29.Bölüm: Canı neler ister?

Start from the beginning
                                    

"Ama sen daha önce benim yastığım da hiç uyumadın."

Bulduğum bahaneyi geçersiz kılması ile sinirle, "Kara, kapa çeneni." dedim ve yana kaçmaya çalıştığım da bu hareketimi kolumdan tutarak engelledi.

"Dur." dedi gülmeyi kesmeyerek. "Ne dur?" Gözlerini gözlerime sabitlemeye çalışarak, "Sadece duymak istiyorum." dedi. 

"Neyi?" diye sordum bıkkınlıkla. Aslında neyi duymak istediğinin farkındaydım. Sadece beni sinir ettiği için inat ediyor ve söylemiyordum.

Sağ eliyle tutmuş olduğu kolumdan elini yavaşça aşağıya indirerek bileğime doğru getirdi. "Yastığı neden istediğini."

Gözlerimi gözlerinden çekerek ellerimize baktım. "İşte sen varken uyumuştum ya çok güzel. Belki yastıkta bir halta yarar diye düşündüm." Elini bileğim de gezdirerek elimin üstüne çıkardı ve ardından parmaklarım da dolanarak ellerimizi birbirine kenetledi. "Niye öyle düşündün?"

"Of Kara." dedim yüzümü geri çekerek. Cevabını bildiği soruları soruyordu. Kısa bir sessizliğin ardından, "Sen var ya.." demesiyle bakışlarımı kendisine çevirdim. "Bana çok fena aşık olmuşsun." Başımı 'Allah Allah' dercesine eğdim. "Öyle mi olmuşum?"

"Tüh ya, hiç planım da yoktu." diye devam ettim alayla. Tamam kesinlikle cümlesine gıcık olmuştum. Tamam cümlesi doğruydu ama gıcık olmamın sebebi bu değildi. Yani devamında benim gibi dese ölür müydü? Ölmezdi. Demeliydi.

Tuttuğu elimden beni kendine çekerek sarıldığında isteksiz çıkarmaya çalıştığım sesimle "Sarılma bana ya." dedim. Pek isteksiz gibi çıkmadı ama ben öyle çıktığını hayal ettim. Sarılmak istemediğimi söylüyor, ama geri çekilmek için bir hamle yapmıyordum. Burnum direkt olarak göğsüne değmesi beni rahatsız ettiği için, başımı yan çevirip göğsüne yasladım. Tamam sarılma demiş olabilirim. Bunun şu an bunu yapmam ile bir alakası yok. Bunu yapmamın sebebi burnumun rahatsız olması.

Elimi tuttuğu eli benden ayrılarak, sol eli gibi belime çıktı ve ardından başını boyun boşluğuma doğru eğdi. Burnu çıplak tenime değerek kokumu içine çekmesi ile "Ya." diyerek başımı kıpırdattım. Bu kesinlikle çok gıdıklandırıcıydı.

"Sen var ya.." dedim gülmemi tutmaya çalışarak. Ses tonumu Kara'nın yaptığı gibi çıkarmaya çalışsam da işe yaramamıştı. Boynumu koklamasına itafen bana dediğini kendisine söyledim. "Bana çok fena aşık olmuşsun."

Bir şey demeden başını hafifçe kaldırdığını hissettim. Sağ eli hâlâ belimdeyken, sol elini benden uzaklaştırdı. "Olmuşum."

Yüzümdeki gülümseme ben farkında olmadan genişledi. Söylediğine mutlu olmuş olduğumu gizlemenin bir anlamı yoktu zaten. Yüzümdeki büyük gülümseme ile Kara'ya bakmak için başımı geri çekeceğim sırada, beni kendisinden biraz uzaklaştırarak belimden ayırmış olduğu sol elini havaya kaldırdı. Bakışlarımı sola doğru çevirdiğim de elinde tutmuş olduğu anahtarı gördüm. Gülümseyerek, "Evinin anahtarı mı?" diye sordum, sorduğum sorunun cevabını bilerek.

Başını sakince olumlu anlamda salladı."Hı hım. Yastığı gider alırsın." Tuttuğu anahtarı tek hamlede elinden alarak cebime sıkıştırdım. Aklıma gelen film sahnesi ile duyamayacağını sandığım bir tonda mırıldandım. "Sırada evlenme teklifi var."

"Hı?" 

"Hıh?"

"Bir şey mi dedin?" diye sordu. Dediğimi büyük ihtimalle duymuştu. Yanak içlerimi ısırmayı kesip sakin bir şekilde konuştum. "Aklıma bir film sahnesi geldi de."  Başını 'ne?' dercesine yana eğdi.

Sevgili Komşum (Tamamlandı)Where stories live. Discover now