CRUSH AGENT

CRUSH AGENT - 14 ☆Yaramazlık Yok☆

(Medyadaki şarkının bölümle bi ilgisi yok ama bu aralar sürekli dinlediğim bi şarkıydı paylaşmak istedim,dinleyin bence ㅡ3ㅡ)

☆Bölüm - 14☆

Luhan peynirli böreğin enfes kokusunu duyduğunda gözlerini ovalayarak doğruldu. Üstündeki pikeyi yana atıp yerdeki terlikleri geçirdi ayağına. Dün eve geç geldiği için Luna'yla konuşma fırsatı bulamamıştı.

Ona ne anlatabilirdi, neyi açıklayabilirdi bilmiyordu ama Luna'nın Sehun hakkında,kim olduğunu sorup duracağından emindi.

Odasından dışarı attığı her adımda kokular dahada yoğunlaşarak açlığını azdırıyordu.

Mutfak masasına çatalları yerleştiren kız kardeşini gördüğünde sırıtarak gerindi.

"Oo! Luna? Erkencisin?"

Kız, birden karşısında gördüğü abisiyle elindekileri düşürdü. Ardından kıkırdayarak "Günaydın." dedi.

Kız kardeşi gitti gideli hazır bir kahvaltı masasına oturamamıştı. Ancak bugün ezber bozuluyordu. Börek, patates kızartması, hazır köfte ve Luhan'ın en sevdiği çilekli puding kekiyle donatılan masaya oturup izin istemeden kahvaltıya yumuldu Luhan.

Lokmalarından sonra ara sıra gelen öksürük sesiyle garip bakışlarını fırlattı Luna.

"Yavaş ye boğulacaksın abi." sandalyesini çekip oturdu genç kız.

Luhan kardeşinin dediğine kulak asmadan parmakları arasındaki patatesi acı sosa banarak ağzına götürdü. Elleride dahil olmak üzere dudakları ve burnu kıpkırmızı olmuştu. Buna rağmen pis değil şirin duruyordu.

Luna kollarını bağlayarak karşısında köfteleri nefes almadan ağzına atan abisini izlemek için arkasına yaslandı.

Biraz sonra Luhan tıkanmıştı. Portakal suyunu kafasına dikleyip göbeğini ovuşturdu.

"Omg~ Uzun zamandır bu kadar iyi bir kahvaltı etmemiştim Luna. Ellerine sağlık."

Luna masanın ucundaki peçeteliği abisine uzatıp eski pozisyonunu aldı.

"Bitirdiysen,artık konuşmaya başlayacak mısın?"

"Huh?" Luhan aniden kendine yöneltilen soruyla gözlerini büyülttü.

"Dün seni beklerken uyuyakalmışım. Hala beni evde bırakıp 'o' adamla nereye gittin söylemedin. En önemlisi de o kimdi?"

"Tamam." dedi ellerini açıp sakin sakin sallarken. "Sana her şeyi anlatacağım.Ama önce.. buraları toplayalım."

----------

"SANA.İNANAMIYORUM."

Luna elleriyle ağzını kapatıp derin ve hızlı bir nefes çekti.

"SEN!! Ahh,Tanrım! Cidden! Bunu daha önce bana nasıl anlatmazsın?"

Olayları en ince detayıyla anlatmış olsada hala unuttuğu bir yer varmı diye zihin kontrol yapıyordu küçük adam. Luna'nın tepkisinden korktuğu için ilk başta yalan söylemek istedi fakat Luna onun kardeşiydi. Eninde sonunda öğrendiğinde Luhan'a sırt çevirme ihtimalindense şu an şu dakika tüm dürüstlüğüyle herşeyi anlatmak daha mantıklı gelmişti Luhan'a.

Büzüşen dudaklarını öne uzatıp kaşlarını düşürdü.

"Çok üzgünüm Luna. Sana söylemek isterdim ama-"

Bağırarak kesti sözünü. "Aklım almıyor cidden, sen nasıl olurda aylardır benim kılığıma girip bir çocukla çıkarsın? Amerika'dan gelmeseydim sanırım düğününü bile göremeyecektim. Ne sikim-ahh" dudaklarının üstüne yediği şaplakla sustu.