek eliyle fırlattıktan sonra arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı.

Luhan sesi kısılıncaya dek bağırıp ağlamaya başlarken peşinden koştu. Fakat nafile. O koştukça yol uzuyor Sehun kum tanelerine dönüşüp havadaki hortuma karışıyordu.

Etrafta hiçbir şey kalmayıncaya dek koştu Luhan. En sonunda aynalarla dolu bir dünyanın kapısını zorladı içinde ne olduğundan habersiz.

Gıcırtıyla açılan kapıdan girdiğinde acı kahkahaların şiddetli tınısı kulaklarını tırmaladı. Her yer ayna doluydu. Belkide otuz iki kirişin otuz ikiside aynayla kaplanmıştı. Ancak Luhan herbirinde başka bir Luhan'la karşı karşıya kalıyordu.

Artan çığlıklarla kulaklarını tıkadı. Bedenindeki tüm güç kuvveti ayaklarının tabanından akıp gitti. Aynadaki görüntüleri büyüdü büyüdü ve büyüdü.. Hepsi Luhan'ın içindeki başka bir Luhan'dı. Hatta yarattığı Luna..

Kalbi yavaşlarken sağına soluna döndü. Çıkış yoktu.

"Sehun!" diye inledi. "Kurtar beni!" Aynaların tepesinden inen bir ışık hüzmesiyle odada peltek bir ses duyuldu.

"Hangi sen?"

"Vaktim yok,nefes alamıyorum Sehun. Kurtar beni!" koskoca odanın tam ortasına çöktü. Cidden nefes alamıyordu.

"Luhan?" ses yenilendiğinde bir umutla Luhan son nefeslerini birleştirip bağırdı.

"Benim,burdayım." elini çaresizce yukarı uzattığında ışığın kaybolduğunu gördü.

Luhan içinde biriktirdiği yaşlarla patlarken tüm aynalar karardı.

Girdiği dünyanın kapısı sonsuza kadar kapanırken peltek sesin son cümlelerini duydu.

"Hayır,bu sen değilsin.."

Luhan terler içinde kaldığında, inlemeye benzer bir haykırmayla uyandı.

"Sehun!" gözleri kocaman açılırken hala rüyasının etkisinden çıkamadığı için bağırdı. Etrafına göz gezdirdi hızla. Hiç bir yer de devleşen ayna yoktu. Onun yerine önündeki torpidoyu gördü. Arabadaydı. Sehun'un arabasında. İki büklüm uyumaktan sırtı ağrımıştı.

Şoför koltuğu boştu. Anahtar ise hala arabanın üstündeydi.

Bir an için gerçekten Sehun'un onu bırakıp gittiğini sandı. Daha yarım saat önce onu öpüp pişman olmadığını söylerken şimdi rüyası gerçek olursa Luhan ne yapardı bilemiyordu. Hala o kötü kabusun etkisinden çıkamamışa beziyordu.

CRUSH AGENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin