14. AŞK

1.4K 100 31
                                    

Umarım beğenerek okursunuz.

Kontrol etmeden atıyorum. Hatalarımı görmezden gelin lütfen.

Bol bol yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar 🖤

Öpüşmekten nefessiz kalan iki beden yavaşça ayrıldılar. Dudakları ayrılsa da bedenleri arasındaki mesafe neredeyse sıfırdı.

"Jungkook."

Nefes nefese konuştu iri beden.

"Efendim?"

"İyi misin?"

"Evet. Evet iyiyim"

İki bedende gülümsüyordu ama Jungkook'un yanakları utançtan kıpkırmızı olmuştu. Hala öpüşmenin etkisinde olan bedenler oldukları yerde durmaya devam ettiler. Daha fazla dayanamayan Taehyung, dudaklarını genç oğlanın dudaklarına tekrar bastırdı. Genç oğlan bu sefer karşılık vermekte geçikmedi. İkili öpüşmeye devam ederken Taehyung hafifçe eğilip elini genç oğlanın kalçalarına getirip kavradı ve kucağına aldı. Kucağındaki bedeni ile kalan basamakları çıkıp yatak odasına girdi. Hala öpüşmeye devam ederlerken, genç oğlanı yavaşça yatağa yatırdı ve üstüne çıktı.

Genç oğlanın ağzının içine sızıp dilini kavradı ve emmeye başladı. Jungkook'dan aldığı inleme ile öpüşmekten şişmiş dudaktan ayrıldı ve pürüzsüz, beyaz boyuna yöneldi. Hem öpüyor hem de emiyordu. Jungkook'un inlemeleri artarken hiç durmadan iz kalacağına emin olduğu yeri emmeye devam etti. İz bıraktıktan sonra yüzünü, genç oğlanın yüzü ile aynı hizaya getirdi. İtiraz etmemişti aksine karşılık vermişti. Sevindi Taehyung. O da istiyordu.

"Taehyung. Yeter, dur."

Durmasını istiyordu. Her ne kadar durmak istemesede daha Jungkook'un duygularından emin değildi ve buna devam etmesi yanlış olurdu. Bu yüzden kafasını salladı kendini genç oğlanın yanına attı. Eğer Jungkook itiraz etmezse onunla uyuyacaktı. Konuşmadan sırtını Jungkook'a döndü ve yattı. Bir kaç dakika sonra yan tarafta olan hareketlenme ile genç oğlanın da yattığını anladı. Çok geçmeden beline dolanan kollar ile döndü ve genç oğlan ile yüz yüze geldi.
Sarılışına karşılık verdi. Aralarında olan ilişki neydi? Artık sevgili mi olmuşlardı yoksa hala arkadaşlar mıydı? Bunu öğrenebilmenin tek yolu Jungkook'a sormaktı.

"Jungkook"

"Yarın konuşalım hyung."

Bekleyebilirdi. Zaten bunca zaman beklemişti, bundan sonra da beklerdi.

...

Sabah ilk uyanan Taehyung olurken hala göğüsünde uyuyan bedenin saçlarını okşayıp, uyandırmamaya dikkat ederek kalktı yataktan.
Tam odadan çıkacakken uyuyan bedene döndü. İçinde değişik bir his vardı ve bu nefesini kesiyordu. Diliyordu ki Jungkook ile arasında kötü şeyler olmazdı.

Dün yaptığı gibi yine bahçeye çıktı ve hamağa oturdu. Güneş yeni doğuyordu ve bu görsel şöleni keyifle izlemek istesede içinde ki değişik his bu isteği yerine getirmesinde engel oluyordu.

İçeri gireceği sırada kapıda beliren beden ile olduğu yerde kaldı. Aşk böyle birşey miydi? Korkuyordu. Ters bir cevap almaktan, reddedilmekten çok korkuyordu. Hiçbir şeyden bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu iri beden. Sakin adımlar ile kendine doğru yürümeye başlayan genç oğlan ile kendide yürüme başladı. Aralarında bir kaç adım kalana kadar durmadılar.

"Jungkook, Dün hakkında konuşmak isti-"

Jungkook'un aralarında ki kısa mesafeyi kapatıp dudaklarını, kendi dudaklarına bastırması ile cümlesini tamamlayamadı.

𝑆ℎ𝑎𝑚 𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑇𝑎𝑒𝐾𝑜𝑜𝑘Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon