"Neden huzursuz hissediyorsun?"

Jisung ise farkında bile değildi. Boş bakışlarını odakladığı ağaçlardan çekerken hafifçe irkildi. Feromonlarını bastırıp iç çekti. Nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Bakışlarını boş sokaktan çekip Minho'nun keskin hatlarla çizilmiş suratında gezdirdi.

Alfa elindeki sigarayı önündeki kül tablasına bastırıp söndürdü ve ciğerlerinde kalan son dumanı da dışarı üfledi.

"Gitmeni istemiyorum." dedi Jisung kısık çıkan sesiyle. En sonunda doğruyu söylemeye karar vermişti. Ne zaman eğdiğini hatırlamadığı başını kaldırdı ve gözlerini ona bakan alfayla birleştirdi. Minho ise derin bir iç çekmişti. Ona doğru yaklaşıp aralarındaki mesafeyi azalttı.

"Yapma." dedi omegaya. İşleri zorlaştırdıklarının ikisi de özellikle bugün farkına varmışlardı. Jisung içinden geldiği gibi davranmak istese de Minho için durumlar böyle değildi. Kendini tanıyordu, Jisung'ı kırmak istemiyordu. O yüzden olabilecek en erken şekilde çözülmeliydi bu sorun.

Arkasını dönüp balkondan çıkmak için bir hamle yapmıştı ki Jisung'ın ince parmakları onu bileğinden tutup durdurdu. "Minho." dedi ağlamak üzere olduğunu belli eden üzgün sesiyle. Minho'nun içindeki kurt, omegayı böylece bırakmak istemiyordu.

Alfa ona doğru döndü. Birazdan söyleyeceklerinin kendisinde yaratacağı etkiyi bilmeden söze girdi. "Aramızdaki sınırı koruyalım." dedi soğuk tutmaya özen gösterdiği sesiyle. "Kızgınlıklarımız dışında, eskiden nasılsak bana öyle davran."

Omeganın göğsüne nefesini kesen bir ağırlık çöktüğünde gözleri de buna eşlik ederek dolmaya başlamıştı. Minho'yu sevdiğinden falan değildi, sadece kurdu onun varlığına alışmıştı; duygusal olarak ona çoktan bağlanmıştı.

"Nasıl?" dedi titrememesi için özen gösterdiği sesiyle. "Onca şeyden sonra nasıl sana öyle davranacağım?"

Minho'nun bakışlarında belirgin bir kararma olurken dişlerini sıktığının farkına varmış gibi çenesini gevşetmişti. Bileğini, hala tutan ince parmaklardan kurtardı. "Anlaşmaya yeni bir madde ekleyebilir miyim?"

Jisung, bakışlarını ellerinden çekip başını onaylarcasına salladı. Minho ise bir süre düşündü. "Madde altı, aşık olmak yok." Ciddiyetle söylediği cümle ikisini de güçlü bir afetin enkazında bırakmış gibi hissettirmişti. Omega başını onaylarcasına salladı, ardından "Peki ya uyamazsak bu maddeye?" diye sordu korktuğu cevabı almak pahasına.

"O zaman..." dedi Minho. Kaşlarını çatmıştı. "Bu madde gerçekleşmeden önce anlaşmayı bitirelim."

Jisung'ın göğsünde kaybolmak bilmeyen ağırlık daha da büyümüştü bu sözlerle. Şaşırdığını belli ederek aralanan dudakları bu sefer sesinin titremesini engelleyememişti. "Bitirelim mi?" diye sordu sanki kendi kendiyle konuşuyormuş gibi fısıltılı çıkan sesiyle.

Minho ise kurdunun daha fazla üzülmesine dayanamadığı için balkondan çıkmış, Jisung'ı yalnız bırakmıştı. İkisi için de en iyisinin bu olduğunu düşünüyordu. Kafasıyla kendini onayladı ve dış kapıya doğru ilerledi.

Bir süre sonra dış kapının kapanma sesini duyan omega ise olduğu yere çöküvermişti. Çok geçmeden Minho'nun bedeni bahçesinde belirdi. Alfa olan arkasına bir kez olsun bakmadan bahçeden çıkıp kendi evine doğru yürüdü. Jisung ise kafasını önüne eğdi onu görmek istemediği için.

