CRUSH AGENT - 11 ☆Ateş Böcekleri☆

7.9K 640 115
                                    

                   ☆Bölüm-11☆

~Luhan~

Hastaneden çıkalı iki gün kadar olmuştu. O kazadan sonra Sehun'un bacağı enfeksiyon kapmış ve bünyesinde ateş oluşturmuştu. Neden olduğum duruma karşı borcumu sabaha kadar uyumadan onun yanında geçirmekle ödemeye çalışsamda bunun yeterli olduğunu düşünmüyordum.

Şimdi kendi evinde ve yavaş yavaş bacağıda kendiside iyileşmişti.

Bu arada Sehun'un katılacağı şu Üç Renk yarışmasına da kısa bir süre kalmıştı ve sebep olduğum kaza yüzünden Sehun'un evde tıkılı kalışına bir çare bulmalıyım düşüncesiyle onun yerine bir çok mekan gezdim.

Anlattığı kurallar zor gibi görünsede üç özelliğinde, onca yere gitmeme rağmen, tek adresinin doğada saklı olduğunu farkettim.

Biraz daha iyileştiğinde ona bu harika görsel şöleni izletmek istiyordum.

Umarım o saatte kalkabilirsin Sehun-ah!!

°°°•°°•°°•°°•°°°

Saat sabahın dördüydü. Hatta tam olarak 04.02. Uzun bi araba yolculuğundan sonra isteğim yere gelmiştik sonunda.Sehun'un nereye ve niçin gittiğinden habersiz atılan adımları, kapalı gözleriyle daha da zorlaşıyordu.

"Luna, bu hiç komik değil tamam mı? Yeniden başka bir kazayı kaldıramam. Şimdi aç şu gözlerimi." ses tonunda ufacık bir latife kokusu yoktu. Son derece ciddi oluşu yüzünün kasılmasından anlaşılıyordu.

"Biraz sabret Sehun-ahh! Görünce seviceksin eminim."

Ayaklarımız sert zeminden uzaklaşırken ince taneli kumların içine bata çıka yürüyorduk.

Henüz güneş doğmamıştı ve etraf hem soğuk hemde zifiri karanlıktı.

Doğru yere geldiğimizde tek elim hala Sehun'un gözleri üstündeyken diğerini kaldırıp kolumdaki saate baktım.

Hesaplamama göre bir kaç dakika kalmıştı böceklerin harekete geçmesine.

"Sıkılmaya başlıyorum ama Luna. Gecenin bi vakti ne işimiz vardı dışarıda." konuşurken çenesinin gerilmesini soğuğa verip güldüm.

"Erkekler, böceklerini gece dişi aramak için yakmaktadırlar ve bu ışık verme süresi 3 saati bulabilir. Yani bu demek oluyor ki doğru fotoğraf için 3 saatin var."

Sehun daha fazla dayanamayıp gözünün önündeki ellerimi çekerek çıkıştı.

"Neyden bahsediyorsun tanrı aşk-" gözlerini devirirken birden karşısında parıldayan manzarayla nutku tutulmuştum. "AMAN TANRIM!"

"Luna bu! Sen.. İnanamıyorum. Bu harika."

(Multimedya da buna yakın birşeyler bulup koymaya çalıştım. Ordaki pek ateşböceğine benzemesede siz anladınız onu skjxjd)

Denizin köpük köpük dalgalarının kuma vurduğu yerde biriken ışık topluluğuna doğru ilerledi. Bende o sırada yanımda getirdiğim kamerayı çantasından çıkarıp doğru zoomu taktım.

Kısa bir süre denizdeki ahenkle dans eden renk topluluğunu inceleyip arkasını dönerek yanıma koştu.

Yanağıma verdiği ufak öpücüğün ardından kamerayı ona uzattım.

"Bu..yarışma içindi." anlamsız bakışlarıyla önce kameraya sonra bana baktı.

"Sen,benim için mi? Yani..yarışma için mi-" şaşkınlıkla bana bakarken aleti eline tutuşturdum.

CRUSH AGENTWo Geschichten leben. Entdecke jetzt