33

19.1K 1.8K 1.1K
                                    

Haiiii, ben geldiiim. Ağğğğ özleştiiiik yaaaaahuu. Madness taekookumu da sizleri de çok özlemişim, arayı açtığım için üzgünüm, lakin defalarca denememe rağmen ilham periciklerim gelmeyince yazamadım haliyle. Şükürler olsun kavuştuk dediğinizi duyar gibiyim eheheh :D

Saygıyla bekleyip anlayışla karşıladığınız için minnettarım, umarım beklettiğime değer bir bölüm getirebilmişimdir. Elimden geldiğince uzun tutmaya çalıştım bölümü. Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Dudaklarının iki kenarı yukarıya doğru kıvrılırken, gözleri kısıldı. Uzanıp dudaklarını boynuma gömdü ve tenime fısıltısını bıraktı.

"İyi ol ateş böceğim. Sen daima iyi ol, sen iyi ol ki ben de iyi olabileyim. İyileşmeye devam edip elinden tutarak buradan çıkıp kurtulabileyim..." O derin sesi kulaklarımda uğuldarken boğazıma çöreklenen o koca yumruyu hafifletmek amacıyla sertçe yutkundum.

Titreyen dudaklarımı okşadığında başımı hafifçe çevirerek dudaklarımı parmaklarına bastırdım. Sözleri bir çığ gibi çökmüştü yüreğime.

"Jungkook, hemen tamir için ekip geliyor ve ben de buradayım tamam mı? Güvendesin." Hoseok'un asansör kabininin dışından yankılanan sesinden endişe akıyordu.

"Evet, güvendeyim. Korkma iyiyim Hoseok..." dedim daha fazla panik yapmaması için. Asansörün dışında olduğu için beni göremiyordu ve yaşadığım olaydan haberdar olduğundan ötürü epeyce paniklemişti.

"Hoseok sakın bu tamir olayını babama söyleme. Asansörde birinin kaldığını falan da öğrenmesin. Yoksa kameraları izlerse biteriz. Asansöre binerken kameralara yakalanmışızdır illaki." Zihnim bulanık olsa ve kafam gerçek anlamda yaşadığım bu kötü olaydan dolayı dumanlı olsa dahi, bunu düşünüp dile getirebilmiştim.

"Ben halledeceğim, babana haber falan gitmeyecek. Güven bana, sen bunları düşünme ve korkma tamam mı?"

"Tamam Hoseok, teşekkür ederim." diye mırıldandım.

Taehyung'un boynuna gömüldüm sonra. En güvenli yerimin kolları arasındaydım, gerçekten güvendeydim.

Taehyung terleyen saçlarımın arasına dudaklarını bastırdığında gözlerimi yumarak hıçkırdım. Ağlamaya son verdiğim halde, hıçkırmalarım dinmek bilmemişti. Hızlanan soluklarım hâlâ düzene girmemişti.

Gözyaşlarım tenimde kuruyarak cildimin gerilmesine yol açmıştı. Ellerimi sıkı sıkıya Taehyung'un ensesine dolamıştım. Bir an gevşetirsem bu karanlık beni içine çekecekti sanki...

Yine de yalnız olmadığımın bilincindeydim. Bunu fark etmemi sağlayan ve bana iyi gelen Taehyung olmuştu. Öte yandan beni asansörün dışında yalnız bırakmayan bir can dostum vardı...

Onlar gibi güzel insanlar tanıdığım için kendimi o kadar şanslı hissediyordum ki.

Taehyung, tek eliyle sırtımı sıvazlarken, diğer eliyle saçlarımı okşadı. "İyisin... İyisin ateş böceğim." diye tekrarlarken, başımı gömüldüğüm noktada hafifçe olumlu anlamda salladım.

Boynuna dudaklarımı bastırıp tenini öptükten sonra, tenine fısıltımı bıraktım. "İyiyim..."

*

Ekip gelip bizi kaldığımız asansör kabininden kurtardığında Hoseok ve Taehyung'un yardımıyla yürüdüm. Her ne kadar iyi olduğumu söylesem dahi, Taehyung'un kucağından kalktığımdan beri dizlerim deli gibi titriyordu.

MADNESS • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now