"Güzel." dedi kendi kendine. "Bitirelim o halde."

"Minho?" Chan, eve bir hışımla giren arkadaşına şaşkın bakışlarını yollarken havaya yayılan kahve kokulu feromonlar gecikmemişti.

"Siktir." Minho kendi kendine mırıldanarak merdivenlere yönelmiş ve hızla yukarı çıkıp banyoya atmıştı kendini. Chan'ın ise kafası allak bullak olmuştu. "Jisung'ın yanında mıydı?" Tek kaşını kaldırıp söylediğinde dudakları da aşağı doğru kıvrılmıştı.

"Yine kavga mı ettiler acaba?" Elindeki kumandayla kanalları gezerken bir yandan da düşünüyordu. Minho'nun suratına bakılırsa kavga etmiş olmalılar diye düşündü Chan. "Bugün okula da gelmediler." Ardından derin bir nefes alıp kendi kendine omuzlarını silkti ve televizyondaki yemek programına odaklandı.

Minho ise bir süre sonra banyodan çıkmıştı. Odasına giderek giyindi. Altına gri bir eşofman, üstüne ise lacivert bir tişört giymişti. Saçlarını havluyla kurulayabildiği kadar kuruladı ardından aşağı inmek üzere odasından çıktı.

Merdivenleri teker teker inerken bir yandan da kafasından ne söyleyeceğini tartıyordu. Oturma odasına ilerleyip bedenini arkadaşının yanına bıraktı. Chan ona doğru dönüp dudaklarını aralamıştı. "Aç mısın?" Akşam yemeği vakti geçtiği için sordu büyük olan.

Minho başını iki yana salladı. En son Jisung'la altı saat kadar önce yemişlerdi ancak ona rağmen canı istemiyordu. Chan da üstelememişti, tekrar televizyona döndü.

Birkaç dakikanın ardından bir şey sormamasıyla Minho onun anlamadığını fark ederek rahat bir nefes verdi. Ardından ayaklandı. "Sigara içeceğim, geliyor musun?" diye sordu.

Chan öyle çok sigara içen bir tip değildi. Arada bir canı çekerse veya arkadaşlarıyla birlikteyken ,çok nadir, içerdi. Minho'nun suratına baktı bir süre, iyi hissetmediğini onun yaydığı huzursuz feromonlarından anlamak zor değildi. Bu yüzden eşlik etmek istedi. Balkona çıkan Minho'nun peşinden ayaklanıp yanına gitti.

Küçük olan, tozlu masanın üstündeki paketten bir tane kendisine çıkarıp dudakları arasına yerleştirirken karşısına oturan Chan'la paketten bir diğerini de ona uzatmıştı.

"Bir sorun var gibi." dedi Chan, ince uzun dalın dudakları arasında hareketlenmesine sebep oldu. Gözleri arkadaşındayken bir yandan da çakmak arıyordu masada. Minho kafasını iki yana salladı. "Önemli değil." dedi, yalan söyleyerek. Ardından sigaranın ucunu küllüğe silkip tekrar bir nefes çekti içine.

Chan da omuzlarını silkti. Biliyordu ki Minho'dan o istemediği sürece laf alamazdı. Sorunun bir an önce çözülmesini dilemekten başka bir şey yapmadı, arkadaşının yanında olurken içtikleri zehrin dumanı dalgalar halinde yükselerek havaya karıştı, kaybolmadı, kaybolamazdı. Tıpkı Minho'nun içindeki özlem hissi gibi. Olduğu yeri tahrip etmekten başka bir işe yaramayacaktı.


Selam ben geldim sana birkaç şey sorcam maksat sohbet muhabbet

Nasılsın? (Ben iyi olmaya çalışıyom işte tşk)

Hikaye nasıl ilerliyor?

Hikayede en sevdiğin karakter/karakterler/neden?

Sevmediğin karakter/karakterler/neden?

Hikayede en sevdiğin kısım?

Bu arada ficlerimden herhangi birine edit yapmak isterseniz beni etiketleyin tiktokum: hyunzalesss

They say 'FrIeNdS'/ MinsungWhere stories live. Discover now