0.7

751 84 100
                                    

(cinsel içerik¡!)

Dudaklarına sürdüğü parlatıcıyı dağıtmak için dudaklarını bastırıp iyice yayılmasını sağladı Hyunjin. Özenle taradığı saçlarını düzeltip aynada son kez kendisine bakıp iç çekti.

Hangi ara aldığını bilmediği transparan siyah bir gömlek giymişti ve tabii asla giymem dediği. Yine siyah renkteki kot pantolonla kombinini tamamlamıştı. Pürüzsüz tenine ve yaptığı kombinle uyumlu buğulu göz makyajı onu fazla cüretkâr gösteriyordu.

Belki de hayatı boyunca ilk defa bu denli hazırlanmış bu denli iddialı giyinmişti. Çünkü tekrar ona gidecekti.

Saatin gece yarısına yaklaştığını görüp çıktı odasından. Kabanını üzerine geçirip arabanın ve evin anahtarını aldı. Merdivenlerden hızlıca inmiş aceleyle kendini arabasının içine atmıştı.

Garip bir heyecan vardı içinde. Yolculuk boyunca da devam etmişti. Camı açıp soğuk havayı içeri buyur ederken stresten terleyen vücudu bu sefer üşüyordu. Birkaç dakika sonra barın önüne geldiğinde camı kapatıp arabayı park ettikten sonra dışarı çıktı.

Yüzüne çarpan soğuk rüzgar yanaklarının daha fazla kızarmasını sağlarken derin bir nefesi ciğerlerine yolladı. Burnunu tıkayıp içeri doğru adımlarken gözleri etrafı inceliyordu.

Kalabalık olmasına rağmen oldukça sakin bir havası vardı buranın. İçki kokusundan nefret etmesine rağmen Hyunjin burayı sırf bu yüzden seviyordu.

Çok geçmeden bar tezgâhının hemen ardında arkasına dönük olan kişiyi gördüğünde gözleri etrafta dolanmayı bıraktı.

Yine aynısı olmuştu işte, onu görünce kalbi deli gibi çarpıyor heyecandan dili tutuluyordu. Burnundan sert bir nefes verdi.

Kendisine mi kızgındı yoksa Chan'e mi bilmiyordu. Etkilendiği tek erkeğin Chan olmasının yanı sıra etkilendiği tek kişinin de o olması çıldırtıyordu onu. Hatta ondan o kadar çok etkileniyordu ki her an onu düşünüyor, vücudu yalnızca onu istiyor ve ona dokunup sıcaklığını hissetmek arzusuyla yanıp tutuşuyordu.

Git gide ona kapılıyordu ve bu hiç iyi değildi.

Şuursuz adımlarla ona doğru ilerlediğinde birilerine çarpıyor olması bile umrunda değildi şu an. Kalbi neredeyse ağzında atarken tam arkasında durup bekledi.

Chan ensesinde hissettiği sıcak nefesle elindeki bardağı silmeyi bırakıp kafasını kaldırmıştı.

Hiç beklemeden kollarını beline dolayıp ensesine bir öpücük bıraktı. Kokusunu içine çekerken gözleri kapanmış önündeki bedenin irkilmesine sebep olmuştu. Geri çekildiğinde Chan arkasını döndü, bu hareketle kolları gevşedi fakat hâlâ belindeydi.

"Bu ne içindi?" diye sorarken Hyunjin'in yüzünün her bir ayrıntısını büyük bir yavaşlıkla inceledi. Onunla karşılaştığından beri ilk defa bu kadar koyu bir makyajla görüyordu. Yakışmıştı.

O Hyunjin'in ne kadar güzel olduğunu düşünürken Hyunjin omuz silkti. "Canım istedi ve öptüm."

Chan'e biraz daha yaklaşıp bu sefer dudağına kelebek öpücük kondurdu. Geri çekilecekken aklına gelen şeyle dudakları kıvrılmış hemen sonrasında alt dudağına dişlerini geçirmişti.

Chan inlerken o çenesini göğsüne yasladı ve ona alttan alttan bakıp kıkırdadı. Kafasını geriye atan gencin loş ışık altında parlayan adem elmasına baktı kesilen nefesiyle, kulağına yaklaşıp dudaklarını araladı. "Bu da ilk öpücüğümü çalmanın cezası."

perfume, hyunchanWhere stories live. Discover now