Bölüm 15

167 22 25
                                    


Düğün gecesinden tedirgin olmasına gerek olmamıştı, çünkü sevgili kocası söz verdiği gibi o gece, ondan sonraki gece ve sonraki gecelerde Sheran'ın odasına hiç gelmemiş ve evlilik yatağında onu yalnız bırakmıştı.

Sheran nakış desenlerine bakarken tıpkı istediğim gibi, diye düşündü. Evli ve yalnızdı. Hayır, kesinlikle istediği gibi değildi, evli ve özgür olması gerekirken tüm gün kocasının Kent'teki malikânesi, kocaman evde tek başına zaman geçirmeye mahkumdu.

Tarner'ın Eroan'a dönmek için sabırsızlandığını bilmesine rağmen abisinden ayrılmak bu sefer Sheran için çok zor olmuştu. Önceki tüm itirazlarına rağmen halası Leydi Satya'yı da yanında götürmüş ve Montherd'de böylelikle yaşlı kadının yeğeninin evliliğinin gerçek yüzünü keşfetmesinin önüne geçilmişti.

Evli bir kadın olarak yaşadığı iki hafta boyunca sadece iki kere Anicia'yı görebilmişti. Lord Bardalph'ın aksi yönde her hangi bir arzusu olmamasına rağmen eskisi gibi yürüyüşe çıkmak, okul arkadaşlarını evlerinde ziyaret etmek, nakışları için iplik ve malzeme alışverişi için saatlerce dükkân dükkân dolaşmak içinden gelmemişti. Kimse de onu yeni evinde rahatsız etme zahmetine girmemişti. Sevgili kocasını ise akşamdan akşama, uzun yemek masasının bir diğer ucunda soylu varlığını yeni karısına gösterme lütfunda bulunuyordu. Eskiden olduğu gibi kahvaltısını çalışma odasına yalnız yapmayı tercih ediyormuş beyefendi, diye burun kıvırdı. Bu benim işime gelir, onu görmek zorunda kalmam.

Malikâneyi tanımak için farklı günlerde attığı ikinci turun sonunda, her birinin birer saatini aldığını düşünülürse hangi odayı seçeceğine karar vermekte zorlanması normaldi. En son ikinci katta, güneye bakan ufak bir odayı tercih etmişti.

Lilly'nin yardımıyla koltukları kapı yanındaki duvar tarafına çekmiş, pencerelerin önünü boş bırakmıştı. Odanın güneşin doğuşundan batışına kadar aydınlık olması sebebiyle Sheran tüm nakış malzemelerinin buraya taşınmasını istemişti. İki antika kitaplıktan birisindeki eski bibloları ve süs eşyalarını kaldırtmış, boşalan raflara ipliklerini, kurdelelerini, kasnak ve kumaşlarını koymuştu. Böylelikle elinin altında olabileceklerdi. Uzun süredir kapalı olan başka bir odadan gözüne kestirdiği iki kol genişliğindeki koyu renkli masayı çizim yapmak için kullanmaya karar vermişti. Şimdi odanın bir duvarını kaplayan mobilyanın yandaki çekmeceleri kalem ve kâğıtları için mükemmel saklama yeriydi.

Bunca yorgunluğun sonunda Lilly'yi çay getirmesi için mutfağa göndermişti. Kendisi de iki pencerenin önündeki halıyı kaldırarak açılan zemine hayvan ve çiçek resimlerinin olduğu kitaplarını, daha önceden onlardan kopyaladığı ya da kendi tasarladığı desen kalıplarının çizimlerini yaymıştı.

Çıplak ayaklarıyla aralarında dolaşıp tüm bu karmaşayı kuş bakışı inceliyordu. Elindeki kömür kalemini saçına tutturdu ve tavus kuşuna ait bir resmin açık olduğu kitabı eline aldı. Bir kırlentin üzerinde güzel durabileceği gibi, deseni kaldırarak pencerelerin arasında kalan duvara tuttu. Goblen bir tabloda muhteşem durabilirdi. Parmak uçlarında yükselerek geniş ve kalın kitabın ancak iki sayfasına sığdırılmış resmi bir çerçevenin içindeymiş gibi hayal etmeye çalıştı.

"Biraz daha yukarı..."

Bardalph'ın talimatı karşısında elindeki kitabı düşürdü ve anında çığlık attı. Ayağının üzerindeki acı nedeniyle tek ayağının üzerinde zıplamaya başladı.

"Neden geldiğinizi haber vermezsiniz ki," dedi Sheran dişlerinin arasından. Anında yanında biten adama öfkeyle baktı.

"Karımın olduğu odaya girerken de teşrifatçı mı tutmalıyım?"

KAR KÜLLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin