Minho'nun elinden kalemi alsa da onun tek kaşını kaldırmış bir şekilde yüzüne bakan suratına karşı bir şey diyememişti. Sadece oflayıp gözlerini kaçırdı.

Birkaç saniye oluşan sessizlikten sonra aklına başka madde gelmemesiyle kalemi bıraktı ve karşısındaki alfaya bakışlarını çıkardı. Minho da ona baktığında göz göze gelmişlerdi. Alfanın bakışları Jisung'ın yüzünden boynuna kaydı ardından derin bir nefes alıp konuşmak adına dudaklarını araladı.

"Diğerlerine söyleyecek miyiz peki?"

Jisung alt dudağını dişleri arasına aldı. "Felix biliyor zaten. Yani, anlaşmayı değil ama onu da öğrenmek için ısrar edecektir."

Minho oturduğu tahta sandalyenin gıcırdamasına sebep olarak geriye yaslandı. "Benim için sıkıntı yok."

"Tabii olmaz, sana giren çıkan yok çünkü." Jisung kendi kendine mırıldanmıştı. Ardından kağıda dönüp en alta sol köşeye kendisinin, sağ köşeye Minho'nun adını yazmıştı. Kendi isminin altına imza attı.

Kalemi kağıdın üstüne bırakıp Minho'ya doğru masanın üstünde sürükleyip uzattı. Alfa, omeganın bunu büyük bir ciddiyetle yapmasına gülümsese de isminin altını imzalamıştı. Jisung kağıdı alıp birkaç kez katladıktan sonra ayağa kalktı. "Madde eklemek istersen söylersin."

Minho başıyla onayladı. Jisung ona yukarıdan bir bakış atıp sınıftan çıkmak için kapıya doğru ilerledi. Ardından tekrar hala oturan alfaya döndü. "Şimdilik Felix hariç söylemeyelim." Ardından kapıyı açıp sınıftan çıkmıştı.

Elindeki kağıdı çantasına koyduktan sonra derin bir nefes verdi ve merdivenlere yöneldi. "Ne yapıyorum ben, hiçbir fikrim yok."

Kendi kendine konuştuktan sonra kolundaki saati kontrol etti ve bir sonraki dersinin olduğu sınıfa doğru ilerlemeye başladı.

"Ne!" Felix içtiği meyve suyunun burnundan gelmesine sebep olacak bir tepki verdiğinde Jisung ona bir peçete uzattı. İkisi şu an Jisung'ın evinde oturmuş, akşam yemeği adına güzel bir pizza yedikten sonra sabahki konuyu konuşuyorlardı.

"Ne demek ikinci kere yattık?!"

"Hepsi bu da değil." Jisung koltukta ona biraz daha yaklaşıp elini kendi alnına koyarak ovaladıktan sonra tek seferde söylemek adına gözlerini kapatıp dudaklarını araladı. "Yatak arkadaşı olmak üzere bir anlaşma yaptık!"

"NE!!!!" Sarışın omega yüksek sesle bağırmıştı. Jisung ellerini yüzünden indirip arkadaşına döndü. "Off biliyorum çok saçma!"

Felix'in resmen dili tutulmuş gibiydi. "Y-yani o t-teklif..."

"Evet, buydu."

Sarışın omega inanamazca ellerini ağzına kapatmıştı. "Şaka mı bu? Jisung, şakaysa komik değilse daha komik."

Şokla arkadaşına bakarken sordu bir kez daha. Jisung başını iki yana salladı. "Tamamen gerçek." dedi ardından mırıldanarak.

Felix birden kahkaha atmaya başlamıştı. Elini Jisung'ın omzuna koyup "Ay şimdi bayılacağım." diyerek birkaç kez hafifçe vurdu. Jisung da onunla dalga geçen arkadaşına yanındaki yastıkla vurmaya başlamıştı. "Yah! Lee Felix!"

Felix ellerini yüzüne siper ederek gülmeye devam ediyordu. "Ay kırk yıl düşünsem hahahahaha aklıma asla gelmezdi." Kahkahalarının arasından cümlesini tamamlamaya çalışırken kendini koltuktan yere atmıştı.

Jisung ağlamaklı birkaç ses çıkarıp elindeki yastığı yerdeki arkadaşının yüzüne attıktan sonra ayaklandı ve odasına ilerlemek adına merdivenlere yöneldi. "Gülmen bitince gelirsin."

Sinirleri bozulmuştu ciddi anlamda. Odasına girip yatağının üstüne oturdu. Çok geçmeden Felix de yanına gelmişti. "Yaaa Ji!"

Arkadaşının yanına atlayıp yanağına kocaman ve sulu bir öpücük bırakmıştı. "Güldüğüme bakma, gerçekten çok sevindim."

"Ha? Sevindin mi?" Jisung şaşırmıştı, asla böyle bir tepki beklemiyordu. Felix onu başıyla onaylayıp sırt üstü bedenini yatağın üstüne bıraktı. "Minho hyung çok yakışıklı, zeki ayrıca sevdiklerine önem veren birisi. Tek sıkıntısı biraz fazla gevşek. O da zamanla hallolur."

Kafasını kaldırıp Jisung'a bakmıştı. Omega düşünceli görünüyordu. Felix onun bacağını dürttü. Jisung kendine gelerek göz devirdi. "Sevgili olmuşuz gibi konuşuyorsun. Aramızda öyle bir şey yok."

Sarışın omega tekrar yerinde doğrulup güldü. "Olsun, yine de hayatımda gördüğüm en yakışıklı ikinci alfa. Birincisi Changbin." Parmaklarıyla bir ve iki yaparken söyledi.

Jisung gülerek arkadaşının dizine vurduktan sonra ayaklanmıştı. "Neyse gel, dondurma almıştım. Yerken bir şeyler izleyelim."

Felix anında yataktan kalkarak çoktan odadan çıkan arkadaşının peşinden koşturmuştu.

"Harry Potter!"

Bu ficin bu kadar ilgi görmesini beklemiyordum cidden teşekkür ederimmm <3

They say 'FrIeNdS'/ MinsungWhere stories live. Discover now