"Peki Marinette artık senin için hâlâ" ellerini tırnak işareti yaptı "sadece arkadaş mı?"

"Bu konuya hiç girme, burnumun dibindekini göremedim."

"Çünkü süzme salaksın." diye laf soktu Plagg, ardından eski yerine döndü. Dönerken de "Sevgilin geldi."

(Yazarken sırıtıyorum amk)

Yeşil bakışları teknenin girişine döndüğünde Alya'nın onu haşladığını gördü. Gözlerine baktığında içindeki hüznü sol tarafında, kalbinde hissetmişti. Onun dışında gayet iyi görünüyordu, saçlarını salmıştı. Sahi kilo mu vermişti o? Başını iki yana salladı. Ona bakmamalıydı. Kalbine hakim olmaya çalışarak arkasını dönüp teknenin kenarına dayandı. Dudaklarını ısırıp dişlerini sıktı. Her daim ışıldayan gözleri dolu dolu olurken parıldamaya yüz tutmuştu. Göğsüne saplanan bu bıçağı, ona karşı olan aşkı nasıl söküp çıkaracaktı? Derin bir nefes alıp her zaman yaptığı şeyi yaptı: mutluluk maskesini takıp arkasını döndü.

Adrien arkasını döndüğünde Luka'nın gruba bir şeyler söylediğini duydu: "Sizleri bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum, sizin onu tanımak isteyeceğinizi düşündüm. Aşağıda, anneme yardım ediyordu." Luka tam sözlerini tamamlamışken Bayan Couffaine ve elinde limonata bardaklarının bulunduğu tepsi olan Chloé vardı. Adrien'ın yeşil gözleri onu bulurken maviler baktı. Boğazında bir yumru oluşurken ince elleri titredi. "C-Chloé..." fısıldayarak söylediği sözleri ikisi duymuştu sadece. Luka, Chloé'nin geldiğini görünce neşeyle yanına geldi. "Bak, sana bahsettiğim dostlarım."

"Luka." Başını yukarı kaldırdı. "Onlar benim sınıf arkadaşlarım." Genç adamın kaşları kalktı. Bu onu oldukça şaşırtmıştı. "Ne?"

Alya tek kaşını kaldırıp "Arkadaşın Chloé mi?" diye sordu.

Nino, "Dostum, standartlarını kontrol et istersen."

Ivan, "Doktore gitmelisin."

Gibisinden bir sürü cümle genç adamın kulaklarını doldurdu. O sırada kız kardeşine yapılan nedensiz ithamlardan rahatsız olan Zoé kendisini olaya müdahale etme potansiyelinde buldu. Olaya el atıp "Neden herkes bilip bilmeden yorum yapıyor?" Kollarını bağlayıp kaşlarını çatmıştı. "Chloé'nin değişmeye çalıştığını, kendisinde bir şeyler yapmaya çalıştığını görmüyorsunuz! Sizlerin bu şekil bir ön yargıya sahip olabileceğinizi düşünmemiştim. Gerçekten çok kırıldım."

"O senin kız kardeşin di-

"Ben de Chloé'nin arkasındayım." diyerek kararlı bir sesle konuştu Adrien. Sarışın kızın omzuna elini koyduğu anda genç kızın şaşkınlıkla gözleri açıldı. Mavileri dolarken Adrien'ın üzgün olduğunda ona tek dokunuşuyla verdiği umut tekrar canlandı gözlerinde, ruhunda, kalbinde, aklında.

O sırada anılar Marinette'in kafasında yankı yaptı:

"Chloé'nin yaptığı hamle iyiydi ama yine de ona güvenemiyorum."

"Hawky'den her şeyi beklerim ama Chloé'den değil."

"Harika, bana Chloé'yi de savunuyorsun."

"Leydim, ben onu savunuyorum ve ikinci bir şansı hak ettiğine inanıyorum. İçinde bir yerlerde iyilik ateşi olamaz mı?"

Gülümsedi Marinette ve kendi kendine "Olabilir, Kara Kedi." dedi. Chloé'nin yanına gidip "Ben senin yanında dururum, Chloé ama sen de istersen." dedi.

"Sen mi Dupain Cheng? Benden nefret ediyorsun ama?"

Yüzündeki gülümsemeyle kıza kendinden emin bir bakış attı.

𝙈𝙮 𝘽𝙧𝙤𝙠𝙚𝙣 𝙃𝙚𝙖𝙧𝙩  | 𝓜𝓲𝓻𝓪𝓬𝓾𝓵𝓸𝓾𝓼  (5. Sezon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin